Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Mahkemece aldırılan sosyal inceleme raporunda çocuğun anne ile kişisel ilişki kurmasının çocuğun menfaatine uygun olacağı belirtilmiş ve dosyada da annenin çocukla kişisel ilişki kurma hakkını amacına aykırı kullanacağına veya kişisel ilişkinin çocuğun yüksek yararlarına aykırı düşeceğine ilişkin bir delil bulunmadığına göre, velayet hakkı kendisinden alınan davalı ana ile çocuk arasında uygun sürelerle kişisel ilişki kurulması gerekirken, bu hususun gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir....
Davalı-birleşen davacı vekilinin kişisel ilişki kurulması halinde kişisel ilişkinin müvekkili refakatinde kurulmasına yönelik talebi ele alındığında gerek SİR raporu gerekse dosya kapsamından davalı/birleşen dosya davacısı annenin bu talebini haklı çıkaracak bir ispat vasıtası ileri süremediği, bu sebeple davacı babanın müşterek çocuk ile kişisel ilişkisinde annenin refakatini gerektirir bir durum bulunmadığı gibi kişisel ilişkinin bir başka kişinin refakatinde gerçekleştirilmesi babalık duygusunun tatminine engel olması ve müşterek çocuğun psikolojisini olumsuz etkileyeceği düşünüldüğünde davalı/davacı annenin bu talebinin yerinde olmadığı yönündeki mahkeme değerlendirmesinde bir yanlışlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası-Kişisel İlişkinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, iştirak nafakasının miktarı ve kişisel ilişkinin kısıtlanması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 176.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.01.2019 (Salı)...
tatilinin 1. günü saat 10:00'dan 7. günü saat 17:00’ye kadar ve yaz tatilinde, Temmuz ayının 1. günü saat 10:00’dan 15. günü saat 17:00’ye kadar kişisel ilişki kurulmasına" şeklinde kişisel ilişkinin düzenlenmesine,tarafların ileride farklı yerleşim yerinde bulunmaları halinde ise, her sene sömestr tatilinde Şubat ayının ilk haftası ilk Pazartesi günü saat 09:00 'dan itibaren pazar günü saat 18:00'e kadar (bir hafta süre ile) ve Temmuz ayının birinci günü saat 09:00 'dan son günü 18.00 'ye kadar (bir ay süre ile) çocukların eğitim ve öğretimine engel olmamak koşulu ile davalı babanın çocuğu yanına alabileceğine ve şahsi ilişkinin bu şekilde düzenlenmesine, müşterek çocuklara sarf edilmek üzere 100,00’er TL olmak üzere toplam 200,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yoksulluk nafakası talebinin reddine" şeklinde karar verilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün...
Asıl dava; çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması istemine, birleşen dava; velayet ve iştirak nafakasının kaldırılması mümkün olmadığı takdirde 6284 sayılı yasa uyarınca kaldırılan şahsi ilişkinin yeniden tesisi ile çocuk ile baba arasında yeniden kişisel ilişki kurulması istemine ilişkindir. Kişisel ilişikiye yönelik yapılan istinaf incelemesinde; Kişisel ilişki düzenlenirken göz önünde bulundurulması gereken temel ilke, “Çocuğun üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi m.l; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m.4/b). Çocuğun üstün yararı belirlenirken onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : CEYHAN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2015 NUMARASI : 2014/800-2015/427 Taraflar arasındaki iştirak nafakasının kaldırılması ve azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; Ceyhan Aile Mahkemesinin 2006/423 Esas ve 2008/13 Karar sayılı ilamı ile çocukları H.. M.. ve H.. M.. için 300’er TL iştirak nafakası bağlandığını, müvekkilinin karar sonrası diş hekimliğinden emekli olduğunu, maaşının düştüğünü, vakit geçirmek için iş yeri açtığını, iş yerinden herhangi bir kazancı olmadığını belirterek, H.. M..’nın iştirak nafakasının kaldırılması veya 100 TL’ye indirilmesini ve H.....
in dava açılmadan önce ergin olduğu anlaşılmakla iştirak nafakası kendiliğinden kalkacağından ve bu talepten vaki vazgeçme nedeniyle reddine; ortak çocuk ... için belirlenen iştirak nafakasının 200,00 TL ye indirilmesi yönündeki talep açısından küçüğün bu dönem içerisinde yaşının ilerlediği, eğitim hayatının devam ettiği, günün ekonomik koşulları ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarındaki değişimin küçüğün iştirak nafakasının azaltılmasına sebep olacak derecede bulunmadığı gerekçesiyle iştirak nafakasının azaltılması talebinin reddine; ... 5....
Aile Mahkemesinin 2018/537 Esas sayılı kararı ile 30/11/2018 tarihinde boşandıklarını, müşterek iki çocuklarının olduğunu, velayetlerinin babaya verildiğini, babanın çocukları Çocuk Esirgeme Kurumuna terk ettiğini, davalının ikinci kez evlendiğini, ikinci eşi hamile olduğu için çocukları terk ettiğini belirterek, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocukların her biri için ayrı ayrı aylık 500,00'er TL tedbir-iştirak nafakası takdirine, davalı baba ile kişisel ilişki kurulmamasına veya uzman eşliğinde görüşmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk Arda için aylık 200,00 TL ve müşterek çocuk Ada için aylık 150,00 TL iştirak nafakasının 04/12/2014 tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakası talebine ilişkindir. TMK 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1)....