ihraç kararı verilip verilmeyeceğinin takdiri sayın mahkemeye ait olduğu, Davacı taraf ihraç kararının iptali için 08.04.2021 tarihinde bu davayı açmış olması ve ihraç kararının davacıya 23.10.2015 tarihinde tebliğ edilmesi karşısında, davacının yasal dava açma süresi olan 3 aylık sürede ihraç kararının iptali için dava açmadığı," kanaat ve sonucuna varılmıştır....
Mahkememizin 2018/741 esas sayılı dosyasında yönetim kurulunun ihraç kararının iptali davası görülüyor ve ortada yönetim kurulu karar defterinde bir ihraç kararı yok ise de 10/07/2018 tarih 32043 yevmiye sayılı ihracın tebliğine ilişkin noter ihtarnamesi ihraç kararı yönünden açık olmadığından ve ihtarname yönetim kurulu kararı cümlesinden sayılması gerektiğinden ve davadan sonra kooperatif genel kurulu tarafından 18/08/2018 tarihinde genel kurulca davacının ihracına karar verildiğinden eldeki dava genel kurul ihraç kararının iptali davasına dönüşmüştür. Yönetim kurulunun ihraç ihtarnamesi, davacıyı dava açmaya veya genel kurula itiraz etme hakkını kullanmaya yönlendirmiştir. İyi niyetli davacı da dava açma seçeneğini kullanmıştır. Eldeki davamız artık genel kurul kararının iptali davası niteliğindedir. Eldeki dava genel kurul ihraç kararının iptali hüviyetine büründüğünden artık davacının yeni bir genel kurul kararının iptali davası açmasına gerek yoktur....
Davalı vekili, genel kurul kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, itiraz edilmeyerek kesinleştiğini, kooperatif üyelerinin tapularını aldığını, kooperatifin dava ehliyetinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının tapu kaydının 20.01.1991 tarihli genel kurul kararı ile oluştuğu, buna göre kur'a zaptı düzenlendiği, genel kurul kararının iptali için süresinde dava açılmadığı, yıkım kararının imar planına ve projeye aykırılık nedeniyle verildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; kura çekiliş tutanağı, davacının üyelik devir silsilesi kayıtları, kooperatifin daire tespit Kura tutanağı, bu dairenin ilk üyesi ...’in 14.03.2001 tarihli yönetim kurulu kararıyla ... ile takas kararı, ...’ın 14.03.2001 tarihli yönetim kurulu kararıyla üyeliği ...’a devretmesi, ... 17.09.2001 tarihinde 70 sayılı yönetim kurulu kararıyla ...’e devir kararları, 25.06.2006 tarihinde yapılan genel kurul hazirun cetveli, kooperatif genel kurul toplantı tutanakları, hazirun cetvelleri, kooperatif defter ve kayıtları, ...’a gönderilen, İzmir 3. Noterliği’nin 21 Nisan 2016 tarih ...... yevmiye sayılı 1. İhtarname, ...’a gönderilen İzmir 3. Noterliğinin 24 mayıs 2016 tarih ..........yevmiye sayılı 2. İhtarname, ...’ın üyelik ihraç kararının bildirimine ilişkin İzmir 3....
Kasabası dışından kooperatife üye kaydedildiklerini, hazirun listesinin anasözleşmeye uygun şartları taşımadığını, hazirun listesinin kooperatif yönetim kurulu tarafından imzalanması zorunlu olduğu halde bu zorunluluğun yerine getirilmediğini, hazirun listesi ile genel kurul toplantı tutanağındaki üye sayılarının uyumsuz olduğunu, kooperatif ortaklarından ...'nin kooperatife üye olmasına rağmen hazirun listesinde gösterilmediğini, seçimli olağanüstü genel kurul yapılmasına rağmen yıllık çalışma raporu, denetim kurulu raporu, bilanço, envanter ve gelir gider tablosunun genel kurula sunulmadığını, yönetim ve denetim kurulu seçiminin anasözleşmeye aykırı olduğunu, kullanılan oy pusulalarının anasözleşmeye aykırı olduğunu, hazirun listesinde 539 ortak yer almasına rağmen davalı kooperatif tarafından ... İlçe Tarım Müdürlüğü'ne 930 üye bildirildiğini, genel kurul tarafından yönetim kuruluna seçilen ...'...
