Davacı vekilinin istinafı;ayıp oranında indirim bedelinin usulünce hesaplanmadığı ve manevi tazminat koşullarının oluşmuş olmasına rağmen bu yöndeki taleplerinin haksız yere reddedildiği iddialarıyla sınırlıdır. Dava konusu araçtaki gizli ayıp nedeniyle, ayıp oranında indirim bedelinin hüküm kurmaya elverişli yeterlilikte bulunan, konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınan 24/10/2019 tarihli ek raporda Yargıtay içtihatlarına uygun olarak nispi metot esas alınmak suretiyle usulünce hesaplanmış olması karşısında davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları haksız ve yersizdir....
Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 15/07/2014 NUMARASI : 2013/734-2014/566 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin indirilmesi ve tazminat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracı tarafından açılan kira bedelinin indirilmesi, kiralanana yapılan imalat bedelinin tahsili ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece kira bedelinin indirilmesi isteminin kısmen kabulüne, kiralanana yapılan masraf bedeli ile tazminat istemlerinin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu açıklamalar çerçevesinde satıcı olan davalının ayıp nedeniyle sorumlu olması için davacının süresinde usulüne uygun ayıp ihbarında bulunması gerekmekte olup davacı ise hidrolik pompada bulunan arızayı 30.03.2022 tarihinde öğrenmiş olup sonrasında 04.04.2022 tarihinde arızalı olan hidrolik pompanın tamirini gerçekleştirdikten sonra 06/04/2022 tarihinde ayıp ihbarında bulunarak seçimlik hakkını kullanmıştır. Bu nedenle davacının ayıp ihbarını arızalanan malda parça değişimi yapılmadan satıcıya bildirmediği, arızalanan ürünün tamiri gerçekleştikten sonra yapması nedeniyle ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın REDDİNE 2.-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 179,90 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL’den mahsubu ile noksan kalan 99,2TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına 3....
Mahkemelerinin yetkili olduğunu, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gibi altı aylık zamanaşımı süresi içinde dava açılmadığını, satılan mallarda ayıp olmadığını, iddianın asılsız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, dava konusu ateş tuğlalarının gizli ayıplı olduğu, tacirler arasındaki ticari satışlarda ayıp nedeniyle dava açma süresinin 6 aylık zamanaşımı süresine tabi olup, davaya konu malda en son parti malın 31.03.2003 tarihinde teslim edildiği, kanuni zamanaşımı süresinin bu tarihten itibaren başladığı ve zamanaşımı süresinin 30.09.2003 tarihinde sona erdiği, davacı şirketin 6 aylık zamanaşımı süresi dolduktan sonra ayıp ihbarında bulunup, tazminat talebinde bulunduğu gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ayıbın gizli ayıp olduğu, ayıp ortaya çıktıktan hemen sonra ayıp ihbarının yapıldığı, davalı tarafa verilen 170.000,00 ve 100.000,00 TL bedelli çekler nedeniyle davacının davalıya toplamda 65.534,46 TL borçlu olduğu, reddedilen miktar üzerinden davalı lehine hükmedilebilecek tazminat yönünden verilen ihtiyati tedbirin çeklerin ödenmemesi şeklinde verildiği, bu şekildeki tedbirin 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 72 nci maddesi kapsamında bir tedbir olmaması nedeniyle davalı lehine tazminata hükmedilmeyeceği, kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine hükmedilebilecek tazminat yönünden ise, davalının kötü niyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne, davacının toplam 270.000,00 TL'lik borcunun, 65.534,46 TL'yi aşan miktar yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, şartları...
Birleşen davada davacı vekili, davalıdan satın alınan ürünlerin % 20 oranında arızalı çıkması nedeniyle kardan yoksun kaldığını, tamir ve nakliye masrafları ödediğini, müşteri memnuniyetsizliği nedeniyle itibar kaybı yaşadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 134.689.-USD.nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı vekili, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, bedeli ödememek için gerekçe oluşturmaya çalıştığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının orijinal muhafazasıyla satın aldığı bilgisayar ürünlerini ambalajını bozmadan müşterilerine satmak zorunda olması nedeniyle ayıbın ancak müşterilerinden gelen şikayetler neticesinde öğrenebileceği, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu ve defalarca davacıya bildirildiği, ayıp ihbarının süresinde olduğu, davalının 134.689.50.-USD.onarım alacağından davacının tespit edilen 111.655.50....
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1-Maddi tazminat davasının KABULÜ İLE; 145.000,00 TL ayıp giderim bedeli ve 5.000,00 TL zarardan doğan tazminat olmak üzere 150.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, 2-Manevi tazminat davasının REDDİNE, 3-Maddi tazminat davası yönünden; Alınması gereken 10.246,50 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 2.561,62 TL nispi harç indirildikten sonra bakiye 7.684,88 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 4-Manevi tazminat davası yönünden; Alınması gereken 427,60 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 1.707,75 TL nispi harç indirildikten sonra artan 1.280,15 TL harcın davacıya iadesine, 5-Maddi tazminat davası yönünden; Davacının yatırmış olduğu 59,30 TL başvurma harcı ile 2.561,62 TL nispi harç toplamı 2.620,92 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Maddi ve manevi tazminat davası yönünden; Davacının yapmış olduğu 7.500,00 TL bilirkişi ücreti, 1.274,90 TL...
Davalılar, herhangi bir ayıp ve eksik ifanın söz konusu olmadığını, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, zamanaşımı süresinin geçtiğini, hiç bir ihtirazi kayıt olmaksızın taşınmazın teslim alındığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, maddi tazminat talebinin ıslah gibi kabulü ile, 32.500TL eksik iş nedeniyle oluşan maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin yasal unsurları oluşmadığından reddine, karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, satış esnasında sunulan projede, sözleşmede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair karar davacılar ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacılar, 15.10.2001 başlangıç tarihli 5 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile motel vasfındaki kiralananın davalı ... Tur Tic.İnş.Mim.Ltd.Şti.'...
Tüketici Mahkemesi Mahkemesinin 07/06/2018 tarih, 2017/526 Esas, 2018/502 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Davacının ayıp nedeniyle bedel indirimi ve geç teslim nedeniyle tazminat davasının REDDİNE, İlk derece yargılaması nedeniyle davacı taraf tüketici olup harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, İlk derece yargılaması nedeniyle, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT tarifesine göre hesaplanan 2.040,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf kanun yolu sebebiyle davacı tüketici olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davalı tarafça yatırılan başvuru ve peşin harcın talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine, İstinaf kanun yolu sebebiyle davalı tarafından istinaf gider avansı yatırılmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına, İstinaf...