"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, konut edindirme yardımı ve nemasından kaynaklanan alacağın yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, yazılı biçimde davanın kabulüne hükmedilmiştir. Hükmün, davalı ... Başkanlığı avukatı ile davalı...avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 26/11/1999 tarih ve 588 sayılı Konut Edindirme Yardımı Hesaplarının Tasfiyesine Dair Kanun Hükmünde Kararname’nin 4’üncü maddesi ile yürürlükten kaldırılan, 3320 sayılı.......
Asliye Hukuk ve ... Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında bağımsız bölümlere ilişkin düzenlenen, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin haksız feshi nedeni ile ödenen paraların iadesi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davalının tacir olup, uyuşmazlığın ticari işten kaynaklandığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... Asliye Ticaret Mahkemesi ise uyuşmazlığın ticari dava olmadığı ve Asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; taraflar arasındaki " Tasarruflu Erken Teslim Konut Edindirme Sözleşmesi" adı altında imzalanan sözleşmenin feshi nedeniyle davalıya ödenen bedelin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacının konut edinme amacı ve sıfatına göre 6502 Sayılı Kanun 3/1- k bendi kapsamında "tüketici" vasfında olup davalı da ticari amaçlarla hareket eden ticari şirket olduğundan taraflar arasındaki sözleşmenin de tüketici işlemi niteliğinde olduğu anlaşılmakla davalı tarafın buna dair istinaf nedeni yerinde değildir....
Davalı vekili 16/08/2021 tarihli cevap dilekçesi ile; Davacının haksız ve mesnetsiz iddialarının ve Kanunla bağdaşmayan taleplerinin kabulü mümkün olmadığını, davacı taraf, müvekkili şirket ile tasarruflu erken teslim konut edindirme sözleşmesi akdetmiş ve bu sözleşme kapsamında 250.000,00- TL bedelinde bir konut sahibi olmak istemiş bu bedeli ve KDV dahil 25.245,00- TL organizasyon ücreti ödemeyi kabul ettiğini, akdedilen sözleşme bir tasarruf finansman sözleşmesi olduğunu, söz konusu sözleşme kapsamında müvekkili şirket, davacıya konut sahibi olması için gerekli hizmeti sunmakla mükellef iken davacı da sözleşme gereği ödemesi gereken bedeli ödemeyi taahhüt ettiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında konut satışı söz konusu olmadığını, müvekkilinin konut/araç sahibi olmak isteyen insanları biraraya getirerek havuzda bir para toplanmasını sağlamakta ve iştirakçilerin toplanan para ile istediği konut ve/veya aracı almasına aracılık etmekte ve kurduğu organizasyonu bu şekilde yürüttüğünü,...
ise 20.000,00 TL olduğunu, söz konusu şirketin reklamında peşinat ve faizin olmadığının söylendiğini, müvekkilinin defalarca sözleşmeden döndüğünü ve ödediği miktarın kendisine iade edilmesini beyan ve talep etmesine rağmen bugüne kadar davalı tarafından müvekkiline hiçbir olumlu yanıt verilmediğini, taraflar arasında yapılan sözleşmenin tüketici aleyhine kabul edilemez fahiş şartlar içerdiğini, 6502 Sayılı TKHK'in 5 ve devam maddeleri gereğince konut edindirme sözleşmelerinde devir veya teslim tarihine kadar herhangi bir gerekçe gösterilmeden cayılabileceğinin düzenlendiğini belirterek taraflar arasında yapılan sözleşmenin tüm hüküm ve sonuçları ile iptaline, karşı tarafa ödenmiş olan 16.949,15 TL'nın (20.000,00 TL'ndan 3.050,85 TL KDV çıktıktan sonra) organizasyon bedelinin yasal faiziyle geri ödenmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın kira sözleşmesine dayandığı ve kira akdinin feshi ve kira akdine dayalı yapılan zararın tazmini davasının Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; taraflar arasında yapılmış bulunan kira sözleşmesinin feshi ile ödenen kira bedelinin bir kısmı ile kira akdi nedeni ile yapılan masraflar istenmektedir. HUMK’nun 8. maddesinin 2. fıkrasında akdin feshi ile bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat istemli davaların dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde açılacağı öngörülmüştür.Kira sözleşmesinin feshi ve ödenen kira bedelinin geri ödenmesi istemlerinden oluşan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 6.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının, müvekkilinin kurmuş olduğu organizasyon hakkında bilgi sahibi olmak adına müvekkili şirketin şubesine geldiğini ve konut edinme sözleşmeleri hakkında bilgi aldığını, ardından müvekkilinin kurduğu organizasyonla ev sahibi olmak için 10.04.2019 tarihinde müvekkili şirket ile Tasarruflu Erken Teslim Konut Edindirme Sözleşmesi akdettiğini, davacı tarafın, ödemelerine devam ederken 07.07.2020 tarihinde müvekkili şirketin şubesine gelerek organizasyondan ayrılmak istediğini beyan ettiğini ve organizasyondan ayrıldığını, müvekkili tarafından davacı tarafın ödemiş olduğu taksit bedelleri iade edildiğini ancak sözleşmede de kararlaştırıldığı ve davacı tarafın da kabul ettiği üzere organizasyon bedelinin iadesinin yapılmadığını, davacının sözleşme ve ayrılma dilekçesinde organizasyon bedelinin iadesinin yapılmayacağını kabul etmiş olmasına rağmen organizasyon bedelinin iadesini istemesinin kötü niyetli ve hukuka...
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davalı vekili 07/12/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, TTK'nun 20. Maddesi gereğince tacir olan müvekkilinin ücret ve masraf isteme hakkı bulunduğunu, mahkemece yapılan haksız şart değerlendirilmesinin yerinde olmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Davacı vekili 27/12/2021 tarihli istinaf dilekçesinde; davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, taraflar arasında imzalanan "tasarruflu erken teslim " konut edindirme sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen bedelin istirdadına ilişkin davadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Kira sözleşmesinin feshi ve ödenen kira bedelinin iadesi istemine ilişkin davada Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk ve Küçükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taraflar arasında yapılmış kira sözleşmesinin feshi ile ödenen kira bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, HUMK.'nın 8/2 maddesinde yalnızca kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye akdin feshi yada tespit davalarında görevli mahkemelerin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın kira sözleşmesine dayanan akdin feshi davası olmadığı, davalının sebepsiz zenginleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 1086 Sayılı HUMK.'...
yeni sözleşme ile organizasyon ücreti 3 taksite çevrildiğini ve bu sözleşme kapsamında 300.000,00- TL bedelinde bir konut finanse edilmesini istediğini ve KDV dahil 25.200,00- TL organizasyon ücreti ödemeyi kabul ettiğini, her ne kadar sözleşmenin adı konut edindirme ise de, müvekkilinin bir finans kuruluşu olduğundan konut satışı ve/veya satış vaadi söz konusu olmadığını, bu sözleşme kapsamında davacının organizasyona katılmasının ardından ismi çekilişlere katılmakta ve isminin çekilişte çıkması halinde müvekkili şirket tarafından konutun alınması için davacıya bu konutun/aracın bedeli ödendiğini, müvekkilinin sağladığı hizmetin bir nevi, bankaların konut kredilerine benzemekte olup, kredi sisteminden farklı olarak bu sistemde iştirakçiler birbirini finanse etmekte ve faiz ödenmemekte olduğunu, yani müvekkilinin konut satışı ve/veya satış vaadi söz konusu olmadığını, iştirakçilerin edindiği konut ve araçların da müvekkili şirket ile bir alakası bulunmadığını, davacı organizasyondan ayrılmak...