SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2020 NUMARASI : 2020/728 ESAS 2020/1481 KARAR DAVA KONUSU : Kiralananın Tahliyesi (6570 Sayılı Yasadan Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkiline ait "Bursa ili, Yıldırım ilçesi, Yediselviler Mah. 4. Gelincik Sokak Numara 9 Daire 2" adresindeki taşınmazda 01.08.2019 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi ile aylık 650,00 TL aylık kira bedeli ile kiracı olarak oturmaya başladığını, ancak kiracının kayınvalidesi ile 3 kayınbiraderlerinin de taşınmazda ikamet ettiğini, müvekkilinin davalı dışında davalının kayınvalidesi ve 3 kayınbiraderinin dairede oturmalarına muvaffaktı bulunmadığını, bu nedenle yapılan sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin bu durumu öğrenmesi üzerine akde aykırılığı giderilmesi, aksi halde akde aykırılık nedeniyle tahliye davası açılacağına dair Bursa 3....
Hazine, ..., İl Özel İdareleri ve Belediyeler dışındaki diğer kamu kuruluşları, taşınmazlarını 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya vermiş olsalar bile bu kanunun 75. Maddesine dayanarak idareye yada mahkemeye başvurmak suretiyle kiralananın tahliyesini sağlayamazlar. .... Hazine, Belediyeler, ... ve İl Özel İdareleri de 2886 Sayılı Yasaya göre "ihale yoluyla" kiraya vermedikleri taşınmazlar hakkında 75. Maddeden yararlanamazlar. 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanunun yürürlüğe girdiği 27.05.1955 tarihinden sonra ....09.1983 tarihinde yürürlüğe giren 2886 Sayılı Yasanın 75. Maddesi ihale ile verilen Hazine taşınmazları hakkında uygulanan özel bir hüküm olup, 6570 Sayılı Kanunun .... Maddesi (şimdi ....nun 339/... md.) kapsamı dışındadır. Hazine dışındaki kamu kurum ve kuruluşları musakkaf nitelikteki taşınmazlarını ihale yoluyla kiraya verseler dahi .......
Plaj Sitesi, ... parselde bulunan 7 ve 8 no’lu dükkanları, 19.4.2006 tarihli kira sözleşmesi ile cafe-bar, restaurant olarak işletmek amacıyla yıllık 18.000,00 TL kira bedeli üzerinden kiraladığını, davalı idare tarafından önce 7.12.2007, sonra da 2.4.2008 tarihinde ihtar gönderilerek kiralananın tahliye edilmesinin, aksi halde 2886 sayılı yasanın 75. maddesi gereğince işlem yapılacağının bildirildiğini, oysa ki kiralananın 6570 sayılı yasaya tabi olması nedeniyle bu şekilde tahliye edilemeyeceğini ileri sürerek, muarazanın giderilmesine, kiracılığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
Davalı icra takibine yapmış olduğu itirazında, takibe konu borcun aslına, faizine ve ferilerine itiraz ettiğini bildirmiş, yargılama sırasında ise, 04/02/2011 tebliğ tarihli ihtarname ile kira sözleşmesinin feshedildiğini bu tarihte taraflar arasındaki kira ilişkisinin sona erdiğini kiralananın Borçlar Kanununa tabi olan yerlerden bulunduğunu, davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasındaki yazılı kira sözleşmesinin içeriği, yapılan keşif neticesinde düzenlenen bilirkişi raporları ve 18/10/2011 tarihli teslim alma protokolüne göre, kiralananın 4.kat 15 numaralı büro vasfındaki bağımsız bölüm olduğu ve 6570 Sayılı Yasa hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Kiracı tarafından sözleşmenin eki olan kiralama şartlarının 9.maddesi gereğince, akdin bitiminden iki ay önce akdin fesh edildiği kiralayana bildirilmediğinden, 6570 sayılı Kanunun 11.maddesi uyarınca sözleşmenin aynı şartlarla bir yıl uzadığının kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın Tahliyesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 22.12.2016 tarih 2016/398 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 30.12.2016 tarih ve 29934 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın Tahliyesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanan tahliye isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 22.12.2016 tarih 2016/398 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 30.12.2016 tarih ve 29934 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın Tahliyesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanan tahliye isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 22.12.2016 tarih 2016/398 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 30.12..2016 tarih ve 29934 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın Tahliyesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, 28/10/2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile toplam 8.153,83 TL kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağının faizi ile tahsilini talep etmiş ise de davaya dayanak yapılan icra dosyasında, icra müdürlüğünce düzenlenen örnek 13 nolu ödeme emrinde borcun ödenmesine ilişkin kira türüne göre 10 ve 30 günlük sürenin verilmediği görülmüştür....
Uyuşmazlığın 6570 sayılı Yasa hükümlerine mi, yoksa Borçlar Kanunu'na göre mi çözümleneceği hususuna gelince; bunun için öncelikle kiralananın niteliğinin belirlenmesi gerekmektedir. Taraflar arasında 06.05.1987 tarihli kira sözleşmesinde, taşınmazın niteliği "100 m2 arsa, çay bahçesi" olarak belirlenmiştir. Sonradan bu taşınmazın üzerine büfe yapılması, bu taşınmazın niteliğini değiştirmez. Nitekim Datça Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.02.2005 tarih ve 2004/1997 Esas, 2005/10 Karar sayılı kararında da taşınmazın arsa niteliğinde olduğu belirlenmiş, ancak arsaların Borçlar Kanunu'nun 262. maddesi hükmüne girmediğinden bahisle dava reddedilmiş ise de, arsalar Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olup, feshi ihbar süresinin 262. maddesi hükmüne göre hesaplanması gerekeceğinden, mahkemece varılan sonuç bu davayı etkilemez. Yukarıdan beri açıklanan hususlar karşısında taşınmazın niteliğinin arsa olduğunun kabulü zorunludur....
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hükmün davalılar tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 22.11.2017 tarih, 2017/5847 Esas, 2017/16301 Karar sayılı ilamı ile, "....Dosya kapsamından kiralananın adi kiraya veya çatılı işyeri kirasına tabi olup olmadığı tespit edilememektedir. Uygulanacak yasa hükmünün tespit edilebilmesi için taşınmazın üstün vasfının belirlenmesi gerekir. " gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 818 Sayılı Borçlar Kanunu ile 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, bu Kanunlardaki kira ilişkisinden kaynaklanan ihtilaflara ilişkin düzenlemeler, Kanunun dördüncü bölümünde sıralanmıştır....