Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış,olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK.'nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....
TV Hizmetleri A.Ş. aleyhine 19/03/2013 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı vekili; ......
Yapılan tanımlardan hareketle, kişilik haklarına, hukuka aykırı biçimde yapılan her saldırının, bir haksız fiil olduğu, ancak her haksız fiilin bir hukuka aykırılık veya suç oluşturmayacağı tartışmasızdır. Dolayısıyla, kişilik haklarına yapılan bir saldırı karşısında, görevli özel hukuk mahkemelerince tazminata veya bir ihtiyati tedbir kararına karar verilebileceği gibi, yine kişilik haklarına karşı konusu suç oluşturan bir saldırı karşısında ceza mahkemelerince ceza veya güvenlik tedbiri şeklinde bir cezai müeyyideye de karar verilebilir. Her ikisinde de mutlak suretle uyuşmazlığın en az iki tarafı vardır; saldırıyı yapan ve bu saldırıya maruz kalan taraf....
TMK.nun 24.maddesi "Hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırılan kimse hakimden saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına 2012/19435-27578 her türlü saldırı hukuka aykırıdır." Yine BK.nun 49/1 maddesi "şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekide tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir" düzenlemesi bulunmaktadır. BK.nun 98.maddesi delaletiyle haksız fiiller babında yer alan 49.maddesinin sözleşme ilişkilerine de uygulanabileceği konusunda bir duraksama olmamalıdır. Ne var ki, manevi tazminata hükmedilirken şahsiyet haklarına hukuka aykırı şekilde bir saldırının varlığı da aranmalıdır. Sözleşme ilişkilerinde manevi tazminatın kabul edilebilmesi için salt sözleşmeye aykırı davranmak yeterli değildir....
aleyhine 12/02/2014 gününde adli yardım talepli olarak verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine adli yardım talebi kabul edilerek mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/02/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava tarihi 12/02/2014 olup, karar başlığında 03/04/2015 olarak hatalı yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilerek bozma sebebi yapılmamıştır. Dava, kişilik halklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan davacı şirketin kişilik haklarını ihlal edilmesi ve şirketin ticari itibar kaybına uğratması gerekçelerine dayanan, TMK’nun 25.maddesi gereğince davalı tarafından gerçekleştirilen saldırının hukuka aykırılığının tespitine, saldırıya son verilmesine ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Yukarıda tespiti yapılan dava konusu uyuşmazlık TTK kapsamında düzenlenmemiş olup, mutlak ticari dava olmadığı kuşkusuzdur....
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilerek hukuka aykırılığı vurgulanmış, 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmıştır. Türk Borçlar Kanunu'nun 49. ve 58. maddelerinde ise saldırının yaptırımı düzenlemiştir. Nitekim TBK'nın 49/1. fıkrası: "Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür." hükmünü, TBK'nın 58/1. fıkrası: "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir." hükmünü ihtiva etmektedir....
ın temyiz itirazlarına gelince; Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davalılardan ... yönünden davanın husumetten reddine, ...... ve ... yönünden ise esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu ...... 16/03/2014 tarihli sayısının dördüncü sayfasında yer alan ve davalılardan ... tarafından kaleme alınan "Kan davalısı sandı, yanlış adamı vurdu" başlığı altında yayınlanan yazıda davacılardan ...'a ait fotoğraf kullanılarak "...saldırının ardından polis yaptığı çalışmada, .... silahlı saldırıda bulunanların evde oturan eski kiracıların kan davalıları olduğunu belirledi.Saldırının ailenin hasımları tarafından gerçekleştirildiği ancak .... yanlışlık kurbanı olduğu ortaya .... yaşam mücadelesi verdiği öğrenilirken polis kaçan saldırganları arıyor.." ifadelerine yer verildiği anlaşılmıştır....
Türk Medeni Kanunu'nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir....