Yasa'da özel hüküm bulunmamakla birlikte eser sözleşmelerinde işin eksik ifası, sözleşmeye aykırılık olarak nitelendirilmekte ve TBK'nın 112. maddesi (BK 96) gereğince, borcun ifa edilmemesinin sonucu zararın istenebileceği kabul edilmektedir. Eksik işlerin giderim bedelinin talep edilebilmesi için, eserin teslim alınması sırasında çekince konulmasına gerek yoktur. Eksik iş bedeli olarak talep edilebilecek miktarda, eksik bırakılan işin mahalli piyasa rayiçleri ile giderim bedeli olacaktır. Dosya kapsamında ise ; hükme esas alınan 19/06/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda; denetime elverişli olmayacak şekilde hangi işlerin eksik iş, hangi işlerin ayıplı iş olduğu yöntemince belirlenmeksizin davalı tarafça sunulan faturadaki KDV oranı indirilerek hesaplama yapılması ve eksik bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması hatalı olmuştur....
Tarafından davacı adına, fatura üzerinde davalının kaşe ve imzasının bulunmasından ötürü kapalı fatura düzenlendiği bu hali ile fatura bedelinin ödendiği görülmüştür. Satıma konu ürünün ayıplı olup olmadığının belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunda;"Dava konusu yatak ve karyolanın ayıplı olduğu, bu ürünler birlikte kullanılan özel ölçüdeki ürünler olduğu için birlikte değerlendirilmesi gerektiği, aksi durum tüketiciyi mağdur edeceği, ürünlerdeki ayıpların kullanım kaynaklı olmayıp,ürünlerin tasarımı ve imalatından kaynaklı olduğu belirlenmiştir" şeklinde rapor sunduğu görülmüştür. Mahkememizin 21/06/2022 tarihli celsesi 1 nolu ara kararı gereğince, davacı vekiline dava değerini belirlemesi ve eksik harcı tamamlaması için 2 hafta kesin süre verildiği; Davacı vekilince dava değerinin 13.855,49-TL olduğu ve 237,00-TL eksik harcın davacı tarafça yatırıldığı görülmüştür. Somut olayda, ayıplı olduğu iddia edilen ürünün davalılardan ... Halı Tekstil Turizm Paz. Tic. LTD....
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Davacı yüklenici, taraflar arasında eser sözleşmesi gereğince üstlendiği edimleri yerine getirdiğini, bedelin bir kısmının davalı tarafça ödenmediğini, tahsili için yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiş, davalı, davacının yaptığı işlerin eksik ve ayıplı olduğunu, eksik ve ayıpları gidermesi için yaptıkları ihtara rağmen bunların giderilmediğini bu nedenle borçlarının olmadığını savunmuş, mahkemece ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık taraflar arasındaki eser sözleşmesinde öngörülen işlerin tam olarak yerine getirilip getirilmediği, davacı yüklenicinin alacağının bulunup bulunmadığından kaynaklanmaktadır....
Birleşen 2014/224 Esas sayılı dava ise gecikme tazminatı ile eksik ve ayıplı iş bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de eksik ve ayıplı işler hususunda mahkemenin hangi bilirkişi raporunu hangi gerekçe ile hükme esas aldığı belli olmadığı gibi, eksik ve ayıplı işlerin ne şekilde hesaplandığı da raporlardan anlaşılamamaktadır. Mahkemece bu hususlarda konusunda uzman bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3) Asıl dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca koyulan ipoteğin fekki ve tazminat istemine ilişkin olup, yüklenici ancak tüm edimlerini yerine getirdiği takdirde teminat ipoteği kaldırılır. Birleşen davalarda arsa sahiplerinin haklı görülmesi halinde asıl davanın reddi gerekeceği hususu dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Mahkemece, taraflar arasındaki ticari satım ilişkisi çerçevesinde TTK 25/4 maddesi uyarınca satım tarihinden itibaren altı aylık dava zamanaşımı süresinin dolduğu, davacı yanın ayıplı mal satımı nedeniyle igfal olunduğuna dair delil de sunamadığı ve dava zamanaşımının oluştuğu gerekçesiyle davanın ve koşulları gerçekleşmediğinden tarafların tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davalının davacıdan satın aldığı malın (maden) aralarındaki sözlü anlaşmaya aykırı olarak istenilen değerde olmadığı, davalının davacıya yapmış olduğu ödemelerin teslim edilen düşük oranlı madenlere ilişkin ayıplı malların değerini karşıladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. TTK'nun 23. maddesi uyarınca, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Ayıp açıkça belli değil ise, alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğunun ortaya çıkması halinde hakkını korumak için durumu aynı süre içinde satıcıya ihbar ile yükümlüdür....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı-k.davalı ... Hidrolik Mak.San.Tic.Ltd.Şti. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davada, ödenen iş bedelinin iadesi ile ayıplı imalâtın giderim ve nakliye bedellerinin, karşı davada ise ödenmeyen iş bedelinin tahsili istenmiş, mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen karar davacı ve karşı davalı iş sahibince temyiz edilmiştir. Mahkemece eserin ihtirazî kayıt ileri sürülmeden teslim alındığı, eserdeki ayıpların açık ayıp olup TTK’nun 25/III. ve BK’nun 198. maddelerinde belirtilen sürelerde ayıp ihbarında bulunulmadığından eserin zımnen kabul edildiği ve ayıba bağlı hakların düştüğü gerekçesiyle asıl dava reddedilmiştir....
