Yerel mahkemece yargıtay kararına atıf yapılarak teslimin tanık beyanlarıyla ispat edildiği şeklindeki gerekçeyle birlikte ifa kuralına da değinilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; Dava, ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkin olup mahkemenin gerekçesine dayanak yaptığı Yargıtay 15hd. 2013/5159 Esas- 2014/3800 esas sayılı dosyasında ise uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklandığından bu sözleşmelerde teslim borcunun da, teslimin bir hukuki fiil olması nedeniyle tanık dahil olmak üzere her türlü delille kanıtlanması mümkün olmasına karşın eldeki satış sözleşmesinde tanıkla teslimin ispatı mümkün olmadığından mahkemenin kararına dayanak Yargıtay ilamının somut olaya uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Bununla birlikte; Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2014/44769 esas 2016/6412 karar sayılı ve 02/03/2016 tarihinde ve Yargıtay 13....
Hal böyle olunca, davacının zarar (bedel indirimi) istemine yönelik olarak mahkemece yapılacak iş; yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, ayıp nedeniyle indirilecek miktar, konusunda uzman bilirkişi marifetiyle "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yöntemi ile tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre de, davacı tüketici ayıp nedeniyle bedelde indirim hakkını davalı üretici/ ithalatçı T3' ye karşı ileri süremeyeceğinden davalı T3 yönünden davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır....
KARAR Davacı, davalı ile arasında "..." projesi adı altında 03/10/2009 tarihinde taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme bedelini ... şubesinden konut kredisi kullanmak sureti ile ödediğini, 29/10/2009 tarihinden itibaren 9 ay boyunca ödeme yaptığını, hesabından 10.851,55TL çekildiğini, sözleşme uyarınca konut teslim tarihinin 30/08/2010 olduğunu, konut teslim edilmediği gibi ... Konut GYO A.Ş.'nin internet sitesinde 18/05/2010 tarihi itibari ile sözleşmenin fesih edildiğini açıkça bildirdiğini, sözleşmenin davalılarca gereği gibi ifa edilmemesi nedeni ile ödemiş olduğu taksitler toplamı kadar 10.851.55TL zarara uğradığını belirterek, proje hesabına yatırdığı toplam 10.348,00TL'nin yatırılan tarihler uyarınca hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Noterliğinde ... numaralı satış sözleşmesi ile 324.500 TL bedelde mutabık kalarak Davalı ...'tan teslim almıştır, 15/11/2020 tarihi itibariyle aracın satış sözleşmesinden önce gözle görülür herhangi bir ayıbı fark edilmeyen aracın başka birine satmak için işlem yaptığında 5664 Tramer sorgulaması yapıldığında 15/05/2020 tarihinde 1 adet kazaya karıştığı, ERP Çalınma 46.578 TL hasar kaydı olduğu ortaya çıkmıştır....
DELİLLER : Tapu kaydı, Düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, Birleşen dava dosyası, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili, birleşen dava muvazaalı tesis edilen ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır....
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, ayıplı konut satışı nedeniyle bedelde indirim istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut olayda davacı vekili özetle; dava konusu konutun eksik ve ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinden indirim talebi ile belirsiz alacak davası açmış ve dava değerini 5.000 TL olarak belirtmiş mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, sosyal tesislerin Toki’ye ait taşınmaz üzerine yapılmış ve kamuya açık hale getirilmiş olması, “gizli ayıp” olarak nitelendirilmiş ise de, dava konusu olayda 4077 sayılı yasada düzenlenen “ayıplı ifa” değil “eksik ifa” söz konusu olup, 4077 sayılı Yasanın 30. maddesine göre, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, 2010/4465 2011/981 Sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki dava konusu eksiklik nedeniyle davacıların 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği kabul edilmelidir. Bu durumda mahkemece, dava konusu spor kompleksi yönünden taraflar arasında ihtilafsız olan satış bedeli üzerinden gerekli indirim yapılması gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3-Davacılar, dava dilekçesinde, alacağın yasal faizi ile birlikte tahsilini istemişlerdir. Mahkemece, reeskont faizine hükmedilmiştir....
Mahkemece, sosyal tesislerin Toki’ye ait taşınmaz üzerine yapılmış ve kamuya açık hale getirilmiş olması, “gizli ayıp” olarak nitelendirilmiş ise de, dava konusu olayda 4077 sayılı yasada düzenlenen “ayıplı ifa” değil “eksik ifa” söz konusu olup, 4077 sayılı Yasanın 30. 2010/5306 2011/983 Maddesine göre, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki dava konusu eksiklik nedeniyle davacıların 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği kabul edilmelidir. Bu durumda mahkemece, dava konusu spor kompleksi yönünden taraflar arasında ihtilafsız olan satış bedeli üzerinden gerekli indirim yapılması gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3-Davacılar, dava dilekçesinde, alacağın yasal faizi ile birlikte tahsilini istemişlerdir. Mahkemece, reeskont faizine hükmedilmiştir....
Mahkemece, sosyal tesislerin Toki’ye ait taşınmaz üzerine yapılmış ve kamuya açık hale getirilmiş olması, “gizli ayıp” olarak nitelendirilmiş ise de, dava konusu olayda 4077 sayılı yasada düzenlenen “ayıplı ifa” değil “eksik ifa” söz konusu olup, 4077 sayılı Yasanın 30. maddesine göre, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki dava konusu eksiklik nedeniyle davacıların 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği kabul edilmelidir. Bu durumda mahkemece, dava konusu spor kompleksi yönünden taraflar arasında ihtilafsız olan satış bedeli üzerinden gerekli indirim yapılması gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3-Davacı, dava dilekçesinde, alacağın yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Mahkemece, reeskont faizine hükmedilmiştir....
Mahkemece, sosyal tesislerin Toki’ye ait taşınmaz üzerine yapılmış ve kamuya açık hale getirilmiş olması, “gizli ayıp” olarak nitelendirilmiş ise de, dava konusu olayda 4077 sayılı yasada düzenlenen “ayıplı ifa” değil “eksik ifa” söz konusu olup, 4077 sayılı Yasanın 30. maddesine göre, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki dava konusu eksiklik nedeniyle davacıların 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği kabul edilmelidir. Bu durumda mahkemece, dava konusu spor kompleksi yönünden taraflar arasında ihtilafsız olan satış bedeli üzerinden gerekli indirim yapılması gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3-Davacılar, dava dilekçesinde, alacağın yasal faizi ile birlikte tahsilini istemişlerdir. Mahkemece, reeskont faizine hükmedilmiştir....