Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6570 Sayılı Yasa kapsamına giren bir taşınmazı iktisap eden kimse dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda, dilerse Yasanın 7/d maddesinde öngörülen sürelerden yararlanarak ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabilir. 6570 Sayılı Yasanın 7/c-d fıkralarına göre işyeri ihtiyacına dayalı olarak açılan tahliye davalarında ihtiyaçlının kirada olması halinde ihtiyacın varlığının kabulü için ihtiyaçlının ya tahliye tehdidi altında bulunması veya kiralananın yapılacak iş için daha üstün nitelikte olması, en azından halen iş yapılan yerle eşdeğer nitelikte bulunması gerekir. Eşdeğerlik durumu varsa mülkiyet hakkına üstünlük tanınmalıdır. Bu iki halden birisinin varlığı ihtiyacın kabulü için yeterlidir. Her iki halin birlikte olması gerekmez. Tahliye tehdidinin varlığı davacı tarafından ileri sürülmemiş ise mahkemece kendiliğinden nazara alınamaz....
ın kiracı olduğunu, kira sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, kiralananın da tahliye edildiğini savunmuştur. Mahkemece davalının kira sözleşmesinin ilk bir yıllık dönemi için kiracı olduğu, kira sözleşmesinin uzatıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından bu gerekçe ile temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 31.10.2006 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ile davacıya ait 11 ve 12 nolu dükkanlar işyeri olarak kullanılmak üzere davalıya kiralanmıştır. Kiralanan bu niteliği itibariyle 6570 Sayılı Kanun hükümlerine tabi olup, 6570 Sayılı Kanunun 11.maddesi gereğince sözleşmenin yıldan yıla yenilendiğinin ve kiracılık ilişkisinin devam ettiğinin kabulü gerekir....
Hazine, Özel Bütçeli İdareler , Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve Belediyeler 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 Sayılı Yasaya ya da Borçlar Kanununa tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. Taraflar arasında düzenlenen 25.05.2007 imza tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile kiralanan radyolink tesisi olarak kullanılmak üzere davalıya 2886 sayılı Yasa hükümleri uyarınca ihale ile kiraya verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanan tevdii mahalli tayini istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 16.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava iki haklı ihtar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından davalının bir kira dönemi için davalı/kiracı aleyhine iki ayrı icra takibi yapıldığını, bu nedenle davalının 6570 sayılı yasanın 7/e maddesi gereğince iki haklı ihtar nedeniyle davalının kiralanandan tahliyesini istemiştir. Bu haliyle davanın yasal dayanağı Türk Borçlar Kanun'unun 352/2. maddesidir. 6100 sayılı HMK.nun 4/1-a maddesi uyarınca "Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür." İcra mahkemesi, istisnalar saklı kalmak koşuluyla "takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıklara" bakar ve bununla ödevlidir....
Her ne kadar kiralanan 2886 sayılı yasaya göre ihaleyle kiraya verilmiş ise de sözleşme süresi bitmeden önce 16/12/2011 tarihinde devredildiğinden devralan davacının sıfatı itibariyle kiralanan 2886 sayılı yasaya tabi olmaktan çıkmıştır. Bu nedenle 6570 sayılı yasa hükümlerine tabidir. Davalı borçlu kira ilişkisine ve borca itiraz etmediğinden takipte istenen miktar kesinleşmiştir. Bu durumda mahkemece borcun ödenip ödenmediği üzerinde durularak sonucuna göre tahliye hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
TBK’nin 310. maddesi hükmüne göre kiralananın mülkiyetinin kiralayan malik tarafından üçüncü kişiye devri ile birlikte, kiralayan ve kiracı arasındaki kira sözleşmesi tüm hak ve borçları ile birlikte yasa gereği kendiliğinden yeni malike geçer. Taşınmazın başkasına satılması, kiracının kişisel hakkını ortadan kaldırmaz. Davacının mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi davası değil, 6570 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kiralananın tahliyesi davası açması gerekmektedir. O halde; davalı eski malikin kiracısı olduğunu ispat ettiğine göre, davalının kiracı olması dolayısıyla kullanımı haksız olmadığından davanın reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir....
Öte yandan Dairemizce de benimsenen Hukuk Genel Kurulunun 01.10.1997 tarih ve 1997/6-630 ve 762 sayılı kararında da belirtildiği gibi özel teşebbüslerin ticaretini genişletme amacı ve bu doğrultudaki gereksinimleri (ihtiyaçları) 6570 sayılı yasada tahliye sebebi olarak tanımlanan zorunlu ihtiyaç olarak kabul edilmesi gerekir. Mahkemece bu durumda uzman bilirkişi eşliğind ekeşif yapılarak kiralananın amaca uygun olup olmadığı, ihtiyacın zorunlu ve samimi olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Davacı taraf kira sözleşmesine konu kantinin 6570 sayılı kanun hükümlerine tabi olduğu ve bu kanun hükümlerine göre sözleşme devam ettiği halde sözleşmeye aykırılık davranıldığı gerekçesi ile kira sözleşmesinin iptal edildiği ve yeniden ihaleye çıkılmasına ve tahliyesine karar verildiğini bildirerek muarazanın meni ve müdahalenin menine karar verilmesini talep etmiştir.Dava sırasında davacının idari yoldan tahliyesi sağlanmıştır.Davacı vekilinin 23.11.2009 tarihli dilekçesinde idari yetki ile tahliye edilmeleri nedeniyle müdahalenin meni davasının konusuz kaldığını ancak müdahalenin meni talebi yönünden davalarının devam ettiğini 2011/4628-12681 beyan etmiştir.Davacı tarafın kiralanan taşınmazın 6570 sayılı kanununa tabi olduğu,bu yüzden kira sözleşmesinin devam ettiğini iddia etmiş,davalı taraf ise taşınmazın 2886 sayılı kanun hükümlerine tabi olduğunu savunduğuna göre ve buna göre kira sözleşmesinin iptali ile yeniden ihaleye çıkılmasına karar aldığına göre dava konusu kira sözleşmesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiralananın tahliyesi istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davaya konu kiralananın davalıya 2886 sayılı yasa gereğince ihale ile kiraya verilip verilmediği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamamaktadır. Davaya konu kiralananın “davalıya 2886 sayılı yasa gereği kiraya verilip verilmediği araştırılarak, 2886 sayılı yasa gereği ihale ile kiraya verilmiş ise, ihale evraklarının ilgili yerden temini ile” evraka eklenmesi ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....