WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; 5271 sayılı CMK’nın 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; suçun işlenmesiyle mağdurun uğradığı zararın aynen iade suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. CMK’nın 231/6-c fıkrasında belirtilen zarar kavramından, YCGK’nın 3.2.2009 gün ve 2008/250-2009/13 sayılı kararında belirtildiği üzere, yalnızca basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların anlaşılması gerekmektedir. Anılan zarar, ölçülebilir, belirlenebilir (somut) maddi zarara ilişkin olup, manevi nitelikte zararı kapsamamaktadır....

    Ancak; 5271 sayılı CMK’nın 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5 maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; suçun işlenmesiyle mağdurun uğradığı zararın aynen iade suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. CMK’nın 231/6-c fıkrasında belirtilen zarar kavramından, YCGK’nın 3.2.2009 gün ve 2008/250-2009/13 sayılı kararında belirtildiği üzere, yalnızca basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların anlaşılması gerekmektedir. Anılan zarar, ölçülebilir, belirlenebilir (somut) maddi zarara ilişkin olup, manevi nitelikte zararı kapsamamaktadır....

      Dava, müdahalenin men'i, eski hale getirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de dosyada mevcut olan bilirkişi raporları birbiri ile çelişki yaratmakta olup taşınmazın mimari projesi, yönetim planı yerinde uygulanarak davalıların varsa mimari projeye aykırı ilaveleri ve yapılaşmaları ayrıntılı tespit edilip geçerli proje de belediyeden celp edilerek bahsedilen Edremit Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1035 E. sayılı dosyasının da getirtilip oluşturulacak bilirkişi kurulundan mimari projeye aykırılığın neler olduğu ve ne şekilde eski hale getirileceği ayrıca tadilat projesinin mevcut olup olmadığı ve projelere muvafakat verilip verilmediği araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre de; KMK 33’e göre davalıya eski hale getirme konusunda uygun süre verilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir....

        kısmında projeye aykırı imalatların kal'ine, bu projeye aykırılıkların anataşınmazın onaylı mimari projesine uygun hale getirilmesine, Kat Mülkiyeti Yasasının 33.maddesi uyarınca eski hale getirilmesi hususunda davalıya 30 gün süre verilmesine, davacının sosyal ve kişilik değerlerinin zarar gördüğü kanıtlanamadığından ve dosyaya yansıyan maddi bir zararı da belirlenemediğinden maddi ve manevi zararın giderilmesi talebinin reddine karar verilmiştir....

          Somut olayda, davacı şirket vekilinin ileri sürdüğü mazeretin eski hale getirmeyi gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşılmakla, eski hale getirme konusunda davacının talebi yerinde görülmemiş, eski hale getirme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafından usul ve yasaya uygun olmayan eski hale getirme talebinin REDDİNE, temyiz isteminin de süre yönünden REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Davacı, adına kayıtlı taşınmazdan davalının izinsiz aldığı stabilize malzemesi nedeniyle taşınmaza zarar verildiğini, davalıya zararı giderip eski hale getirmesi için çekilen ihtarın da sonuçsuz kaldığını belirterek, verilen zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazdan sadece 2008 yılında malzeme alındığını, o tarihte davacının malik olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmaza davalının malzeme alarak zarar verdiği gerekçesiyle, alınan bilirkişi raporları da değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dairemiz yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi ve bu durumda ise taşınmazın tapusunun halen davacının üzerinde kalmaya devam edeceği de gözetilerek, belirlenen tazminat tutarından dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Yasası'nın 43. maddesi uyarınca uygun bir indirim yapılması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1) Sanık ... hakkında kurulan hükümlere yönelik sanığın temyiz isteminin incelenmesinde, Yokluğunda verilen ve 12.06.2015 tarihli sorgusunda bildirdiği bilinen en son adresine usule uygun olarak 12.02.2016 tarihinde tebliğ edilen hükümleri, 1412 sayılı CMUK'nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 31.08.2016 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme istemli olarak temyiz eden sanığın temyiz isteminin ve yerinde görülmeyen eski hale getirme talebinin, aynı Kanun’un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 2) Sanık ... hakkında kurulan hükümlere yönelik sanığın temyiz isteminin incelenmesinde, Sanığın aynı yargı çevresi içerisinde bulunan Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan tutuklu olduğunun UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında, sanığın duruşmadan bağışık...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın 18.06.2020 tarihli dilekçesi; temyiz ve eski hale getirme niteliğinde olup, eski hale getirme talebi hususunda karar verme yetkisinin CMK'nın 42/1. maddesine göre, hükmü temyizen incelemekle görevli Yargıtay'a ait olup, mahkeme tarafından verilen eski hale getirme talebinin kabulüne ilişkin ek karar hukuki değerden yoksun olmakla yapılan incelemede; Sanığa bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre çıkarılıp bila tebliğ iade edilen tebligat bulunmadığı halde bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı olduğundan MERNİS adresi olduğu belirtilerek Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu anlaşılmakla, sanığın öğrenme üzerine yaptığı eski hale getirme ile birlikte temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Dairemizin 2020/2463 Esas sayılı dosyasında 01.10.2020 tarihli...

                  GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 5271 sayılı CMK’nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir.” şeklindeki düzenleme karşısında, sanık ... tarafından hükmün istinafı aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesi ilgili ceza dairesince karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin 05.03.2021 ve 23.02.2022 tarihli ek kararlarının yok hükmünde olduğu, anılan eski hale getirme istemlerinin merciince incelenmediği ve böylece hükmün usulüne uygun kesinleşmediği belirlenmekle; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, öncelikle sanığın 06.10.2020, 12.10.2020, 05.03.2021, 21.02.2022 tarihli olan ve içerikleri itibariyle eski hale getirme istemli oldukları anlaşılan dilekçeleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesi ilgili ceza dairesince karar verilmesi sağlanıp hükmün usulüne uygun biçimde kesinleştirilmesinden sonra...

                    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; karar Dairemizin 06/12/2016 gün, 2016/9682 esas ve 2016/11931 karar sayılı ilamı ile onanmış, davalı vekili tarafından eski hale getirme istemli olarak kararın düzeltilmesi isteminde bulunulmuştur. Davalı vekili Av. A...., onama kararı tebliğinin vekil olarak kendilerine yapılması gerekirken, tebliğ tarihinde vekillik akdi sona eren Av. ...’a yapıldığını, adı geçen avukatın davalı şirketle olan iş akdinin sona ermesi nedeniyle dosyada vekil olarak sıfatı kalmadığını, tebligat yapılan adresin aynı zamanda davalı şirketin adresi olduğunu, vekil varken asile tebligat yapılmasının geçersiz olduğunu, bu nedenle karar düzeltme istemlerini süresi içinde sunamadıklarını, eski hale getirme dilekçesinin verildiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilerek, eski hale getirme isteğinin kabulü ile eski hale iade dilekçesi ile birlikte sunduklarını beyan ettiği karar düzeltme dilekçesinin de kabulüne karar verilmesini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu