WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

almak için gelmesi nedeniyle yükselen döviz kurları karşısında gayrimenkulün aynı derecede prim yapmaması nedeniyle iyi niyetli olmayan biçimde döviz olarak ödenen tutarın iadesi talep edilerek daha lehe bir durum yaratılmaya çalışıldığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur....

Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin Devremülk hakkı sözleşmesinden kaynaklandığını, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3. maddesine göre tüketici sıfatı bulunan müvekkili ile davalı arasındaki işlemin tüketici işlemi olduğunu, bu nedenle 6502 sayılı Yasa'nın uygulanacağını ve tüketici mahkemesinin görevli olduğunu, 6502 sayılı Yasa'nın 50 /6 maddesi, Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatili Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği 7. maddesine göre tüketici cayma süresi içerisinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayabileceğini, müvekkilinin devremülk hakkını kullanmaya başlamadığından cayma hakkını süre dikkate alınmadan her zaman sözleşmeden dönebileceğini, davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan devremülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir....

Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin delil de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 21.7.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesine konu tesise ait olduğu bildirilen benzer dosyalara ibraz edilen ......

    Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin delil de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 31.7.2008 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine 2012/9589-22798 tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....

      Mahkemece, sözleşmenin tesiste tecrübe ve muayene edilerek imzalandığı bu nedenle cayma hakkının süresinde kullanılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 20.7.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, 2011/15311-2012/10848 ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....

        KARAR Davacı, daha Önce düşünmediği halde, tatil hakkı kazandığından bahisle davet edildiği davalı şirkete ait işyerindeki satış merkezinde, davalı firma elemanlarının yoğun baskıları sonucunda 20.6.2004 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini, cayma belgesinin verilmediğini, tesisin yapı kullanma izninin bulunmadığının ortaya çıktığını, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği 4.850 euronun faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davacının tesisi görerek sozleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin delil de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          Davacı tarafça protokol gereği işletme devri için verilen 50.000 TL bedelin sözleşmenin davalı tarafın bir çok icra dosyası borçlusu olması nedeni ile taraflar arasında sözleşme kurulmadığı hususunda ihtilaf mevcut değildir. Uyuşmazlık, ödenen bedelin bağlanma parası mı, yoksa cayma parası mı olduğu noktasında toplanmaktadır. Davacı taraf, davalıya ödenen bedelin bağlanma parası olduğunu ileri sürmüş olup davalı tarafça sözleşmeden davacının caydığını bu nedenle bedeli talep edemeyeceği ileri sürülmektedir. Türk Borçlar Kanunu, 177/1. maddesinde; "Sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır Aksine sözleşme veya yerel âdet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşülür.'' denilmiştir. " düzenlemesi bulunmaktadır....

            Davacı tarafça protokol gereği işletme devri için verilen 50.000 TL bedelin sözleşmenin davalı tarafın bir çok icra dosyası borçlusu olması nedeni ile taraflar arasında sözleşme kurulmadığı hususunda ihtilaf mevcut değildir. Uyuşmazlık, ödenen bedelin bağlanma parası mı, yoksa cayma parası mı olduğu noktasında toplanmaktadır. Davacı taraf, davalıya ödenen bedelin bağlanma parası olduğunu ileri sürmüş olup davalı tarafça sözleşmeden davacının caydığını bu nedenle bedeli talep edemeyeceği ileri sürülmektedir. Türk Borçlar Kanunu, 177/1. maddesinde; "Sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır Aksine sözleşme veya yerel âdet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşülür.'' denilmiştir. " düzenlemesi bulunmaktadır....

              a belirlenen kaparo bedeli içinden 2.000 TL emlakçılık ücreti olarak ödendiğini, davalı tarafından sadece kalan 3.000 TL kaparo olarak alındığını, davalının dava konusu sözleşmeden caymadığını, kaparo iade yükümlüğü olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmede davalıya ödenen kaparo bedelinin iadesi için 4 farklı olasılık ve şart belirlendiğini, satış bedelinin tamamının kredi veren bankaca davalıya ödenmesi, 5.11.2008 tarihine kadar satış bedelinin tamamının alıcı tarafından satıcıya teslim edilerek tapuda işlem yapılmaması durumunda davalının sözleşmeden cayması, 05.11.2008 tarihine kadar kredi veren bankanın hazır olduğu bildirimi yapılarak satıcının tapuya davet edilmemesi halinde davalının sözleşmeden cayması, satışın satıcıdan kaynaklanan bir nedenden dolayı gerçekleşmemesi, bu dört şarttan hiçbirinin gerçekleşmediğini, davalının hiçbir surette satıştan caymadığını, davalıdan kaynaklı bir nedenle satışın gerçekleşmemesi söz konusu olmadığını, davalının 29.07.2008 sözleşme tarihinden...

                GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından ....ürün için internet üzerinden sipariş verildiğini, 13/02/2017 tarihinde ürünün teslim edildiğini, ancak ürün faturasında her ne kadar ürün özelliği olarak .... veri aktarım özelliğinin gösterilmesine rağmen gelen bilgisayarın bu nitelikte olmadığını, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından müşteri hizmetleri ile irtibata geçildiğini, ürünün iade edildiğini, ödenen bedelin iadesinin talep edildiğini fakat müvekkilin bilgisi dışında davalı şirket tarafından aynı ürünün müvekkili şirkete yeniden gönderildiğini, gelen üründe de .... veri aktarım özelliğinin bulunmadığını, müvekkilinin davalıya ihtar çekerek cayma hakkını kullandığını belirttiğini ve ödenen bedelin avans faizi ile birlikte iadesi talebinde bulunduğunu, ancak davalı şirket tarafından 4.559,05.-TL bedelin iadesinin yapılmadığını ve açıkladığı nedenlerle müvekkili şirket tarafından davalı şirketten satın alınan ürün sebebi ile .. ......

                  UYAP Entegrasyonu