"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, kiracı tarafından, kiralanandaki faydalı masrafların tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olarak açılmış, hüküm Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiştir. Uyuşmazlığın niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli Yargıtay 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 22.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalılar vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ... geldiler. Hazır bulunanların sözlü beyanları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, hor kullanma tazminatı ve tamirat süresi kira alacağının tahsilin istemine ilişkindir....
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının işyerinde üzerinde bulunan yabancı elyaf nedeniyle ayıplı olan kumaş bulunduğu, ancak iplikte yabancı elyaf ayıbının teslim alınan ipliğin iplik kalite kontrolünü bilen uzman bir personel tarafından konik levhaya sarılması ve gözle kontrolü neticesinde anlaşılabilecek açık ayıp olduğu, davacının 8 gün içerisinde muayene ve ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği, bu durumda davacının iplikleri teslim edildiği haliyle kabul ettiği sonucuna varıldığı, ayıp iddiasına dayanarak tazminat isteminde bulunamayacağı, davacının davalıya ipliklerden dolayı 25.286, 38 TL borcunun bulunduğu, alacağın likit olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Önemli ayıp durumunda kiracının sözleşmeyi fesih hakkı saklıdır. Ürün kiralarında TBK m. 358 yollamasıyla aynı kanunun 307. maddesine göre; kiracı, kiralananın kullanımını etkileyen ayıpların varlığı halinde, bu ayıpların kiraya veren tarafından öğrenilmesinden ayıbın giderilmesine kadar geçen süre için, kira bedelinden ayıpla orantılı indirim isteyebilir. Ayrıca aynı Kanun'un 308. maddesine göre de; kiraya veren, kusuru olmadığını ispat etmedikçe, kiralananın ayıplı olmasından doğan zararları kiracıya ödemekle yükümlüdür. Her ne kadar davacı davasında uyarlama talebinde bulunduğunu bildirmiş ise de HMK'nın 33. maddesine göre; vakıaları bildirmek taraflara, hukuki niteleme hakime ait olduğuna göre eldeki dava ürün kirasına konu olan kiralanandaki ayıp nedeniyle kira bedelinin indirilmesi istemine ilişkindir....
Önemli ayıp durumunda kiracının sözleşmeyi fesih hakkı saklıdır. Ürün kiralarında TBK m. 358 yollamasıyla aynı kanunun 307. maddesine göre; kiracı, kiralananın kullanımını etkileyen ayıpların varlığı halinde, bu ayıpların kiraya veren tarafından öğrenilmesinden ayıbın giderilmesine kadar geçen süre için, kira bedelinden ayıpla orantılı indirim isteyebilir. Ayrıca aynı Kanun'un 308. maddesine göre de; kiraya veren, kusuru olmadığını ispat etmedikçe, kiralananın ayıplı olmasından doğan zararları kiracıya ödemekle yükümlüdür. Her ne kadar davacı davasında uyarlama talebinde bulunduğunu bildirmiş ise de HMK'nın 33. maddesine göre; vakıaları bildirmek taraflara, hukuki niteleme hakime ait olduğuna göre eldeki dava ürün kirasına konu olan kiralanandaki ayıp nedeniyle kira bedelinin indirilmesi istemine ilişkindir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın niteliği itibarıyla ticari satıma konu malın açık veya gizli ayıbına dayalı açılan dava olup, ticari satışa ilişkin ayıp ihbarlarının belli sürelerde ve belli şekillerde yapılmasının gerektiği, bu sürelerin hakdüşürücü süreler olduğu, ayıp ihbarının açık ayıplar bakımından 2 gün, gizli ayıplar bakımından 8 gün içinde yapılması gerektiği, somut olayda ve dosya kapsamına göre davacının zararının satıma konu mallar nedeniyle meydana geldiğini ispatla yükümlü olduğu, yaptırılan bilirkişi incelemesine göre zararının satıma konu mallar nedeniyle gerçekleştiğinin ispatlanamamış olduğu, satılan mallarda ayıp bulunduğu kesin ve açık biçimde teknik ve bilimsel verilerle ortaya konulmadan davalının sorumluluğuna hükmedilemeyeceği gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. .../......
Mahkemece, davacının satın ve teslim alma tarihi 05/09/2012 ile ihtarnamenin keşide edildiği 09/11/2012 tarihleri arasında 2 ay 4 günlük süre mevcut olduğu, TTK nun 23/c maddesinde teslim anında açık ayıp halinde alıcının 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi,ayıp açıkça belli değilse 8 gün içinde incelemek ve bu inceleme sonucunda ayıbı satıcıya ihbarla yükümlü olduğu,dava konusu profiller standarda uygun olmadığı, tacir olan davacının satın aldığı profiller ile ilgili muayene yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi süresinde ayıp ihbarında da bulunmadığı, maddi tazminat ve itibar kaybı oluştuğu gerekçesi ile manevi tazminat isteminde bulunamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın, ayıplı mal nedeniyle tazminat davası olduğu, davacı tarafça satın alınan araçların ayıplı olduğu, ancak bu ayıpların çıplak gözle tespit edilebilecek nitelikte açık ayıp olduğu, davacı yanca TTK'nın 25. maddesinde belirtilen muayene ve ihbar yükümlülüklerine uyulmadığı, böylece davacının araçları ayıplı haliyle kabul ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı ...'nin temyizi lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı hesaplandığına ilişkindir. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince, maddi tazminat taleplerinin reddi nedeniyle 6.226,00 TL nispi, manevi tazminat talebinin reddi nedeniyle 1.200,00 TL maktu olmak üzere toplam 7.426,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı uygulama sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıp nedeniyle kar yoksunluğu nedeniyle uğranılan zarar, kira bedellerinden indirim yapılması, indirim tutarı üzerinden icra dosyasına yapılan ödemenin istirdatı, faydalı ve zorunlu gider alacağına yöneliktir. Dosyaya sunulan kira sözleşmesinin incelenmesinde, davacının davalılardan iş yerini 28/01/2015 tarihli kira sözleşmesi ile market olarak kullanmak üzere 5 yıllığına kiraladığı görülmektedir. Toplanan delillerden davacının 22.03.2016 tarihinde elektrik aboneliğini kapatarak bu yeri depo olarak kullanmaya devam ettiği ve 05.05.2017 tarihinde tahliye ettiği anlaşılmaktadır. Dairemizce öncelikle kiracı tarafından yapılan feshin haklı olup olmadığı değerlendirilmiştir....
Kiralananın ayıplı olarak teslimi nedeniyle kiralananın kullanılmasında imkansızlık veya derecesinde düşüklük meydana gelmiş ise bu durumda kiracının TBK’nun 123. ve 125.maddeleri dairesinde hareket ederek mevcut ayıbı uygun bir sürede kiraya verene ihbar etmesi gerekir. Kiralanandaki ayıba vakıf olan kiracının bu konuda uyuşmazlık çıkartmaması, kiracının kiralananı mevcut hali ile kabul ettiği şeklinde yorumlanabilir. Böylesi bir durumda kiraya veren bozukluklardan sorumlu tutulamaz. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda dava konusundaki su baskının ve zararın nereden kaynaklandığı tespit edilmemiş olup alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir....