Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamaz. Ancak, davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarı 6098 sayılı Borçlar Kanununun 52. maddesine göre indirilmeli veya tamamen ortadan kaldırılmalıdır. TMK’nun 737 ve 730. maddelerinden doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olması tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olamaz....
Somut olayda, rapor düzenleyen ziraatçi bilirkişi her ne kadar iki parsel arasındaki sınıra davalının diktiği ağaçların zarar verdiğini ifade etmişse de, bu zararın davacıya ait taşınmazdaki oluş biçimini açıklamamıştır. Soyut zararın varlığının bildirmesi komşuluk hukukuna dayalı istemin kabulü için yeterli değildir. O yüzden bilirkişiden ek rapor alınarak zararın nasıl ortaya çıktığı açıklattırılmalıdır. Diğer taraftan, zararın varlığı açıklanırsa bu zararın nasıl giderileceği de bilirkişiden sorulmalıdır. Şayet zarar sınırdaki ağaçların örneğin, budanmak suretiyle ortadan kaldırılabilecekse ağaçların doğrudan kesilmesine karar verilmemeli, bu konuda da bilirkişiden ek rapor alınmalıdır. Mahkemece eksik inceleme ve araştırmaya dayalı komşuluk hukukundan kaynaklanan istemin yazılı şekilde kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.06.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.04.2013 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne 41 parsel sayılı taşınmazın 4. katında pencere açmak suretiyle yapılan müdahalenin men'ine, davalı tarafından açılan pencerenin kapatılmasına karar verilmiştir....
Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Dava konusu yapılan ağaçlar için, uygulama imkanı bulunan TMK’nun 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16/06/2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve zararın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/11/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle el atmanın önlenmesi ve zararın giderilmesi işlemlerine ilişkindir. Davacı; 2630 parselde 47 numaralı dubleks konutun sahibi olduğunu, komşusu 46 numaralı gayrimenkulun sahibi davalı ...'nın iki yıl önce üç katlı ve yaklaşık 160m² büyüklüğünde kendisine ait evin zemininden daha yüksek zemin oluşturacak şekilde bir bina inşa ettirdiğini, inşaat aşamasında ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.02.2014 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin 13830 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, bitişiğinde bulunan 13838 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı tarafından taşkın bina yapıldığını, söz konusu binanın imar planına aykırı olarak ve davacı ile ortak sınırdan 5 metrekarelik çekme mesafesine uyulmadan yapıldığını, elatmanın önlenmesini ile taşkın yapının kal’ini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07/07/2015 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi K A R A R Her ne kadar, 1.Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesinin Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunduğu gerekçesi ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de; dava, TMK’nin 737. maddesine dayalı komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmananın önlenmesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.01.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve yıkım talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir....
Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....