Davanın konusuz kalması halinde, yargılamaya devam olunarak, taraf delilleri toplanmalı, davalının dava açılmasına sebebiyet verip vermediği araştırılarak, ortaya çıkacak sonuca göre, yargılama gideri ve vekalet ücreti hakkında karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hüküm, bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesinde iktisap tarihine dayanılarak dava açıldığının açıklandığına göre tapudaki iktisap tarihinden itibaren altı aylık süre dolmadan açılan davanın süresinde açılmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde esas hakkında bir karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı 29.04.2008 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde yenilenen 01.11.2007-31.10.2008 dönemi kira parası olarak 16.548 TL ve 616,13 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.164,13 TL'nin tahsilini istemiş, davalı itirazında kiralananı tahliye ettiğini, kira borcu bulunmadığını bildirmiştir. Kiralananın tahliye edilerek anahtarın kiralayana teslim edildiğini davalının kanıtlaması gerekir. Kiralananın davalı tarafından tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için kiralananın boşaltılarak anahtarın kiralayana usulüne uygun olarak teslim edilmesi zorunludur. Bu da tevdi mahalli tayini veya notere anahtarın teslimi ile olur. Kiralananı tahliye ettiğini ileri süren davalı, anahtarı kiralayana teslim ettiğini kanıtlayamadığına ve kiracılık ilişkisi devam ettiğine göre, mahkemece işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....
TBK. 350/1.maddesi kiralananı iktisap eden kimsenin, kendisi, eşi, alt soyu, üst soyu veya Kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle tahliye isteyebileceği hükmünü içermektedir. Kanun hükmüne ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre şirketin ihtiyacı nedeniyle gerçek kişi ihtiyaç nedeniyle tahliye isteminde bulunamaz. Davacı gerçek kişi, ortağı olduğu ..... müessesinin ihtiyacına dayanarak tahliye talep ettiğine göre mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne ve davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Bu durumda Mahkemece dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken belirtilen bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
O halde davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu konudaki istemin de kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının ikinci maddesinin çıkartılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Somut olayda, davacı kiralananı 28.12.2010 tarihinde satın alarak, 31.12.2010 tarihinde tebliğ edilen ihtarnamesinde, 01.08.2009 tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi ile davalının kiracı bulunduğu taşınmazı satın aldığını, kira sözleşmesinin 01.08.2011 tarihinde sona ereceğini ve yenilemeyeceklerini belirterek bu tarihte kiralananın tahliyesini talep etmiştir. 6570 Sayılı Yasanın 7/d maddesi gereğince iktisaptan itibaren 6 ay içinde kiralananın tahliyesi ihtar edilmemiştir. Bu durumda davacı kiralanın tahliyesini ancak sözleşme sonu olan 01.08.2011 tarihinden sonra talep edebilir. Davacı tarafından kiralananın sözleşme sonunda tahliye edilmesi ihtar edildiği halde, tahliye davasının bu süreden önce 07.07.2011 tarihinde açılmış olmasına göre davanın süresinde açılmadığından reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Davanın süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece gerçek zararın belirtilen şekilde tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesi hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16/03/ 2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda mahkemece talep edilen kira parasının ve su borcunun hangi ay ya da aylara ait olduğu , taşınmazın anahtar teslim tarihi hususlarının açıklattırılıp bu konularda iddia ve savunmalarını kanıtlamak için taraflara imkan tanınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....