Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece nüfus müdürlüğünden yapılan araştırma sonucunda dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip başka kişilerin de mevcut olduğu tespit edilmiştir. Bu kişi veya kişiler, ölü iseler mirasçıları duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak mülkiyet aktarımına yol açmayacak şekilde bir karar verilmelidir....
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalının aşağıda belirtilen neden dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda da; dava konusu her iki taşınmazda senetsizden zilyetlik nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir. Bunlardan 9 parsel numaralı olanı "... oğlu ...", 8 parsel numaralı olanda "... oğlu ..." adına kayıtlıdır. Davacının babası ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yağma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanığın 05.12.2008 ve devam eden tarihli duruşmalarda gerçek kimlik bilgisinin ... olduğunu, kardeşi olan ... ismi ile yargılandığını iddia edip ileri sürdüğü, ancak bu anlatımınından da 05.03.2010 tarihli celsede dönerek gerçek isminin ... olduğunu ve okunan nüfus ve kimlik bilgilerinin kendisine ait olduğunu ifade ettiğinin anlaşılması, 23.06.2010 tarihli bilirkişi raporunda “karşılaştırma için gönderilen ...'a ait parmak izi tespit formunun fotokopiden ibaret olması ve Maltepe Kapalı Çocuk Cezaevince ..........
Melikgazi İlçe Nüfus Müdürlüğü'nün 20.05.2021 tarih ve 1304 sayılı yazısında Melikgazi İlçesi dahilinde Muharrem Sağın ve Şaban Zerener adlı herhangi bir şahsın kaydına rastlanılmadığı, Kocasinan İlçe kayıtlarında yapılan sorgulamada Şaban Zerener adında iki kişinin, Muharrem Sağın adında bir kişinin kaydına rastlandığı ve kişi arama sonuç listelerinin yazı ekinde gönderi yazı ekinde gönderilen kişi arama sonuç listeleri incelendiğinde; Nuri ve Ümmügülsüm'den olma 01/07/1863 doğumlu TC kimlik numaralı Muharrem Sağın olduğu, bu kişinin de TC kimlik numaralı Fatma Zerener'in murisi olduğu, Arif oğlu Şaban Zerener adlı iki kişinin kaydına rastlandığı, bunlardan birinin davacının murisi olan TC kimlik numaralı baba adı Arif, ana adı Fatma, 01/0771882 doğumlu, Şaban Zerener olduğu, diğerinin ise TC kimlik numaralı, baba adı Arif, ana adı İmiş, 01/12/1948 doğumlu Şahan Zerener olduğu, bu kişinin de dava dosyasında bulunan veraset ilamı incelendiğinde davacının murisi olan TC kimlik numaralı...
Sulh Hukuk Mahkemesine dava açtıklarını, Mahkemenin nüfus kayıtlarının incelenmesinde muris İsmail Hakkı Bulum'un kardeşlerinin bekar olarak ölü ve annesi Ümran Güç'ün dul öldüğünün tespit edildiğini, murisin babası Hüseyin Bulum'un kayıtlarda ölümünün görülmediği, nüfus aile tablosunda olaylar ve tarihleri yazılan bölümde ölüm tarihinin yazacağı yerde ölümün tespiti yazdığını, nüfus kayıtlarına göre Hüseyin Bulum'un doğum tarihinin 01.07.1873 olduğunu, kayıtlara göre yaşının 148 olduğunu, yaşamasının mümkün olmadığını,...vs beyanla, Hüseyin Bulum'un ölü olduğunun tespiti ile nüfus kaydının ölüm kaydının düşülmek suretiyle düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davalı T3 Temsilcisi, araştırma yapılarak karar verilmesini talep etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/04/2021 tarih 2021/45 Esas 2021/172 Karar sayılı kararıyla, 5490 Sayılı Yasanın 31. ve 32....
'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava kayıt maliki ile davacıların mirasbırakanının aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. Davacılar, 420 ada 69 ve 89, 415 ada 46, 521 ada 11 ve 25, 527 ada 1 ve 425 ada 7 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanları A. oğlu O. adına kayıtlı olduğunu, murislerinin soyadı kanunundan önce öldüğünü ve nüfusa kaydının bulunmadığını ileri sürerek, tapu kayıt maliki ile mirasbırakanlarının aynı kişi olduklarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur....
İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; işbu davada; dava dilekçesinde belirtilen taşınmazda hatalı yazıldığı belirtilen malik bilgilerinin düzeltilmesinin talep edildiğini, yerel mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davacıya dair karara etkili olacak araştırılmasını talep ettikleri hususların göz ardı edildiğini ve eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğunu, Nüfus Müdürlüğünden ve ticaret sicil odasından, kayıtta geçen kişiler ile aynı kimlik bilgilerine sahip başka kişilerin kaydının bulunup bulunmadığının sorulması, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmesi, gerekirse kök kayıtların istenmesi ve aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin bulunup bulunmadığı konusunda Cumhuriyet Savcılığı aracılığı ile araştırma yapılması ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu hususunda...
Eldeki davanın, 17.04.2017 tarihinde açıldığı, yargılama devam ederken 25.04.2020 tarihinde davacının ölümü üzerine mirasçıları sıfatıyla davaya dahil edildikleri, mirasçıların davaya katılımlarının sağlanmış olduğunun ve ölü kişi hakkında hüküm kurulamayacağının anlaşılması karşısında; karar başlığında ölü kişinin gösterilmesi ve hükmün de ölü kişi muris hakkında kurulması isabetsiz bulunmuştur. Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Karar başlığında yer alan davacı konumunda adı geçen "..." ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılması ve yerine "... mirasçıları ..., ..., ... ve ..." ibarelerinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.12.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....
olarak tashihine, yine 138-44-93-1-32 ve 106 parsel sayılı taşınmazlardaki malikin ... oğlu 1339 doğumlu ... olduğunun tespitine karar verilmiştir. Davalı idare vekili kararı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı idare vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Ancak Tapu Sicil Tüzüğünün "Mülkiyet Hakkının Tescili" üst başlıklı 25. maddesinde malike ait hangi bilgilerin tapu kütüğüne yazılacağı bir bir sayılmış olup, bunların arasında malike ait doğum tarihi yer almamıştır. Bu nedenle kütüğe geçirilmesi zorunlu olanların dışında başka bir kimlik bilgisinin somut olayda doğum tarihinin kütüğe işlenmediğine göre kütükte olmayan bir bilgi hakkında olumlu bir durum tespiti de yapılamaz. Şayet kadastro tespiti sırasında bu yolda yapılan bir yanlışlığın düzeltilmesi istenilecek ise bu istemin tüzüğün 87. maddesine göre tapu sicil müdürlüğünden istenmelidir....