WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kiralananın bu şekilde nitelendirilmiş olması, kiralananın hasılat kirası hükümlerine tabi olduğunu göstermez. Kira ilişkisine Borçlar Kanununun hasılat kirasına dair hükümlerinin uygulanabilmesi için, kiralananın demirbaşları ve işletme ruhsatı ile birlikte kiralanmış olması ve işletme hakkının devredilmiş bulunması gerekir. Dosyada bulunan 18.02.2015 tarih 2015/06 sayılı ruhsatının davalı kiracıya ait olduğu anlaşılmaktadır.Buna göre kira ilişkisinin Borçlar Kanununun çatılı işyeri hükümlerine tabi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla, ödeme emrinde 30 günlük ödeme süresi tanınmasında bir usulsüzlük yoktur. Mahkemece işin esası incelenerek sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

    Karar düzeltme istemine konu bozma ilamında; sözleşmenin özel şartlar 2.maddesinde kiralanan standın 7m2 lik alanı kaplayacağının kararlaştırıldığı, davalının sözleşmenin bu hükmüne aykırı olarak daha fazla yer kullanmasının kiralananın kullanımı ile ilgili olmadığı bu nedenle akde aykırılıktan söz edilemeyeceği ve tahliye sonucunu doğurmayacağı, davacının dava dilekçesinde akdin feshini istediğine göre mahkemece sözleşmenin feshi ile yetinilmesi gerekirken ayrıca tahliye kararı verilmesinin doğru olmadığı belirtilmiştir. Akde aykırılık olgusu olarak iddia edilen hususların kiralananın bizzat kullanımı ile ilgili olması gerekir. Dairemizin öteden beri yerleşen uygulamaları ve kararları da bu yöndedir. Olayımızda ise gerek iddia, gerek yapılan keşif sonucu akde aykırılık olarak öne sürülen bölümlerin kiralananın dışında kaldığı tespit edilmiştir....

      Dava, kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine, vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir....

        Dava, yeniden imar ve inşa maksadıyla esaslı tamir ve tadili için kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili; davalının 01/05/2010 tarihli sözleşme uyarınca kiracı olduğunu, davacıların taşınmazda betonarme güçlendirmesi ve tadilat yapacaklarını, buna ilişkin tadilat projesinin belediyece onaylandığını belirterek TBK 350/2.maddesi uyarınca kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili,davanın süresinde açılmadığını, sürekli tahliyeyi gerektiren unsurların oluşmadığını, belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01/05/2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiralananda deprem güçlendirmesi yapılacağına ilişkin onaylı tadilat projesi ibraz etmiştir....

          Mahkemece davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı 01.11.2011 başlangıç tarihli sözlü kira sözleşmesine dayanarak 09.04.2014 tarihinde tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 01.05.2012 – 01.04.2014 tarihleri arasındaki 16.800,00 TL kira alacağının işlemiş faizi ile birlikte tahsilini istemiş, ödeme emri davalı kiracıya 16.04.2014 tarihinde tebliğ edilmekle, icra takibine itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. Davacı alacaklı tarafından davalı kiracı hakkında yapılan takibe itiraz edilmediği ve ödemede bulunulmadığı, bu şekilde takibin kesinleştiği iddia edilerek 27.08.2014 tarihinde kiralananın tahliyesi istemi ile dava açılmış, mahkemece davalı borçluya ödeme emri tebliğine rağmen kanuni süreleri içerisinde herhangi bir itiraz ve ödemede bulunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiştir....

            Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın kiracı tarafından terkedilmesi, fiilen boşaltılması yeterli olmayıp kiralayana teslim edilmesi de gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi; Başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde, kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır. Kiralananın kiracı tarafından terkedilmesi tahliye edildiği sonucunu doğurmaz, kiralanan kiralayana teslim edilmediği sürece kiracının kira ödeme yükümlülüğü de devam eder....

              Kiracının kahvehanesine ilişkin vergi kaydını kapatmış olması, kiralananın tahliye edilerek anahtarların davalıya teslim edildiğini kanıtlamaz. Kaldı ki, dosyadaki mevcut kimlik bilgilerine göre davalı ile aynı hanede nüfusa kayıtlı Sevim Acıelma tarafından kahvehane işletilmiş ise de, davacının bu kişi ile yeni bir sözleşme imzaladığı da kanıtlanamamış, ... tarafından vergi dairesine taraflar haricinde üçüncü bir kişi ile yapıldığı belirtilen kira sözleşmesi ibraz edilmiştir. Bu durumda davalı tarafından kiralananın kiralayan ...'a teslim edildiği kanıtlanamamıştır. Ancak davacının, dava dilekçesinin içeriğine göre kiralananın halen teslim edilmediğine ilişkin bir iddiası bulunmamaktadır. Bu durumda kiralananın hangi tarihte tahliye edildiği hususu, davacıya açıklattırılarak, talebi aşmamak üzere davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davalı ... hakkındaki davanın reddi doğru değildir....

                Ancak bunun için kiracının yaptığı giderlerin mal varlığından çıkarak kiralayanın malvarlığına geçmiş olması ve kiralananın tahliye edilmiş olması gerekir. Kiralananın tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için de kiralananın fiilen boşaltılması yeterli olmayıp, anahtarın da kiracıya teslimi zorunludur. Dosya kapsamından davacı kiracının kiralananı tahliye edip etmediği anlaşılamamaktadır. Mahkemece bu husus üzerinde durularak, kiralananın tahliye edildiğinin tespiti halinde davacıya dava dilekçesinde talep ettiği 4500 TL.'...

                  Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın da kiraya verene teslim edilmesi gerekir. Anahtar teslim edilmediği sürece kiralananın, kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekir. Kiracı, kiralanan taşınmazı kullanımında bulundurduğu süre boyunca kira parasından ve ortak giderlerden sorumludur. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiraya veren tarafından kabul edilmemesi, başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiraya verenin bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır....

                  Davalı T12 vekili istinaf dilekçesinde özetle; yıllık izin ücret alacağında zamanaşımı defilerinin dikkate alınmadığını, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinin davacıya ödendiğini, ibranamenin dikkate alınmadığını belirterek hükmün ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı T11 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya bütün alacak kalemlerinin eksiksiz ödendiğini, yemek ücretinin 455,44 TL olarak alınmasının ne şekilde olduğunun bilinmediğini, yıllık izin ücretini en yüksek mevduat faizi ile talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek hükmün ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur. Delillerin değerlendirilmesi, hukuki sebepler ve Gerekçe: HMK 355. Maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık halleri gözetilerek yapılan istinaf incelemesinde; Dava işçilik alacakları istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu