Maddesine aykırı olduğu kanaatine varılmış, davanın kabulü ile kat malik olan davalının kat maliklerinin 4/5'inin yazılı rızası olmadan yapmış olduğu imalatları ortadan kaldırarak taşınmazın eski hale getirilmesine karar verildiği" gerekçesiyle Davanın KABULÜNE, davalının ortak alana yaptığı yapının kaldırılarak taşınmazın eski haline getirilmesine, davalıya eski hale getirmesi için 2 aylık süre verilmesine, şeklinde karar verilmiştir....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında taşınmazdan alınan kum ve eski hale getirilme bedeli ile iki yıllık kazanç kaybı hesaplandığı ancak zarar gören alanın değeri hakkında herhangi bir inceleme ve belirleme yapılmadığı anlaşılmıştır. Tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli ve kazanç kaybı istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir....
yı yaralamaktan kurulan hükümle ilgili olarak; adli sicil kaydındaki eski hükümlülük kayıtlarının silinme koşullarının oluşması, ayrıca Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Dairemizce de benimsenen 03.02.2009 tarih, 2008/11- 250 E, 2009/13 sayılı kararında "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesinde zarar yönünden, kanaat verici basit bir araştırmayla belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği" görüşünün benimsenmesi dikkate alınarak mahkeme tarafından mağdurda meydana gelen zarar, kanaat verici ve basit bir araştırmayla saptanıp, sanıktan tespit olunan bu zararı giderip gidermeyeceği sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 01.....2011 gününde oybirliğiyle...
Ancak; Hükmün açıklanmasına engl oluşturmayan 5271 sayılı CMK.nun 231/6 maddesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşulunun gerçekleşmesi için, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade. suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinin gerektiği belirtilse de anılan maddenin 6/c fıkrasında belirtilen zarar kavramı, ölçülebilir, belirlenebilir (somut) maddi zarara ilişkin olup manevi nitelikteki zararı kapsamadığından, incelenen dosyada, sanığın eylemi sonucu dosyaya yansımış somut bir zarar olmadığı halde suçtan oluşan zararın giderilmemiş oluşundan sözedilerek ve sanığın kişilik özelliklerinin olumsuz olarak değerlendirilmesine dayanak oluşturan nedenlerin denetime imkan verecek biçimde gerekçelendirilmeden, silinme koşulları oluşan eski sabıkası dikkate alınarak, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı yönünde, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı biçimde hüküm kurulması, Yasaya aykırı ve sanık...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumuna ilişkin uygulama esasları ve koşullarının belirlendiği Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 tarih, 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesinde zarar yönünden, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği" görüşünün benimsenmesi dikkate alınarak mahkeme tarafından meydana gelen zarar, kanaat verici ve basit bir araştırma ile saptanıp, sanıktan tespit edilen bu zararı giderip gidermeyeceği sorulup, diğer koşullarında mevcudiyeti halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ilgili olarak bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen...
sayılı CMK'nun 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, sanığın 18.12.2013 havale tarihli eski hale getirme ve temyiz hakkının tanınması konulu dilekçesi üzerine, yerel mahkemenin sanığın talebinin reddine dair 24.12.2013 tarihli ek kararının hukuken geçersiz olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Yokluğunda verilen 11.07.2013 tarihli hükmün, sanığın sorgusu sırasında bildirdiği aynı zamanda mernis adresi olduğu anlaşılan bilinen son adresinde usulüne uygun biçimde 18.09.2013 tarihinde tebliğ olunduğunun anlaşılması karşısında, sanığın geçerli bir sebebe dayanmayan eski hale getirme istemi ile 11.07.2013 tarihli hükme yönelik süresinde olmayan 18.12.2013 havale tarihli temyiz isteminin 1412 sayılı...
ye tebliğ edildiği, hükmü sanık müdafiinin CMUK'nun 310/1. maddesinde öngörülen süre geçtikten sonra 09/02/2015 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, eski hale getirme konusundaki iddiaları yerinde görülmeyen sanık müdafiinin eski hale getirme istemi ile yasal süreden sonraki temyiz isteminin, isteme aykırı olarak REDDİNE, 24/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 27/11/2010 tarih, 2011/274-300, 06/12/2008 gün, 144-234, 23/09/1974 tarih, 224-408 ve 16/04/1973 gün, 213-345 Esas ve Karar sayılı kararlarında da belirtildiği üzere ve 5271 sayılı CMK'nun 42/1. maddesinin “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme gözetildiğinde, sanık tarafından verilen dilekçelerin eski hale getirme ve temyiz talebi niteliğinde bulunduğu, temyiz dilekçesi ve eski hale getirme talepli istemin birlikte verilmesi halinde, karar verme yetkisinin Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğunun anlaşılması karşısında; hukuki dayanaktan yoksun olan 02/12/2019 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede; UYAP kayıtlarının incelenmesinde sanığın son...
a-Davacı, taşınmazına komşu dere yatağının, davalı şirket tarafından yapılan çalışma sırasında yönünün değiştirildiğini ve dere yatağından gelen sel sularının aktarılmasını sağlayan menfezin davalı şirket tarafından kapatıldığını, taşınmazının kullanılamaz hale geldiğini belirterek, ecrimisil ve eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporları doğrultusunda istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda davacının talep edebileceği tazminat miktarı taşınmazın eski hale getirilmesi nedeniyle hesaplanacak zarar miktarı kadardır. Haksız fiildeki tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli istenebilir. Dava konusu olayda, taşınmazın fiziki yapısına zarar verilmiştir....
Ceza Dairesi’nin 19.12.2012 tarih 2011/22445 Esas - 2012/24350 Karar sayılı ilamı ile mala zarar verme suçundan reddine, hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından düzeltilerek onanmasına karar verilmesi suretiyle kesinleştiği, 18.01.2017 ile 23.02.2017 tarihli dilekçe içeriklerinde ise kararın kendisine tebliğ edilmediğini, kararın yüzüne karşı okunmadığını ve son sözünün sorulmadığını ve bu sebeple temyiz hakkının kullanmadığını belirterek eski hale getirme talepli temyiz başvurusunda bulunduğu anlaşılmış ise de; sanığın, müdafiiisinin yüzüne karşı verilen hükme karşı bir haftalık yasal süresinden çok sonra temyiz edip eski hale getirme talebinde bulunduğu anlaşılmakla; sanık ...’in koşulları bulunmayan eski hale getirme isteği ile vaki temyiz itirazının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE, 09.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....