"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, davacının ipotekten ... alacağının ödenmesi nedeniyle mülkiyetin kendisine iade istemine ilişkin olduğundan, Dava taşınmaz satışından kaynaklanan ve ipotekle teminat altına alınan bir kısım alacağın ödenmesi nedeniyle pay iptali ve tescili isteğine ilişkin olup, ipoteğin feshi istemine ilişkin bir talep bulunmadığından ve karar asliye hukuk mahkemesi tarafından verildiğinden temyiz inceleme görevi 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 27.09.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf taleplerinin haksız olduğunu, davacı ile yapılan ipotek akdinin T1 konut finansmanı sözleşmesinden ve ilaveten sair sıfatla imzasını havi olarak işleme kabul ettiği mukavele sözleşme taahhütname... Ve... Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacaklarının teminatı olduğu yazılı olduğundan satış bedelinin ipoteğin teminatı kapsamında kalmadığı iddiasının yersiz olduğunu, bu kapsamda taşınmazın toplam değerinin müvekkili bankaya tam olarak ödenmediğinden, davacı tarafa ait taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırılmasının talep edilemeyeceğini, davacı tarafın haksız ve mesnetsiz olarak 21.000 TL tutarında zenginleştiğini, müvekkili bankanın ise zarara uğradığının açık olduğunu, Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olup, davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, taraflar arasındaki konut finansman kredisinin kullanımı nedeniyle taşınmaz üzerine konulan ipoteği fekkine ilişkindir....
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ipoteğin kaldırılması davasının kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerinde ipoteğin kaldırılmasına, aile konutu şerhi konulması davasının ise usulden reddine karar verilmiştir. Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davacı ile davalı ...'...
Davalı banka vekili, cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmaz üzerinde dava konusu ipotekten önce, başka bir bankadan kullanılan konut kredisi sebebiyle 1. dereceden ipotek tesis edildiğini, söz konusu ipoteğin müvekkil bankadan kullanılan ihtiyaç kredisi ile diğer bankadan konut alımı için kullanılan konut kredisi borcunun kapatılması suretiyle kaldırıldığını, 11/05/2017 tarihinde tesis edilen dava konusu ipoteğin, önceki ipoteğin kaldırılması üzerine 1. dereceye geçtiğini, taşınmazın konut kredisi borcunun ödenmesi için müvekkil bankadan kullanılan kredinin teminatını oluşturmak için tesis edilen ipotek için eş rızası alınmasına gereklilik bulunmadığını, taşınmaza aile konut şerhinin konulduğu 17/07/2019 tarihinden öncesi için aile konutu olduğunun ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Asıl dava dilekçesinde ipotek bedeli depo ettirilerek ipoteğin kaldırılması istenmiş ise de; 18/12/2015 tarihli bilirkişi ön raporundan sonra asıl davacılar bu ön rapora dayanarak davayı ıslah etmişler: taleplerini, bedel ödemeksizin ipoteğin kaldırılması önünde değiştirmişlerdir. Bahsi geçen ön raporda dava konusu taşınmazın alanının 202 m2 olduğu, imar uygulaması ile murisinin mülkiyetinden çıkan 82 m2'lik taşmmaz için dava konusu taşınmazda, dağıtım cetveline göre ipotek miktarına karşılık gelecek bir fazlalık bulunmadığı yazılıdır....
Yargıtay 19.H.D nin 16/01/2017 tarih, 2016/6413 E.-2017/133 K.sayılı kararın ile tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı tarafından, davalı şirketten satın alınan ve adına tescil edilen taşınmazlar (İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Çınar Mahallesi, 382 Ada, 43 Parselde yer alan D Blok, 29.Kat, 539 no.lu bağımsız bölüm ve İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Çınar Mahallesi, 382 Ada, 43 Parselde yer alan B Blok, 42+43.Kat, 590 no.lu bağımsız bölüm) üzerinde davalı banka lehinde ipotek bulunduğunu, davalı şirkete satımdan dolayı herhangi bir ödemesinin bulunmamasına rağmen ipoteğin kaldırılmadığını iddia ederek ipotekten dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile ipoteğin kaldırılmasının talep edildiği, somut olayda, uyuşmazlığın esasen, ipoteğin fekki istemi olduğu, dosya içeriğinde yer alan dava konusu ipoteğin, davalı şirketin doğmuş ve doğacak kredi borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiği, bu durumda ipotek lehtarı ve teminat altına alınan borçlu arasında...
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda davacı tüketici ile kredi sağlayan davalı banka arasındaki uyuşmazlığın konut kredisi sözleşmesi nedeniyle konulan ipoteğin kaldırılması isteminden kaynaklandığı anlaşılmakta olup, davacı taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemiyle eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir....
DELİLLER: Esenyurt Tapu Müdürlüğünün cevabi yazısı, Konut satım sözleşmesi ve ekleri, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin terkini tahsili istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı Garanti Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan konut satım sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen tapu kaydındaki ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin terkini yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir....
Davalı vekili, taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin davacının bankaya karşı doğmuş ve doğacak borçlarının teminat altına aldığını, davacının müvekkili ile yeniden yaptığı 02.10.1998 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçlarında ilk sözleşmenin 7. maddesi gereğince bu ipotekle teminat altına alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ipoteğin 16.08.1995 tarihli sözleşmeden doğmuş veya doğacak alacakları teminat altına almak amacıyla tesis edildiği, bu sözleşmeden kaynaklanan borcun ödenmesi ile teminat fonksiyonunun ortadan kalktığı, 02.10.1998 tarihli sözleşmeden kaynaklanan borçların bu ipoteğin kapsamında olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, tüm takyidatlardan ari olarak tapu iptali ve tescil ile ipoteğin fekki istemine ilişkin olup uyuşmazlık ipoteğin fekki talebinin reddine yönelik kararda uygulanması gereken usul ve Yasa hükümlerinde herhangi bir aykırılık veya yanılgılı değerlendirme bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 1023 üncü maddesi, 3. Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmakta olduğu veya arsa sahibinin aynı zamanda yüklenici sıfatıyla hareket ederek (yapsatçı konumunda) inşa etmekte olduğu binalardan bağımsız bölüm satın alınması halinde Borçlar Kanunu'nun 163 üncü maddesi (TBK m. 184) gereğince üçüncü kişiye yapılacak temlikin yazılı olması yeterlidir. 3. Değerlendirme 1....