Mahkemece, dava konusu haberin içeriğindeki mevcut olan ifadelerde, iddia edilen suçların davacılar tarafından gerçekleştirildiğine dair net, tartışmasız, yargılamaya muhtaç olmaksızın hüküm verilmiş ve bunun neticesinde davacıların atılı suçları işledikleri yönünde ifadeler taşıması davacıların kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 05/03/2018 tarihli ve 2016/5091 esas, 2018/1505 karar sayılı ilamı ile “davaya konu haber ve haberin içeriği ile ilgili olarak davacılar hakkında iddianame düzenlendiği, ceza davasının devam ettiği, haberin bu haliyle görünür gerçekliğe uygun olduğu, kamuoyu ilgisinin de bulunduğu, öz ile biçim dengesinin aşılmadığı, hukuka uygunluk unsurlarını taşıdığı, ceza yargılaması süresinin haber yapılmasının davacıların kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı, istemin tümden reddine karar verilmesi” gereğine değinilmiş, bozma nedenine göre davacıların temyiz...
Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunmuş, fotoğrafların davacının rıza ve izni ile çekildiğini, davacı tarafça para talep edilmesi sonrasında davacının resminin bulunduğu broşür yerine başka broşür bastırıldığını, davacının kişilik haklarına saldırının söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmıştır. TBK’nun 58. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....
Türk Medeni Kanunu'nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmış, 25. maddesinde kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı belirtilmiş, BK'nın 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Kişilik hakkı zedelenen kimsenin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar ya da kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça, kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır. TBK'nın 58'inci maddesine göre kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. TMK'nun 4'üncü maddesine göre ise kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakim hukuka ve hakkaniyete göre karar verir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 17/06/2014 NUMARASI : 2014/115-2014/355 Taraflar arasındaki kişilik haklarına saldırının tespiti davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 17/03/2015 gün ve 2014/14115-2015/3220 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine ve aynı kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 2. ve 4/b-1. maddeleri gereğince takdiren 248,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine 29/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Asıl ve birleşen davada taraflar arasındaki basın yoluyla kişilik haklarına saldırının hukuka aykırılığının tespiti ve manevi tazminat davalarından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 11/12/2019 gün ve 2017/2092 esas 2019/5937 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanmaya neden olan olaylarda davacının kişilik haklarına, davalı erkekten kaynaklanan bir saldırının varlığı ispat edilmediğinden davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat, saldırının kınanması ve kınama kararının yayınlanması davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 11/12/2018 gün ve 2016/13535-2018/7837 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, TBK’nın 58. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir....
Anayasa’nın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasa'nın “Temel Haklar ve Hürriyetlerin Niteliği” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez....