ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/510 Esas KARAR NO : 2023/567 DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) DAVA TARİHİ : 31/07/2023 KARAR TARİHİ : 18/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğunu buna ilişkin tespit yaptırdıklarını, taleplerinin davalı tarafından kabul görmediğini belirtmiş ayıp nedeniyle bedelde indirim yapılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesiyle yetki itirazında bulunmuş, ayıp ihbarı yapılmadığı, müvekkilinin ayıptan sorumlu olmadığını öne sürmüştür. Eldeki dava satım sözleşmesi kapsamında ayıp nedeniyle bedel indirimi davasıdır. Taraflar arasında bir satım sözleşmesi akdedildiğinde uyuşmazlık yoktur. Davalı taraf süresinde yetki itirazında bulunmuştur....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; talep edilen hususlarla ilgili “açık ayıp” ve “gizli ayıp” ayrımı ayrıntılı ve açık bir şekilde yapılmadan ayıplı imalat bedeline ilişkin hesaplama yapılmış ve yazılı şekilde karar verilmiştir. Yine hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve mahkemece bağımsız bölümün teslim tarihi de göz önünde bulundurularak yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı hususlarına yeterince yer verilmediği anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/16659 Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalının dava konusu Aşık Veysel Mahallesi Limonlu Sokak 24/11 Mamak/Ankara adresindeki taşınmazdan temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilmiştir....
TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tazminat isteminden ibarettir. Taraflar arasındaki ihtilaf; taraflar arasındaki satış sözleşmesine konu malın ayıplı olup olmadığı, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, varsa ayıbın ne zaman ortaya çıktığı, davacının ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı ile ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı, davacının varsa ayıp nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığı, oluşan zararın hangi zarar kalemlerinden oluştuğu ve tutarının ne olduğu hususlarından ibarettir. Davalının süresi içinde ibraz ettiği cevap dilekçesi ile ayıp ihbarında bulunulmadığını savunması karşısında usul ekonomisi ilkesi gereğince öncelikle ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığının ve yapılmış ise süresinde olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Zira mal ayıplı olsa dahi, alıcı tarafından ayıp ihbarında bulunulmamışsa ya da ayıp ihbarı süresinde değilse alıcının ayıp iddiasına dayalı her türlü talep hakkı düşer....
Davalı vekili, davacılar arasında mecburi veya ihtiyari dava arkadaşlığının olmadığını, davaların ayrı açılması gerektiğini, müvekkili şirketin yerleşim yerinin Simav olması nedeniyle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ayıp ihbarının TTK.nun 25.maddesinde belirtilen süreler içinde yapılmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalının sattığı masif kapı serenlerinin eğri ve dönük olması nedeniyle ayıplı bulunduğu ve ayıbın gizli ayıp olduğu, ayıbın öğrenilmesinden itibaren davalının derhal uyarıldığı ve ayıplı malların değiştirilmesi veya bedelinin tazmin edilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı ...Ş.nin maddi tazminat davasının kabulüne, ... A.Ş.nin davasının kısmen kabulüne, manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Davalı vekili, davacılar arasında mecburi veya ihtiyari dava arkadaşlığının olmadığını, davaların ayrı açılması gerektiğini, müvekkili şirketin yerleşim yerinin Simav olması nedeniyle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ayıp ihbarının TTK.nun 25.maddesinde belirtilen süreler içinde yapılmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalının sattığı masif kapı serenlerinin eğri ve dönük olması nedeniyle ayıplı bulunduğu ve ayıbın gizli ayıp olduğu, ayıbın öğrenilmesinden itibaren davalının derhal uyarıldığı ve ayıplı malların değiştirilmesi veya bedelinin tazmin edilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı ...Ş.nin maddi tazminat davasının kabulüne, ... A.Ş.nin davasının kısmen kabulüne, manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkememizce aldırılan 13/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda; dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerden; "davacının üstlendiği işi uygun şekilde yerine getirip getirmediği, davacının yapmış olduğu işte ayıp ve eksiklerin bulunup bulunmadığı, ayıplı imalat var ise açık veya gizli ayıp olup olmadığı" tespiti yapılamadığı belirtilmiştir....
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, araçta oluşan boya akmasının açık ayıp niteliğinde olduğu, 4077 sayılı yasanın 4/2. maddesi uyarınca, ayıbın aracın tesliminden itibaren 30 gün içerisinde satıcıya bildirilmesinin gerekli olduğu, ancak davacı tarafça süresi içerisinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki dava ile, satın aldığı araçta üretim hatası olması nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini istemiştir. Davalılar, süresi içerisinde ayıp ihbarı yapılmadığını ileri sürerek davanın reddini dilemişlerdir....
Mahkemece; tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporları, içeriğine göre; davalı tarafından davacının siparişinin gereği gibi yerine getirilmediği, kumaşlarla ilgili ayıp ihbarının ayıbın gizli ayıp olması nedeniyle makul sürede yapılmış olduğu, davacının bilirkişi incelemesi nedeniyle zararının 92.874,62 TL olarak tespit edildiği, birleşen dosya davacısının talebinde malın ayıplı olduğunun tespiti nedeniyle haksız olduğu, davacının diğer talepleri ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 92.874,62 TL. maddi tazminatın 10/08/2016 tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat talebinin ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında; manevi tazminat verilmesi gerektiğini, yasal şartların oluştuğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Uyuşmazlık, davacının varlığını iddia ettiği metrekare eksikliğinin bulunup bulunmadığı, metrekare eksikliğine ilişkin ayıbın açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, bu nedenle ödenen bedelden indirim yönündeki talebin yerinde olup olmadığı, manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller, sözleşme, belediyenin cevabi yazıları dosya arasına alınarak tarafların iddia ve savunmaları kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, " ....Bilirkişi raporu ile de tespit edildiği gibi satılan konutun net alandan 12.37m2 brüt alandan ise 15.07 m2 daha küçük olması,bu m2 eksikliğinin sadece bir bölümde olmayıp konutun tümüne yayılmış olması göz önünde bulundurularak bu ayıbın ortalama bir tüketicinin basit bir muayene ile tespit edebileceği nitelikte bir ayıp olmadığı gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmıştır....