Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve belediyeler 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 Sayılı Yasaya ya da Borçlar Kanununa tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. Vakıflar Genel Müdürlüğünün 2886 Sayılı yasanın 75.maddesinden yararlanma tarihi olan 27.2.2008 tarihinden sonra kira sözleşmesinin 1.1.2009 tarihinde sona erdiğinin, sözleşmede kira süresinin uzatıldığına ilişkin bir hüküm de bulunmadığından kiracının bu tarihten itibaren 2886 Sayılı Yasanın 75.maddesi uyarınca haksız işgalci durumunda bulunduğunun kabulü gerekir....
İHTİYACIN GERÇEK , SAMİMİ VE ZORUNLUĞU OLDUĞUNUN KANITLANMASIKONUT İHTİYACI NEDENİYLE TAHLİYE6570 S. GAYRİMENKUL KİRALARI HAKKINDA KANUN [ Madde 7 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, konut ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edlimiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde davalının 29.08.2006 başlangıç tarihli sözlü kira sözleşmesi ile davacıya ait kiralananda kiracı olduğunu, davacının kendi ihtiyacı olduğunu belirterek davalının tahliyesini istemiştir. Davalı vekili, ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Dava yoluyla sona erme de, kiraya verenden kaynaklanan sebeplerle ve kiracıdan kaynaklanan sebeplerle olmak üzere, iki ana başlıkta düzenlenmiştir. Kiraya verenden kaynaklanan sebepler, TBK.nun 350 ve 351.maddelerinde, konut veya işyeri gereksinimi, kiralananın yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarımı, yeni malikin konut ya da işyeri gereksinimi olarak sayılmıştır. Kiracıdan kaynaklanan sebepler, TBK.nun 352. maddesinde tahliye taahhüdü, iki haklı ihtar, kiracının veya birlikte yaşadığı eşinin aynı ilçe veya belediye sınırları içinde oturmaya elverişli bir konutunun bulunması olarak sayılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt nedeni ile tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Bu nedenle davalının 23.11.2006 tarihli ihtarla kiralananın yedi gün içinde boşaltılmasını istemesi ve çekişme yaratması doğru değildir. Bu nedenle dava tarihi itibariyle davacının kiracılığının devam ettiğinin kabulü ile bu yöne ilişkin çekişmenin giderilmesine karar verilmesi gerekir. Öte yandan dava konusu taşınmaz davalı belediyenin mülkiyetine geçtiğine göre, 3.7.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunun 15. maddesinin (g) bendinin 5. fıkrasının son cümlesi ile Belediye taşınmazları hakkında 2886 sayılı yasanın 75. maddesinin uygulanacağı hükmü getirilmiştir. Bu na göre kiralanan musakkaf olsa dahi, belediyeye ait ise 6570 sayılı yasa kapsamında kalmaz. Mahkemece açıklanan bu hususlar nazara alınmadan aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
TBK 315 gereğince genel hükümlere tabi kiralananın tahliyesi için gönderilen Örnek 13 ödeme emrinde 10 günlük süre verilmesi yasaya uygun olup takibin açılması ve davanın yürütülmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle işin esası hakkında karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile red kararı verilmiş olması doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 24/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve Belediyeler 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 Sayılı Yasaya ya da Borçlar Kanununa tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden, gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. Kiraya veren ... Belediye Başkanlığı ile davalı arasında 01.06.2003 tarihinde düzenlenen üç yıl süreli sözleşme 01.06.2006 tarihinde sona ermiştir. Sözleşmede kira süresinin uzatıldığına ilişkin bir hüküm bulunmadığından, kiracının bu tarihten itibaren 2886 Sayılı Yasanın 75.maddesi uyarınca haksız işgalci durumunda bulunduğunun kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, ticari işletme kirası sözleşmesinden kaynaklanan kiralananın tahliyesi istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 6.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 10.08.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve kiralananın tahliyesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 6.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 5.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili; davacının ihtiyacının samimi ve zorunlu olmadığını, ihtiyaç nedeniyle açılacak tahliye davalarında kiralananın olduğu gibi tadilat yapılmaksızın ihtiyaçta kullanılmasının esas olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davada dayanılan 19.4.2002 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu sözleşmeye göre 400 m2 ‘lik kiralanan davalı kiracıya pasta ve pide fırını olarak kiraya verilmiştir. Kiralananın niteliği itibariyle 6570 Sayılı Kanuna tabi olduğu konusunda da bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, yapılmaması durumunda bayilik sözleşmesinin iptaline neden olacak tadilatların yapılmasının zorunlu olduğunu ileri sürerek bu kapsamda ihtiyacı olduğunu belirterek netice itibariyle 6570 Sayılı Kanunun 7/ç maddesine dayanarak bu davayı açmıştır....