"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların boşanmaları ile 2012 doğumlu ortak çocuk...'nın velayeti davacı annesine verilmiş, davalı baba ile de kişisel ilişki kurulmuştur. Davacı anne, çocuğun baba yanına gittiğinde sağlığının olumsuz etkilendiğini, babanın çocuğu yanına aldığında il dışına götüreceğini, yaşı dikkate alındığında çocukla baba arasında yatılı olmayacak şekilde yeniden kişisel ilişki kurulmasını talep etmiş, mahkemece; çocuğun yaşı gereğince yatılı kalmasında bir sakıncanın bulunmadığı kabul edilerek, çocuk ile baba arasında daha önce kurulan kişisel ilişki sürelerin azaltılması şeklinde yeniden düzenlenmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesindeki yargılamanın devam ettiğini, uzman eşliğinde mahkemede alınan raporda da küçük Ezgi'nin görüşmelerin kendi evinde olmasını istediğini söylediğini, kişisel ilişki için olağanüstü hal şartının gerçekleşmediğini, kişisel ilişkinin her ayın 2. ve 4. haftası Cumartesi günü saat 09.00'dan saat 17.00'a kadar çocuğun yaşadığı yerde baba veya uzman refakatinde gerçekleştirilmesine, yatılı olarak düzenlenmesi halinde yine çocuğun yaşadığı ikamette baba veya babaanne refakatinde olması gerektiğini belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava; yardım nafakası ve kardeş ile kişisel ilişki kurulması talebi niteliğindedir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. TMK'nın 323. maddesine göre; ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....
Cumartesi günü sabah 09:00 aynı gün akşam 19:00 saatleri arasında yanına alarak kişisel ilişki kuracaktır, müşterek çocuk ile yine dini bayramların (Ramazan ve Kurban bayramları) 2. günü sabah saat 09.00'dan aynı gün akşam 19.00 saatleri arasında annesi ile kişisel ilişki kuracaktır, sömestır ve yaz tatillerinin hafta sonlarında Cumartesi 09:00'dan aynı gün akşam 19:00 saatleri arasında anne ile kişisel ilişki kuracaktır" şeklinde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı istinaf dilekçesinde özetle; çocuk ile arasında kurulan şahsi ilişkinin kaldırılmasını veya değiştirilmesini gerektirecek mahiyette bir neden bulunmadığı halde davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2020/194 E. sayılı dosyası üzerinden verilen kararda, kişisel ilişkinin yeniden kurulduğu ve kurulan bu kişisel ilişkinin tedbiren devamına karar verildiğinin ifade edilmiş olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre ,davalı tarafından davacı hakkında İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemesi’nin 2017/291 E., 2019/357 K. Sayılı .ilamına dayalı olarak icra takibinde bulunulduğu ,davacı tarafından İstanbul Anadolu 4. Aile Mahkemesinin 2020/194 E. ve 2021/296 K. sayılı dosyası üzerinden kişisel ilişkinin düzenlenmesi davası açıldığını, açılan bu davada, boşanma ilamındaki kişisel ilişkinin kaldırıldığını ve yeniden kişisel ilişki kurularak; kurulan yeni kişisel ilişkinin devamına karar verildiğini, davalının İstanbul Anadolu 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakası-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasına hükmedilmesi" davası ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "velayetin değiştirilmesi" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bentlerin kapasamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre velayeti annede bulunan müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakası çoktur....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Velayetin değiştirilmesi davasına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine yönelik istinaf başvurusunun 6100 HMK'nın 353/1- b.2 maddesi gereğince kabulü ile istinaf incelemesine konu yerel mahkeme kararının 1 nolu bendinin kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin reddine ilişkin kısmının kaldırılmasına ve 2 nolu bent olarak kişisel ilişkinin düzenlenmesine, diğer bentlerin sıra numaralarının yeniden düzenlenmesine, Yerine; "2- Kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulü ile kişisel ilişkinin aşağıda belirtilen şekilde yeniden düzenlenmesine; Velâyeti davalı babaya bırakılan ortak çocuk 10/09/2011 doğumlu Feryal Bayrak ile davacı anne arasında, her ayın l. ve 3. hafta sonu Cumartesi günü 10:00 ile takip eden Pazar günü 18:00 saatleri arasında, dini bayramların 2. günü 10.00 ile 3. günü 18.00 saatleri arasında, her...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi ve Kişisel İlişkinin Kaldırılması- :Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı baba tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oybirliğiyle...
talebi yönünden harcı yatırılarak açılmış usulüne uygun bir karşı dava bulunmadığından karşı davada kişisel ilişkinin azaltılması talebi yönünden herhangi bir hüküm kurulmamış..."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı dava dilekçesi ile; velayetin değiştirilmesini talep etmiş, 16.11.2015 tarihli duruşmada ise velayet değişikliği yanında kişisel ilişkinin artırılması talebi yönünden davasını terditli olarak ıslah ettiğini belirtmiştir. Davacının kişisel ilişkinin artırılması talebi de bulunduğu halde bu talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır....