CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının elektrik tedarikçisi olup müvekkil şirkete elektrik tedarik ettiğini, işbu icra takibi dayanağının da elektrik tedarik hizmeti satın alma sözleşmesinden kaynaklı cezai şart alacağı iddiasından kaynaklı olduğundan müvekkilin nihai tüketici konumunda olması nedeniyle yetkili ve görevli mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi olduğunu, müvekkil şirket ile davacı şirket arasında akdedilmiş olan dava konusu Elektrik Enerjisi satış Sözleşmesi genel işlem koşulları hazırlandığın haksız şartlar taşıyan ve sadece tek tarafı koruyan bir sözleşme niteliğinde olup tüketici olan müvekkilin aleyhine yer alan hükümler hakkında müvekkilinin aydınlatılmamış ve müzakere edilerek değişiklik yapma hakkı kendisine tanınmadığını, bu nedenle tek taraflı haksız cezai şartlar içeren sözleşme maddelerinin hükümsüz olacağından bu sözleşmeye dayanarak kötü niyetli davacı taleplerinin korunmaması gerektiğini, müvekkilin sözleşmeyi akdederken sadece indirimli...
ifa olarak değerlendirilir....
Davanın satım sözleşmesinden kaynaklandığı ve düzenlenen fatura içeriğine göre teslim yerinin mahkememiz yargı çevresinde olduğu anlaşıldığından yetki itirazının reddine karar verildiği, ayrıca davalının bilanço esasına göre defter tuttuğu ve bu hali ile tacir sayılanlar arasında yer alması nedeniyle mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır....
Davanın satım sözleşmesinden kaynaklandığı ve düzenlenen fatura içeriğine göre teslim yerinin mahkememiz yargı çevresinde olduğu anlaşıldığından yetki itirazının reddine karar verildiği, ayrıca davalının bilanço esasına göre defter tuttuğu ve bu hali ile tacir sayılanlar arasında yer alması nedeniyle mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır....
Borcun gereği gibi ifası, borçlanılan edimin, ifa tarz ve unsurlarına yani ifanın taraflarına, yer ve zamanına, miktar ve niteliğine uygun olarak eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesidir. Bu şart ve unsurlara uygun olmayan bir ifa, ifa olarak tanımlanamayacağı için “borcun ifa edilmemesi” söz konusu olacaktır. Borcun ifa edilmemesi hâlinde borçlunun sorumluluğunu düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 112. maddesine göre “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür.”. Eksik ifa kavramı sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırıldığı hâlde tam yapılmayan iş veya dürüstlük kuralı gereği yapılması gereken işlerin bir kısmının hiç yapılmaması durumunu ifade eder. Taşınmaz satışına ilişkin sözleşmelerde eksik iş taşınmazın kendisinde yahut somut olayda olduğu gibi ortak alanlarda söz konusu olabilir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan PVC boru satın aldığını, borular karşılığı 106.185.00 YTL bedelli çek verdiğini, ancak daha sonra borularda üretim hatası bulunduğunun anlaşıldığını belirterek satış sözleşmesinin feshine, malların davalıya iadesine, davalıya çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, satılan boruların ayıplı olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yanlar arasındaki satım akdi nedeniyle önce 113.500.00 YTL bedelli çek verildiği, satılanda bulunan ayıp nedeniyle yapılan anlaşma neticesinde satış bedelinde indirim yapılarak 106.185.00 YTL bedelli ikinci bir çekle ilk çekin değiştirildiği, davacının seçim hakkını bedelde indirime gitmek suretiyle kullandığı, bundan sonra sözleşmenin feshini talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, sosyal tesislerin Toki’ye ait taşınmaz üzerine yapılmış ve kamuya açık hale getirilmiş olması, “gizli ayıp” olarak nitelendirilmiş ise de, dava konusu olayda 4077 sayılı yasada düzenlenen “ayıplı ifa” değil “eksik ifa” söz konusu olup, 4077 sayılı Yasanın 30. maddesine göre, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki dava konusu eksiklik nedeniyle davacıların 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği kabul edilmelidir. Bu durumda mahkemece, dava konusu spor kompleksi yönünden taraflar arasında ihtilafsız olan satış bedeli üzerinden gerekli indirim yapılması gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3-Davacılar, dava dilekçesinde, alacağın yasal faizi ile birlikte tahsilini istemişlerdir. Mahkemece, reeskont faizine hükmedilmiştir....
satış bedelinden indirim yapılmasını talep ettiğini, ayrıca ayıptan kaynaklı masraflarını, tamir süresince araçtan yoksun kalması nedeniyle araç yoksunluğundan kaynaklanan zararın giderilmesini, sonuç olarak, artırmak üzere ayıptan kaynaklı olarak 15.09.2020 tarihinde satış sözleşmesi ile satışı yapılan aracın ayıp oranında bedelinden şimdilik 3000TL indirim yapılmasını ve bu bedelin satış tarihi olan 15.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, hesaplanacak değere artırılmak üzere ayıptan kaynaklı tamir masrafı ve araç yoksunluğu maddi zararları için toplam 1000TL'nin 15.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Ön ödemeli konut satış sözleşmesi,6502 s.TKHK.nun 40.m.sinde;"(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. (2) Tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır. (3) Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz." şeklihde düzenlenmiştir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartı 6502 s.TKHK.nun 41.m.sinde;"Madde 41 (1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....
DAVALI : GEBZE İMAR KONUT İNŞAAT SANAYİ TİCARET VE ANONİM ŞİRKETİ -... VEKİLİ : Av. ... DAVA : Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin feshi ile taşınmaz üzerine konulan şerhin kaldırılması talepleri HÜKÜM : Kararın kaldırılması-gönderme İSTİNAF EDEN : Davalı vekili Taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin feshi ile taşınmaz üzerine konulan şerhin kaldırılması talepleri nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararı davalı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....