Somut olayda, taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan Dörtyol 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince Dörtyol 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İzmir 8. Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince İzmir 8. Tüketici Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki sözleşmenin 6502 sayılı TKHK 40/1.maddesine göre ön ödemeli konut satış sözleşmesi niteliğinde olduğundan uyuşmazlığa uygulanması gereken hükümler 6502 Sayılı Kanunun 40 vd.maddelerinde ki "Ön Ödemeli Konut Satışı" na ilişkin olan düzenlemelerdir. 6502 sayılı Tüketici Korunması Hakkındaki Kanun'un 40. maddesinde “Ön Ödemeli Konut Satış Sözleşmesi" tanımlanmıştır. Bu maddeye göre; Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartına ilişkin 41. maddesinde ise; “(1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....
KARAR Davacı, daha Önce düşünmediği halde, tatil hakkı kazandığından bahisle davet edildiği davalı şirkete ait işyerindeki satış merkezinde, davalı firma elemanlarının yoğun baskıları sonucunda 2.8.2005 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, tarafına tatil hakkını kullanmak uzere yer teslimi yapılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini, cayma belgesinin verilmediğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği 6.384 euronun faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davacının tesisi görerek sozleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin delil de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
KARAR Davacı, daha önce düşünmediği halde, tatil hakkı kazandığından bahisle davet edildiği davalı şirkete ait işyerindeki satış merkezinde, davalı firma elemanlarının yoğun baskıları sonucunda 25.4.2004 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tatil hakkını hiçbir şekilde kullanmadığını, tarafına tatil hakkını kullanmak uzere yer teslimi yapılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini, cayma belgesinin verilmediğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği 2.650 doların faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının tesisi görerek sozleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin delil de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava taşınmaz satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketici Korunması Hakkındaki Kanun'un 40. maddesinde “Ön Ödemeli Konut Satış Sözleşmesi" tanımlanmıştır. Bu maddeye göre; Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. Ön ödemeli konut satış sözleşmesinin şekil şartına ilişkin 41. maddesinde ise; “(1) Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....
Cayma parası ise, taraflara sözleşmeden serbestçe cayabilme yetkisi veren bir miktar paradır ve uygulamada, "cayma akçesi , pişmanlık akçesi" isimleriyle anılmaktadır. Somut olayda ;davacının delilleri arasında yer alan ve dosyaya ibraz edilen banka dekontunda açıkça bu paranın " taşınmaz kapora " olarak gönderildiği ibaresi yer almaktadır. Aksi yönde bilgi ve belge de sunulmadığından bu dekont ile ödenen paranın kapora olarak kabulü, resmi satış akdi de gerçekleşmediğinden sebepsiz zenginleme hükümlerine göre iadesi gerekecektir. Böylece ,mahkemece verilen kararda maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir....
İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne, taraflar arasında yapılan 10/11/2017 tarihli Rosa Maltepe satış sözleşmesinin iptaline, davacı tarafından davalı şirkete ödenen 126.000,00 TL'nin, ihtarname tarihi olan 17/09/2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle, davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığını, davacının süresi içinde ihtarat yapmadığını sözleşmeden cayma hakkının bulunmadığını, sözleşmede herhangi bir metre kare belirtilmediğin belirleterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden dönülmesi ve bedel iadesi talebine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2021 NUMARASI : 2020/172 ESAS - 2021/55 KARAR DAVA KONUSU : DEVRE TATİL SÖZLEŞMESİNDEN CAYILMASI NEDENİYLE ÖDENEN BEDELİN TAHSİLİ KARAR : Isparta 3....
KARAR Davacı, davalı ile 01/09/2013 tarihli 22.000,00 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 3.000,00 TL yi ödediğini, tapuda devir işleminin gerçekleşmediğini belirterek sözleşmesinin iptalini, ödediği bedelin iadesini ve senetlerin iptalini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir.....