Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme elverişli ve yeterli olduğu söylenemez....
"İçtihat Metni" TARİHİ : 16/05/2014 NUMARASI : 2013/578-2014/278 Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı ... Yavuz tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Tapu kayıt maliklerinden ...'a çıkarılan gerekçeli karar ve temyiz dilekçesi tebligatında davalının ölü olduğu belirtildiğinden, adı geçen davalının ölüm tarihi nüfus müdürlüğünden sorulup, ölü ise mirasçılarını belirtir mirasçılık belgesi ilgilisinden temin edilerek, davada yer almayan mirasçılarının olduğunun anlaşılması halinde bu mirasçılara mahkeme kararı ve davacı tarafın temyiz dilekçesinin tebliğ edilip temyiz ve cevap sürelerinin beklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. ... oğlu ... , ... oğlu ... ve ... oğlu ...'a ait nüfus kayıtları getirtilmemiş, davacının özellikle ... oğlu ...'a ait kimlik bilgilerinin düzeltilmesini talep etmede hukuki yararı bulunup bulunmadığı saptanamamıştır. Diğer yandan yukarıda ayrıntılı biçimde değinilen nüfus müdürlüğü ve kolluk araştırmaları usulüne uygun olarak yapılmamıştır. Nüfus müdürlüğünden, kayıtta geçen kişiler ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmamış, zabıta marifetiyle taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt malikleri ile aynı ismi taşıyan kişi ya da kişilerin yaşayıp yaşamadığı araştırılmamıştır....
Mahkemece, adı geçen davalının nüfus kaydı gertilerek sağ olduğunun tespiti halinde mahkeme kararının da yöntemine uygun tebliğ edilmesinden, şayet ölü ise mirasçıları tespit edilerek mahkeme kararı ve davacı tarafa temyiz dilekçesinin yine yöntemine uygun tebliğ edilerek cevap ve temyiz sürelerinin beklenmesinden, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; 657 parsel sayılı taşınmazın (yeni 102 ada 11 parsel) 1315 doğumlu ... kızı ... adına kayıtlı olduğu, edinme sebebinin kadastro, edinme tarihinin 25/11/1974 olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere tapu kaydında düzeltim davalarında taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....
nın maliki olduğu dava konusu 132 ada 4 parsel sayılı taşınmazda doğum tarihinin yanlış olarak 1929 yazdığını ileri sürerek malikin tespiti ile tapu kaydındaki malikin doğum tarihinin nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle dava konusu 132 ada 4 parsel sayılı taşınmazın maliki Mustafa kızı ...'nın, ... ve ... kızı 01/07/1929 doğımlu ... TC kimlik numaralı ... olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının mirasbırakanı 1929 doğumlu ... ve ... kızı ... dışında, nüfus müdürlüğünden gelen kayıtlardan 01.07.1926 doğumlu ... ve ... kızı ...'nın da bulunduğu ve adı geçenin sağ olduğu anlaşılmaktadır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde; kendisinin sağ olduğu halde nüfus kütüğünde ölüm kaydının işlenmiş olduğunu, aynı isimle sağ olarak kayıtlı bulunan kişinin ise ölü olduğunu, nüfus kaydında "Behice" olan anne adının aslında "Fahriye" olması gerektiğini, çünkü kendisinin "Fahriye"den doğduğunu ileri sürerek ... T.C. kimlik numaralı ölü ...'in ölüm kaydının iptalini, anne adının "Fahriye" olarak değiştirilmesini, ... T.C. kimlik numaralı "..."in ölüm vukuatının nüfus kaydına işlenmesini istemiş, mahkemece davacının anne adının Fahriye olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı ... T.C. kimlik numaralı 01.05.1959 Mengen doğumlu Süleyman oğlu ...'in, anne adının Fahriye olarak düzeltilmesi halinde Fahriye'nin, ......
Ayrıca mahkemece yapılan nüfus araştırmasında, tapu kayıt malikleri ... oğlu ... ve ... oğlu ... ile aynı kimlik bilgilerine sahip başka kişilerin nüfusta kayıtlı oldukları tespit edilmiştir. Bu haliyle kayıt malikleri ile kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen şahısların aynı kişi olduğu yönündeki tüm tereddütlerin giderildiği söylenemez. Bu itibarla mahkemece, nüfus müdürlüğünden yaptırılan araştırma sonucunda tapu kayıt malikleri ... oğlu ..., ... oğlu ... ile aynı kimlik bilgilerine sahip olduğu tespit edilen ve doğum tarihleri itibariyle dava konusu taşınmazda hak iddia edebilecek bu kişiler, ölü ise mirasçıları duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazda mülkiyet iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalıdır....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....