'in genel kuruldan onay almadıkça payını devredemeyeceğinin belirtildiği, bu kararın iptal edilmemesi nedeniyle geçerliliğini koruduğu, davacı...'in çıkarılma kararını ve ortaklık devrini sınırlayan kooperatif yetkili kurullarınca alınan tedbir kararını bildiğinin karine kabul edilmesi gerektiği, bu durumda kooperatif üyeliğini kazanamayacağı gerekçesiyle her iki davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali, birleşen dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine ilişkindir. 1- Davacı ...'in temyiz itirazları yönünden; Kooperatif anasözleşmesinin 14. maddesinin birinci fıkrasının 5.bendinde kooperatifin para, mal ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı mahkum olanların yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılacağı düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatif genel kurulunun 23.06.2012 tarih ve 9 sayılı kararıyla müvekkilinin üyelikten çıkarıldığını, kararın 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16 ve 14. maddelerine aykırı olduğunu, karar müvekkiline tebliğ edilmediğinden davanın süresinde açıldığını ileri sürerek, genel kurulca verilen ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının istifa dilekçesinin kooperatif yönetim kurulunca kabul edildiğini, kararın genel kurulda da oylanarak davacının üyeliğinin sona erdiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verileceği hükmü mevcut olduğundan yönetim kurulu kararının kanuna aykırı olduğunu, kooperatifin 17/02/2020 tarihinde yaptığı genel kurulda aldığı kararların 1163 sayılı Kanun m. 53 gereği kanuna, ana sözleşmeye, hukukun genel ilkelerine, iyi niyet ve hakkaniyet kurallarına aykırı olduğunu belirterek, davalı kooperatifin anılan yönetim kurulu kararının ve 17/02/2020 tarihinde yaptığı genel kurulda alınan tüm kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ismine yer verilmediğini, itirazlarının tutanağa geçirilmediğini, yapılan genel kurulun usul ve hukuka açıkça aykırı olduğunu, müvekkili ile aynı şartlarda bulunan birçok üye hakkında hiçbir işlem yapılmamışken müvekkili hakkında kooperatif üyeliğinden çıkarılma kararı verildiğini, üyeler arasında eşitlik ilkesi çerçevesinde karar alınmadığını, müvekkilinin her bir üyelik için ödediği aidat kadar ödeme yapan ve aynı zamanda müvekkilinin arkadaşı olan ... hakkında ne yönetim kurulu ne de genel kurulun hiçbir ihraç kararı alınmadığını, yönetim kurulu'nun ve genel kurulun müvekkilinin kooperatif üyeliklerinden çıkarılmasına ilişkin kararının e-imza e-imza e-imza e-imza eşitlik ilkesine açıkça aykırı olduğunu belirterek davalı kooperatif yönetim kurulunun aldığı kooperatif üyeliğinden ihraç kararının ve kooperatif genel kurulunun 14.05.2022 tarihinde müvekkili hakkında kooperatif ortaklığından çıkarılma kararını onaylayan davalı kooperatif genel kurul kararının iptaline...
Dava konusu genel kurul toplantısının 09/02/2020 tarihinde yapıldığı, davanın ise 27/07/2020 tarihinde 1 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, hak düşürücü süre gözetilmeksizin alınan kararların yoklukla malul veya batıl olmasını gerektiren kararların bulunmadığı anlaşıldığından, davacının 1 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra davayı açtığı sonucuna varılmıştır. Her ne kadar kooperatif başkanının bir kısım ödemeleri kooperatif hesapları yerine şahsi hesabına aldığı veya makbuzu kesilen paraların kooperatif hesaplarına zamanında aktarılmasını sağlamadığı belirlenmiş ve toplantıda yönetim kurulu üyelerinin ibrasına karar verilmiş ise de; bu kararın genel kurul kararının yoklukla malul olduğunu veya batıl sayılması gerektiğini gösteren kararların olmadığı, iptali mümkün kararlardan olduğu ve iptalin de 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde istenilmesi gerektiği belirlenmiştir....