WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; Dava, tazminat istemine ilişkindir. Davacı ile davalı gerçek şahıslar arasında kira sözleşmesi bulunduğu tartışmalı değildir. Dava, kiralananda çıkan yangın nedeniyle uğradığı zararın tahsili istemidir. HMK'nun 4. maddesi uyarınca kira ilişkisinden kaynaklanan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği düzenlenmiştir. Görev kamu düzeninden olup taraflarca ileri sürülmese de mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle, davacı ve davalı ... ve ... 'un istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. KARAR : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; Davacı ve davalılar ... ve ......

    gizli ayıp bulunduğunun bildirildiğini ileri sürerek, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bu talebin mümkün olmaması halinde, araçtaki ayıp bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ödenmesine, aracın kullanılamaması nedeniyle mahrum kalınan/ süreler için menfi zararlarının, dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Fıkrası gereği de önemli ayıp halinde sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir. Davacı kafeterya ile kiralanan apartların yakınında bulunan 2 adet hamam ve havuz işletmesinin tahliyesi neticesinde kazanç kaybına uğradığından bahisle sözleşmenin feshini talep etmiş ise de; öncelikle münasip bir müddet tayin ederek ayıbın bu zaman zarfında bertaraf edilmesini istemesi ve bunun gerçekleşmemesi halinde akdi haklı olarak feshetmesi gerekir. Davacı kiracının TBK 306. maddesine göre sözleşmeyi feshetme hakkı var iken sözleşmeyi feshetmeyerek kiralanandaki faaliyetine devam ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....

      Davacının ödediği bedelden, nispi metot uygulanarak indirilmek suretiyle belirlenecek miktar ile davacının ayıp nedeniyle uğradığı zararların bilirkişilerden ek rapor alınarak hesaplattırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, makinenin ayıplı olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi yerinde değildir. 32. Öte yandan, her ne kadar mahkemece makinenin ayıplı olmadığı kabul edilerek davacının sözleşmenin feshi ve tazminat isteminin reddine karar verildiği, Özel Dairenin kararında, davacının sair temyiz itirazları reddedilerek hükmün bu yönüyle onandığı, bu nedenle dava konusu makinenin ayıplı olmadığı hususunun kesinleştiği belirtilmiş ise de; mahkemece hükme esas alınan 17.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda makinedeki ayıp oranının %10 olduğu belirtilmiştir. 33....

        Davacının dava konusu iş makinası için toplam ------ masraf ödemesi yaptığı, Davacının ayıp nedeni ile harcamış olduğu hasar onarım----araç bedelinin toplamda ---- olduğu..." yönünde görüşlerini bildirmişlerdir. Maddi tazminat talebi yönünden; Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi). İspat yüküne ilişkin bu genel kural, tazminat davaları için de geçerlidir. Yani, tazminat davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir....

          TBK’nın 474. maddesi ayıp nedeniyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenlendiği, buna göre açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek, ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunduğu, ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılacağı, bu halde iş sahibinin ancak eserin ayıplı olduğunu ispat ile ödeme yükümlülüğünden kurtulabileceği, bunun içinde ayıp ihbar koşulunu yerine getirmiş olması gerektiği, eser sözleşmelerinde ayıp ihbarının varlığının her türlü delille ispat edilebileceği, burada ayıp ihbar süresinin ayıbın açık ayıp, gizli ayıp niteliğine göre değişmekte olduğu, açık ayıbın, eserde dikkatli bir inceleme sonunda görülebilen ve anlaşılabilen bozuklukları, gizli ayıbın ise dikkatli bir inceleme ile ortaya çıkmayan ve sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıpları ifade ettiği...

            Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu iş makinesinde gizli ayıp bulunduğu, davalı satıcının kusursuz olduğunu ispat etmedikçe davacının ayıptan doğan tüm zararını karşılamakla yükümlü olduğu, davacının uğradığı zararlarının hesaplanmasına ilişkin bilirkişi raporunun, hükme esas alınmaya elverişli olduğu gerekçesiyle , rapor doğrultusunda, davanın , ....................yönünden kısmen kabulü ile 7.372 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın ...yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı ....................vekilince temyiz edilmiştir. Davacı ................ tarafından üretilen iş makinesini satın aldığını, bu makinenin geç tesliminden ve ayıplı olmasından dolayı zarara uğradığını belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Taraflar arasında satış ilişkisi bulunduğundan uyuşmazlığın bu çerçevede çözümlenmesi gerekir....

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile teslim edilen bir kısım ürünlerde ayıp bulunduğu, ayıbın açık ayıp niteliğinde olduğunun bilirkişi raporuyla belirlendiği, açık ayıp nedeniyle iade faturası düzenlenerek bu ayıplı ürünlerin iade edildiği, takip öncesi dönemde davalının başka bir üründe ayıp bulunduğuna ilişkin süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı, kısaca iade edilen ürünler dışındaki ürünlerde gizli ayıp bulunduğunun davalı yanca kanıtlanamadığı, davalının, teslim edilen ayıplı emtiayı iade ederek bakiye kısmını elinde tutması nedeniyle sözleşme ve taraf defterleriyle belirlenen satım bedelini alıcıya ödemesi gerektiği, sözleşmenin ifası sırasında ayıplı ürünlerin iade edilerek yeni ürünlerin teslim edilmesi karşısında davacının sözleşmeyi tam olarak ifa ettiği ve davalı alıcının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 227 nci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında tazmini gereken bir zararının bulunmadığı, teslim...

                Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; satın alınan taşınmazdaki yalıtım ve rutubet sorunları nedeniyle tazminat isteminde bulunan davacının dosya kapsamı uyarınca söz konusu ayıpları bilerek taşınmazı satın aldığının kabul edilip edilemeyeceği, burada varılacak sonuca göre somut olayda davalıların gizli ayıp nedeniyle sorumluluklarına gidilip gidilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle tüketici hukukunda “ayıp” kavramı üzerinde durulması gereklidir. Ayıplı mal satımı karşısında alıcıyı korumaya yönelik genel nitelikli düzenlemeler zaten mevcut iken [BK, m.194-207 ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) m. 25/3], tüketiciyi daha etkin bir biçimde koruma gayesi ile yürürlüğe giren 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da (TKHK) da bu husus ayrıca düzenleme yeri bulmuştur....

                  Mahkemece, aracın ayıplı olduğu gözetilerek yaratacağı değer kaybı miktarı üzerinden davanın kabulüne 2.500,00 YTL maddi, 1.500,00 YTL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı aracın boyasındaki ayıp nedeniyle satışta değer kaybına uğrayacağını ileri sürerek değer kaybı ile bu konuda harcadığı çaba ve çektiği sıkıntı için manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece 2.500,00 YTL değer kaybı yanında 1.500,00 YTL. manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Sözleşmeye aykırı davranılmasında B.K. 49. maddesindeki şartlar gerçekleştiğinde manevi tazminat istenebilir....

                    UYAP Entegrasyonu