yerine getirmesi gerektiğini, davalı şirketin taşıma sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkil şirketin zararına sebebiyet verdiğini, bu zararın tazmini için .......
/2019 tarihli ek rapora göre davacının isteyebileceği bedelde indirim tutarının 11.377,36....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalının dava dışı kişiden gayrimenkul devir sözleşmesi ile aldığı iddia edilen K&C Şehr-i Bahçe'de B1 Blok 41 nolu bağımsız bölümün satış vaadi sözleşmesi kapsamında tapu iptal tescil talebine ilişkindir. Dava konusu taşınmazların niteliğinin mesken olduğu ve 1 adet konut satışına ilişkin sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın dava edildiği anlaşılmaktadır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır....
Murisin ölümü nedeniyle külli halefiyet gereği davanın mirasçılarına yöneltilmesi zorunlu olduğundan mirasçıların elbirliği paydaşları olmaları satış vaadi borçlusunun mirasçıların kendileri olmaması nedeniyle satış vaadinin ifa edilmesine engel oluşturmamaktadır. Bu durumda mahkemece işin esasına girilip araştırma yapılarak bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/510 Esas KARAR NO : 2023/567 DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) DAVA TARİHİ : 31/07/2023 KARAR TARİHİ : 18/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğunu buna ilişkin tespit yaptırdıklarını, taleplerinin davalı tarafından kabul görmediğini belirtmiş ayıp nedeniyle bedelde indirim yapılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesiyle yetki itirazında bulunmuş, ayıp ihbarı yapılmadığı, müvekkilinin ayıptan sorumlu olmadığını öne sürmüştür. Eldeki dava satım sözleşmesi kapsamında ayıp nedeniyle bedel indirimi davasıdır. Taraflar arasında bir satım sözleşmesi akdedildiğinde uyuşmazlık yoktur. Davalı taraf süresinde yetki itirazında bulunmuştur....
AYRICA, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan DEVİR PROTOKOLÜ'ndeki "Devir alan Murat ANIK'da 26/12/2005 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinden doğan her türlü hakların ve alacakların kendisine devrini bu devir ve nakle herhangi bir engel bulunmadığı ve bu sözleşme gereği temlikini kabul etmiştir." hükmü nedeniyle bağımsız bölümü devir ve temlik alan davacının sözleşmeden doğan hakları davalı idareye karşı ileri sürebileceği kanaatine varılmıştır....
Davacının , taşınmazın ayıplı olmasından dolayı dava tarihine kadar kiraya verememesinden uğramış olduğu zarar ile satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden talep ettiği indirim olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 30.000,00- TL'nin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili ıslah dilekçesiyle özetle, taleplerini kiraya verememeden kaynaklı olarak 17.552,01- TL.'na; satılanı alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim talebini 36.157,39- TL'na arttırarak toplam taleplerini 53.709,40- TL'na yükseltmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; aleyhine ve şirketin aleyhine açılmış olan bu davanın tamamen yersiz olduğunu, zira taraf kendilerinden T.C....
Hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık toplu iş sözleşmesinden kaynaklı bayram ücretinde indirim yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi gereğince davacının bayram ücreti belirlenmiş, mahkemece alacaktan 1/3 oranında indirim yapılmak suretiyle alacak hüküm altına almış ise de, toplu iş sözleşmesinden kaynaklı bayram ücreti alacağı çalışmaya bağlı hak olmayıp, maktu olarak belirlendiğinden, hakkında indirim yapılması mümkün değildir. Mahkemece, bilirkişi tarafından belirlenen bayram ücreti indirim yapılmaksızın hüküm altına alınmalıdır....
Arsa tahsis sözleşmesinden kaynaklı, Belediyenize ödemiş olduğum 1.960,27 TL anapara ve 903,15 TL değer artış oranı olmak üzere toplam 2.863,42 TL 19.01.2010 tarihinde nakden eksiksiz olarak tarafıma ödenmiştir. Arsa tahsis sözleşmesinden kaynaklı ... Belediyesinden hiçbir hak ve alacağım kalmamıştır." şeklinde talepte bulunduğu, buna göre de kendisine davalı belediye tarafından ödeme yapıldığı, davacının yapılan ödemeyi olduğu gibi kabul ettiği, ödeme esnasında ise herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediği, hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek, kararın, 6100 sayılı HMK’nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir....
Arsa tahsis sözleşmesinden kaynaklı, Belediyenize ödemiş olduğum 2.819,00 TL anapara ve 1.291,68 TL değer artış oranı olmak üzere toplam 4.110,68 TL 11.06.2010 tarihinde nakden eksiksiz olarak tarafıma ödenmiştir. Arsa tahsis sözleşmesinden kaynaklı ... Belediyesinden hiçbir hak ve alacağım kalmamıştır.” şeklinde talepte bulunduğu, buna göre de kendisine davalı belediye tarafından ödeme yapıldığı, davacının yapılan ödemeyi olduğu gibi kabul ettiği, ödeme esnasında ise herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediği, hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek, kararın, 6100 sayılı HMK’nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir....