Sözleşmede kiralananın iş yeri olarak kullanılacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşme içeriğinden kiralananın 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Aynı yasanın 11. maddesi gereğince kiracı kira süresinin bitiminden en az onbeş gün önce kiralananı tahliye edeceğini kiralayana yazılı şekilde bildirmek suretiyle sözleşmeyi feshetmediği takdirde, sözleşme aynı şartlarla bir yıl daha uzamış sayılır. 6570 Sayılı Yasa kiralayana süre bitimi nedeniyle sözleşmeyi fesih hakkı tanımadığı gibi, 7. maddesinde de tahliye sebeplerini sınırlı olarak saymıştır. Bu yasada ve Borçlar Kanunu’nda gösterilen haller dışında tahliye kararı verilemez. Bu itibarla mahkemece 6570 Sayılı Kanun kapsamında kalan yerin kira süresinin sona ermesi gerekçesi ile tahliyesine karar verilmesi doğru değildir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/12/2018 NUMARASI : 2018/1466- 2018/2034 DAVA KONUSU : Kiralananın Tahliyesi (6570 Sayılı Yasadan Kaynaklanan) KARAR : Konya 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, 6570 sayılı yasanın 7/ç maddesine dayalı yeniden inşa nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne ve tahliyeye karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, davacıların kiralanan taşınmazın paydaşı olduklarını, davacılardan ...'ın taşınmazda pay satın alarak yeni malik olduğunu, yeni malik tarafından kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince depreme dayanaksız olan binanın yıkılıp yenisinin yapılacağını, ihtara rağmen tahliyenin gerçekleşmediğini belirterek davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, konut ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6570 sayılı Yasanın 7/b ve c maddesi hükmüne göre ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının İİK.nun 272. maddesinin kıyasen uygulanması suretiyle kira sözleşmesinin bitimini takip eden bir ay içinde açılması gerekir. Daha önce veya bu bir aylık süre içerisinde sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin tahliye iradesi kiracıya bildirilmiş ise bu bildirimi takip eden dönem sonuna kadar dava açılabilir....
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda bu defa; Mahkemece davacı taraf dava dilekçesinde iki haklı ihtar nedenine dayanarak tahliye isteminde bulunmuş ise de hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan, davanın TBK 315. maddesi gereğince temerrüt sebebi ile tahliye istemine ilişkin olduğu gözetilerek, davaya dayanak icra takipleri ile kiracının temerrüte düştüğü anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ile 818 Sayılı Borçlar Kanunu ve 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, bu Kanunlardaki kira ilişkisinden kaynaklanan ihtilaflara ilişkin düzenlemeler, Kanunun dördüncü bölümünde sıralanmıştır....
Mahkemece; “temerrüt nedeniyle tahliye davası açılabilmesi için davalı tarafa iki defa ihtar gönderilmesinin zorunlu olduğu, oysa davalıya bir defa ihtar gönderildiği, iki ihtar gönderilmesinin dava şartı olup, bu şart yerine getirilmediğinden tahliye yönünden dava şartının gerçekleşmemiş olduğu, kira alacağının ise miktar itibariyle Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırını aştığından” bahisle tahliye isteminin reddine ve alacak yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. 6570 Sayılı Kanunun 1.maddesinde, kiralayan ile kiracı arasındaki hukuki münasebetlerde bu kanun ile Borçlar Kanununun bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin tatbik olunacağı belirtilmiştir. 6570 Sayılı Kanuna tabi olan bu taşınmazda davalı kira bedellerini ödemekte temerrüde düştüğünden Borçlar Kanununun 260.maddesinin uygulanması gerekir....
İcra Müdürlüğü’nün 2009 / 9955 sayılı dosyası ile kiralananın tahliyesi için icra takibi yapmıştır. Takibe itiraz eden davalı tahliye taahhütnamesinin yasaya uygun olmadığını, düzenlendiği tarihte henüz davacı malik olmadığından husumet yöneltemeyeceğini, eşi ...’in muvafakati olmadan tahliye taahhütnamesi vermesinin söz konusu olamayacağını, tahliye emrine itiraz ettiğini belirtmiştir. İtirazın iptali için açılan işbu davanın duruşmalarına katılmayan ve cevap vermeyen davalı HMUK’nun 201. maddesi hükmü gereği dava dilekçesindeki vakıaları inkar etmiş sayılır. Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne hükmedilmesi üzerine hükmü temyiz eden davalı temyiz dilekçesinde taraflar arasındaki kira ilişkisine karşı çıkarak temyiz dilekçesine taşınmazda eşi ...’in önceki malik ... ile düzenlediği 19.2.2008 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesini ve kendisinin başka bir adreste oturduğuna dair ikametgah ilmühaberini eklemiştir....
Takibe konu kira borcu uzayan döneme ilişkin olduğundan, davalı ... hakkındaki itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeniyle tahliyesi talebinin reddine karar verilmesi gerekir. Kabule göre de kefil hakkında tahliye kararı verilmesi de doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalı ... Yılmaz yönünden kararın ONANMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın davalı ... yönünden BOZULMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden alınmasına 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi Dava, kat mülkiyeti yasasından kaynaklanan kat malikleri tarafından açılan konut olan bağımsız bölümün dişçi muayenehanesi olarak kullanılması nedeni ile tahliyesi ile eski hale dönüştürülmesi istemine ilişkindir. Mahkemenin ilk kararı Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 27.04.2009 tarihli ilamı ile bozulmuştur. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
TBK’nın 310. maddesi hükmüne göre kiralananın mülkiyetinin kiralayan malik tarafından üçüncü kişiye devri ile birlikte, kiralayan ve kiracı arasındaki kira sözleşmesi tüm hak ve borçları ile birlikte yasa gereği kendiliğinden yeni malike geçer. Taşınmazın başkasına satılması, kiracının kişisel hakkını ortadan kaldırmaz. Davacının mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası değil, 6570 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kiralananın tahliyesi ve kira alacağı davası açması gerekmektedir..." demektedir. O halde somut olayda kira sözleşmesi ile davacı taraf bağlı olduğundan davanın reddine karar verilerek, davacının mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası değil, 6570 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kiralananın tahliyesi ve kira alacağı davası açması gerektiği ihtar edilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. 2022 yılı AAÜT 13.Maddeye göre bu tarifenin 2....