yevmiye sayılı( 03.02.2020 tarih, ... yevmiye sayılı) 8.000.000,00-TL.tutarlı ipoteğin hukuken geçersiz olması nedeniyle anılan ipotekten dolayı davacı müvekkilin hukuken sorumlu olmadığının(borçlu olmadığının) tespitine ve ipoteğin terkin edilerek (fekkine),ipoteğin kaydının terkin edildiğinin Maltepe Tapu Müdürlüğü’ne bildirilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, aile konutu nedeniyle ipoteğin kaldırılması, aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesinin doğru olup olmadığı, davacı malik olmayan eşin ölümü halinde aile konutuna sağlanan korumanın devam edip etmediği, davanın konusuz kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi, 194 üncü maddesi, 1023 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 3. Değerlendirme Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması talebiyle açılmıştır....
Adına konut niteliği ile tapuda kayıtlı bulunduğu, davacı ile davalı satıcı T8 Koza...A.Ş.arasında konut satım sözleşmesi ile konut satım sözleşmesinin devir ve temlik sözleşmesi akdedildiği, dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalı Akbank T.A.Ş.ile T4 alacaklı davalı T8 Koza....A.Ş.nin borçlu olduğu ipotekler ile çok sayıda haciz şerhinin bulunduğu tapu kaydı ve tüm dosya kapsamı ile sabittir. İpotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden ve diğer hacizler ile takyidatlardan dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin, hacizlerin takyidatların tüm fer'ileri ile birlikte fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Tüketici Mahkemesi’nin 2020/633 esas sayılı dosyasının 09/11/2020 tarihli ara kararı ile tesis edilen 21/01/2021 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik kararın kaldırılması ve istinaf nedenleri doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Tapu kaydı, Konut satım sözleşmesi ve ekleri, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/670 KARAR NO : 2023/496 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 9.TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Gayrimenkul Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali ve Tescil, Haciz Ve İpoteklerin Kaldırılması KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İ D D İ A: Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirket ile imzaladığı 04/07/2016 tarihli gayrimenkul satım sözleşmesi ile dava konusu taşınmazı satın aldığını, bedelini peşin olarak ödediğini, teslim edildiğini, ancak tapu devri yapılmadığını, sözleşmeden sonra tapu kaydına ipotek ve hacizler konulduğunu, davalı bankanın basiretli davranmadığını, gerekli araştırmaları yapmadığını, açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmazın tapu kaydına teminatsız dava sonuçlanıncaya kadar İHTİYATİ TEDBİR konulmasına...
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
Davalı Akbank vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davacı arasında krediden ve sair nedenden kaynaklı herhangi bir sözleşme, sebepsiz zenginleşme, taahhüt, haksız fiil ve sair borç doğuran bir hukuki ilişki bulunmadığını, davacı vekili huzurdaki dava dosyası ile İstanbul İli Esenyurt İlçesi 382 Ada 43 Parselde mevcut Sedef Blok 347 ve 328 bağımsız bölüm nolu taşınmazların tapu iptali ve tescilini talep ettiğini, gerçekleşen satım işlemlerinin tüketici hukukunun özel olarak koruduğu anlamda tüketici işlemi olarak kabul edilmesi mümkün olmadığından huzurdaki uyuşmazlığın genel mahkemelerin görev alanı içerisinde kaldığını, satış vaadi sözleşmesinden doğan alacak hakkının, taşınmaz üzerindeki ipotek hakkı sahibine karşı ileri sürülememesi bakımından ipoteğin satış vaadi sözleşmesinden önce kurulmuş olmasıyla sonra kurulmuş olması arasında da bir fark olmadığını, davacının diğer davalı Garanti Koza ile imzaladığı sözleşmesini tapuya şerh ettirmediğinden 3.kişilere karşı...
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı bu durumun davada taraf olmayan 3....
Davalı vekili, davacı tarafından verilen ipoteğin, kefili bulunduğu dava dışı şirketin borçlarının da teminatını oluşturduğunu, konut kredisi sözleşmesi hükümleri gereğince tesis edilen ipoteğin doğmuş ve doğacak tüm borçlar için tesis edildiğini; sadece davacının müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı sözleşmeden kaynaklanan borca ilişkin olmayıp, dava dışı asıl borçlunun davalı bankadan kullandığı ve kullanacağı bilumum kredilerle ilgili doğmuş veya doğacak borçları da kapsadığını, istirdat davası şartlarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Davacı vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ipoteğin kaldırılması davasının reddinin yanlış olduğunu, şirkete yapılan tescilin yolsuz olduğunu, illilik prensibi gereği ipotek işleminin de yolsuz olduğunu, taşınmaz üzerindeki tüm ipotek ve takyiyatların da silinmesinin gerektiğini ve tüm takyiyatlardan arındırılmış olarak tescil kararının verilmesi gerektiğini belirterek davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesine, taşınmazın tüm takyidatlardan ari olarak davalı ... adına tescil edilmesine karar verilmesini taleple kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2. Davalı banka vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....