Bununla birlikte, çalışma şartlarında esaslı değişikliği kabul etmeyen işçinin iş sözleşmesinin işverence feshi halinde, işçinin ihbar ve kıdem tazminatlarını talep hakkı doğar. Dosya içeriğine göre, davacının davalı işverenin ... de bulunan ... mağazasında çalışırken işverence ...daki optimum mağazasına nakledildiği, ... mağazasında akşamları servis olduğu halde ... mağazasında olmadığı ve evinin işyerine uzak olduğu için geç vakitlerde çıkıldığından evine gitmekte zorlandığı ve işyerini terk etmek suretiyle iş sözleşmesini kendisinin feshettiği anlaşılmaktadır. Davacının önceki işyerine oldukça uzak ve servis imkanı olmayan başka bir şubeye nakledilmesi hususu iş şartlarında aleyhe bir değişiklik olarak nitelendirilmelidir. Bu durumda, iş sözleşmesinin 09.07.2012 tarihinde 4857 sayılı Kanun'un 24/II- f. bendi gereğince işçi tarafından haklı sebeple feshedildiğinin kabulü gerekir....
sebebiyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği gerekçesi ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılıp davanın kabulüne yönelik karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili; davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri gereği haklı ve usulüne uygun olarak 05.10.2011 tarihinde ihtarname ile feshedildiğini, davacının iş sözleşmesinin 30.09.2011 tarihinde şifahi olarak feshedilmediğini, davacının 30.09.2011 tarihinden itibaren izinsiz ve özürsüz olarak işyerine gelmediğini, bunun üzerine davacıya ihtarname gönderilerek işyerine davet edildiği, bu davete icabet etmemesi durumunda iş sözleşmesinin feshedileceğinin yazılı olarak kendisine bildirildiği, davacının işe gelmemesini kimin söylediğinin de belli olmadığını, devamsızlık sebebiyle haklı olarak feshedildiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili; zamanaşımı definde bulunarak, davacının 01.09.2005-29.01.2009 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin iş ahlakı ve iş düzenine aykırılık teşkil eden davranışları sebebiyle haklı nedenle feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatı hakkı bulunmadığını, saat ücreti ile çalıştığını, fazla mesai yapmış olması durumunda karşılığının ödendiğini, maaş alacağı, hafta, bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının, davalıya ait işyerinde 01.09.2005-02.01.2009 tarihleri arasında 5.18 USD saat ücreti ile çalıştığı,iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin işverence ıspatlanamadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, hafta tatilleri ve genel tatillerde çalıştığı, fazla mesai yaptığı ve ücret alacağı olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesi'nce, dosya kapsamında yazılı bir istifa dilekçesinin bulunmadığı ve davalı tarafça davacının istifa ettiğinin ve iş akdinin feshinin haklı veya geçerli nedenle feshedildiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının işe iadesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; davacının 17.07.2019 tarihinde şirket şube yöneticisi Mehmet Cansevgili'yi gece 23:55 sularında arayarak, annesinin yaşlı olduğunu, tek başına ilçede olduğundan dolayı ilçeye taşınacağı gerekçesiyle artık işe gelmeyeceğini beyan ederek istifa iradesini ortaya koyduğunu, müvekkili şirket tarafından davacı işçinin 18.07.2019 tarihinde işe gelmemesi sebebiyle tutanak tutulduğunu ve davacının istifa sebebiyle işten çıkışının yapıldığının 19.07.2019 tarihinde Beyoğlu 38....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshediliğini beyan ederek ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir. Taraflar arasında davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip edilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın feshediliğini beyan etmiş, davalı ise davacının başka bir işçiyle tartışması nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshediliği ispatlanamadığından davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonucun dosya kapsamına uygun olmadığı görülmüştür. Davacının imzadan imtina ettiği 13.06.2017 tarihli fesih ihtarında “13.06.2017 tarihinde çalışma arkadaşınız Ergin Yılmazer ile kavga ettiğininiz, birbirinize küfürlü sıfatlarda bulunduğunuz tespit edilmiştir....
Hukuk Dairesince 21.01.2019 tarihli ve 2017/18731 E., 2019/1403 K. sayılı kararı ile; davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, “…2-İş sözleşmesinin, işçinin devamsızlıkta bulunması nedeniyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. …Dava dilekçesinde, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiği ileri sürülmüş, davalı ise davacının devamsızlık yaptığını, iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayandığını savunmuştur. Davalının sunduğu devamsızlık tutanakları ile davalı tanık beyanı karşısında, İş sözleşmesinin davalı tarafından davacının devamsızlık yaptığı gerekçesiyle feshedildiğinin anlaşılmasına göre davalı işverence yapılan feshin haklı sebebe dayandığının kabulü ile davacının kıdem tazminatı ile ihbar tazminatı istemlerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir...” gerekçesi ile karar bozulmuştur....
Noterliği'nce düzenleme biçiminde tanzim edilen 07.01.2008 tarih 79 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yine aynı noterlikten gönderilen 04.08.2008 tarih ve 3671 nolu ihtarname ile feshedildiği ileri sürülerek sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğinin tesbitine, sözleşme konusu taşınmaza yönelik müdahalenin men'ine, menfi ve müspet zararların tahsiline karar verilmesi istenilmiş, mahkemece sözleşmenin fesih ihtarının ulaştığı 07.08.2008 tarihi itibariyle haklı nedenlerle feshedildiğinin tesbitine, diğer taleplerin reddine karar verilmiş, karar davalı yüklenici tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle karar başlığında davacılardan Meral Bostan'ın isminin yazılmaması maddi hataya dayalı olup mahkemesince her zaman düzeltilebileceğine göre davalı yüklenicinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-...
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin fesih bildiriminde açıklanan haklı sebeple feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalı işverenin fesih nedenlerinin gerçekleştiğini somut, kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İş sözleşmesinin, davacının ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlarla benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır....
İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. 4857 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 1. fıkrasına göre işveren fesih bildirimini yazılı yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Fesih bildirimi yazılı yapılmamışsa veya fesih sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmemişse aynı Kanun'un 21. maddesi gereğince geçerli sebep gösterilmediği kabul edilir. Buna karşılık, aynı Kanun’un 25. maddesinde öngörülen, işverenin haklı sebeple derhal feshinde ise yazılı şekil şartı aranmamaktadır. Keza, haklı sebeple fesihte, fesihten önce 4857 sayılı Kanun'un 19. maddesinde öngörülen savunma alma koşulu bulunmamaktadır....