İDDİA VE İSTEK: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; "Taraflar arasındaki eser sözleşmesi gereğince; davacının alt yıklanici olarak davalı (yüklenici-iş-veren)nin inşaatlarında; mobilya dekorayson, mermer döşeme dış cephe, PVC kapı- pencere kaplam işlerini yaptığı, sözleşmeye dahil işler olduğu gibi, sözleşme dışı işlerin de bulunduğu ve birim fiyat üzerinden anlaşma yapıldığı ancak hakedişin ödenmediği" iddiası ile alacağın tespit ve tahsiline karar verilmesini istemiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; "sözleşme gereği yapılan işlerin tüm ödemelerinin yapıldığı (çek ve nakit olarak) ancak yapılan işlerin eksik ve hatalı olduğu" iddiası ile davanın reddini istemiştir....
Ada ... parsel sayılı taşınmazda davalı tarafından 4.914.000,00 TL götürü bedel karşılığında anahtar teslimi olarak inşa edilmesi kararlaştırılan özel sağlık tesisinin A Blok ve bağlantı bloğu ile B blok sığınak kısmının inşaatında davalı tarafından yapılması gerektiği halde hiç yapılmamış olan eksik işlerin bedeli ile davalı şirketin ayıplı olarak yaptığı işlerin bedelinin ve ayrıca davalının inşaatı sözleşmede kararlaştırılan sürede tamamlamamış olması nedeniyle müvekkili şirketin bu gecikmeden dolayı sağlık tesisini işletemediği süre zarfında uğradığı kar kaybından doğan zararların davalı şirketten tahsiline ve yargılama sırasında tespit edilecek olan eksik ve ayıplı işler bedeline ile gecikmeden kaynaklı kar kaybı göre fazlaya ilişkin her türlü dava, talep ve ıslah haklarımız saklı tutulmak kaydıyla, şimdilik HMK m. 107 uyarınca belirsiz alacak davası kapsamında toplam 21.000,00TL eksik ve ayıplı işler bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava...
Davacının iddiası, taşınmazın ayıplı yapıldığı, iskanının alınmadığı ve zamanında teslim edilmediği, bu bakımdan sözleşmede kararlaştırılan kira kaybından kaynaklı cezai şart tazminatının ve ayıplı ifa nedeniyle oluşan zararların ödenmesi gerektiği yönündedir. Davalının iddiası ise taşınmazın ayıplı olmadığı, mücbir sebepler nedeniyle gecikme yaşandığı yönündedir. Taraflar arasında ihtilaf konusu olan ve çözüme kavuşturulması gereken temel problem; yapılan işin ayıplı olup olmadığı ve mücbir sebebin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı, davacının talep ettiği taşınmazın yapılması ve teslimi işini belirli bir ücret karşılığında, bağımsız olarak üstlendiğinden taraflar arasındaki sözleşme, istisna sözleşmesidir (TBK. m. 470). Davacı taraf, davalının üstlenmiş olduğu işleri tam ve gereği gibi zamanında yerine getirmediğini iddia etmekte cezai şart tazminatı ve uğradığı zararları talep etmektedir....