Dava kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık bulunmayan taraflar arasındaki 01.12.2014 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesinde ödeme günü her ayın 5. olarak belirlenmiştir. Ödeme günü konusunda herhangi bir tereddüt olmadığı gibi taraflar arasında bu konuda bir anlaşmazlıkta yoktur. Davacı kiraya veren 2015 kasım ayı kirası muaccel olduktan sonra 12.11.2015 tarihinde kira alacağının tahsili ve tahliye istekli takip başlatmıştır. Ödeme emri davalı borçluya 16.11.2015 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen yasal 30 günlük sürede davalı tarafça ödeme yapılmadığından temerrüt gerçekleşmiş ve dava 23.12.2015 tarihinde temerrüt gerçekleştikten sonra açılmıştır. Mahkemece İİK 269/a maddesi uyarınca tahliyeye karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....
Davacı alacaklı, 07/09/2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 25/06/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 22.086,40 TL kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile elektrik ve su borcu dışındaki borca itiraz etmiştir.Takip dayanağı kira sözleşmesinde kiraya veren dava dışı şirket olup davacı alacaklı yeni malik sıfatı ile takip başlattığını belirtmiş ise de dava konusu taşınmaza ait tapu kaydına dosya içerisinde rastlanmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye- Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * kiralananın tahliyesi ve kira alacağı istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay * 6.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay * 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 08.10.2007...
Davacı açmış olduğu işbu dava ile kiralananın Haziran 2008 ayına kadar davalıların kullanımında kalıp tahliye öncesinde ödenmeyen Mart 2008 ayı bakiye kirası 1.230 TL ile aylık 3.000 TL'den Nisan -Mayıs 2008 ayları kirasının tahsilini talep etmiş, davalılar, kiralanana davacı tarafından iskan alınamaması nedeniyle kiralananın 17.03.2008 tarihinde tahliye edildiğini savunmuşlardır. Davalıların kira sözleşmesi gereğince dava konusu edilen dönemde kira borcu olmadığını ileri sürebilmeleri için sözleşmenin akde ve yasaya uygun şekilde feshedilip kiralananın tahliye ve teslim edildiğini kanıtlamaları gerekir. Davalılar, sözleşmenin feshi konusunda bir ihtarname göndermediği gibi, kiralananın teslim edildiğine dair yazılı bir delil de sunamamışlardır. Davalıların vergi kaydı yönünden iş yerlerini 01.04.2008 tarihinde terk ettiklerine dair yoklama fişi tek başına kiralananın tahliye edildiğini göstermeye yeterli değildir....
Davacı tarafından 5.9.2007 tarihinde başlatılan icra takibinde ödenmeyen 2006 yılı Mayıs ayı ile 2007 yılı Ağustos ayları arası kira parası olan toplam 3.449,52 TL nin tahsili istenilmiş olup, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu tarafından kira sözleşmesine karşı çıkılmaksızın dava konusu yerin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup davacının kiraya verme yetkisi bulunmadığından bahisle itiraz edilmiştir. Mahkemece her ne kadar dayanak sözleşmenin hasılat kirası niteliğinde olduğundan bahisle 60 günlük ödeme süresi verilmesi gerekirken 30 günlük süre verilmiş olduğundan temerrüdün oluşmayacağı gerekçesi ile tahliye isteminin reddine karar verilmiş ise de, musakkaf nitelikte olan kiralananın Borçlar Kanunu’nun hasılat kirası hükümlerine tabi olabilmesi için işletme ruhsatnamesi ile kiraya verilmesi gerekir. Taşınmazın vasfının “boş dükkan” olup, “kafeterya” alarak kullanılacak olması tek başına kira ilişkisinin hasılat kirası olduğunu göstermez....
Davacı tarafından 5.9.2007 tarihinde başlatılan icra takibinde ödenmeyen 2006 yılı Mayıs ayı ile 2007 yılı Ağustos ayları arası kira parası olan toplam 2.330 TL nin tahsili istenilmiş olup, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu tarafından kira sözleşmesine karşı çıkılmaksızın dava konusu yerin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup davacının kiraya verme yetkisi bulunmadığından bahisle itiraz edilmiştir. Mahkemece her ne kadar dayanak sözleşmenin hasılat kirası niteliğinde olduğundan bahisle 60 günlük ödeme süresi verilmesi gerekirken 30 günlük süre verilmiş olduğundan temerrüdün oluşmayacağı gerekçesi ile tahliye isteminin reddine karar verilmiş ise de, musakkaf nitelikte olan kiralananın Borçlar Kanunu’nun hasılat kirası hükümlerine tabi olabilmesi için işletme ruhsatnamesi ile kiraya verilmesi gerekir. Taşınmazın vasfının “çay ocağı” olması tek başına kira ilişkisinin hasılat kirası olduğunu göstermez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması-kiralananın tahliyesi İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir....
Davacı alacaklının, borçlu davalılar hakkında, kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibine, davalı borçluların itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davalıların itirazlarının kaldırılmasına, tahliyeye ve icra inkar tazminatına karar verilmesi üzerine karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir. ...-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dayandıkları belgelere temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalı kiracının temyiz itirazları yerinde değildir. ...-Davalı kefilin itirazın kaldırılmasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasında .../.../2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı borçlulardan ... kira sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalamıştır....
Mahkemece kiralananın tahliyesi, itirazın kaldırılması talebinin kısmen kabulü ile takibin 17.300,00 TL alacak yönünden devamına karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı vekilinin kiralananın tahliyesine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı alacaklı dava dilekçesinde icra takibine vaki itirazın kaldırılmasını istemiş ancak tahliye talebinde bulunmamıştır....
Kira alacağı için yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi davasında, icra takibinde kira ilişkisine ve takip konusu kira bedeline itiraz edilmemişse davacı alacaklıya kira ilişkisini ispat külfetinin yüklenemeyeceği, kira sözleşmenin varlığını ispat külfetinin kiraya verene ait, kira bedelinin ödendiğini, mecurun usulünce tahliye edildiğini ispat külfetinin kiracıya ait olduğu bilinmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 269/1. maddesi gereğince kira alacaklarına ilişkin olarak düzenlenen tahliye ihtarlı ödeme emri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 315. maddesinde düzenlenen temerrüt ihtarnamesi hükmünde olduğu, ödeme emri kendisine tebliğ edilen takip borçlusunun temerrütten kurtulabilmesi için takibe konu miktarın tamamını yasal 30 günlük süre içerisinde ödemesi gerektiği, davalı tarafın bu durumda kesinleşen kira alacağını yasal sürede ödediğini İİK 269/c maddesinde nitelikleri belirli belgelerden biriyle kanıtlaması gerektiği, davalı kiracı...