Davalı vekili cevap dilekçesinde; sözleşmeye bağlılık ilkesinin uygulanması gerektiğini, sözleşmenin değişen şartlara uydurulması ilkesinin uygulanamayacağını, sözleşmenin bitiminde kira bedelinin tespiti hakkının doğacağını, kira sözleşmesinde bulunan artış oranının kira bedelinin enflasyon karşısındaki değerini koruduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; 01.04.2012 tarihinden itibaren taşınmazın brüt kira bedelinin 30.500 TL olarak tespitine karar verilmiş; mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi 01.01.2008 başlangıç tarihli olup, 5 yıl sürelidir. Uyarlama istenen dönem sözleşmenin sona ermesinden önceki dönemdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kira tespiti-uyarlama ve tenzili davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1,60 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 26.2.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KABUL VE GEREKÇE: Dava, kira bedelinin uyarlanması davasıdır....
-TL borcu bulunduğunu, kira bedelinin tahsili, takas ve mahsubunun dava sonuna kadar durdurulması yönündeki taleplerinin mahkemece red edildiğini, ihtiyati tedbir talebimiz yönünden verilen ret kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, açılan kira bedelinin uyarlanması davasının sonuçlanması tahminen ortalama iki sene kadar süreceğini, davacının bozulan menfaatler dengesi nedeniyle olması gerekenden çok daha yüksek bir kira bedeli ödemek durumunda kalacağını, talep edilen tedbir kararının verilmemesi halinde ise yargılama sonunda davacı lehine bir uyarlama kararı verilse dahi, yargılama süresince davacının kira bedellerini ödeyememesi ve bu nedenle kira sözleşmesinin kiraya veren tarafından feshedilmesi veya kiralayanın tahliyesi gündeme gelebileceğini, ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde açılan davadan beklenen faydanın elde edilemeyeceğini bildirerek Mersin 4....
-TL borcu bulunduğunu, kira bedelinin tahsili, takas ve mahsubunun dava sonuna kadar durdurulması yönündeki taleplerinin mahkemece red edildiğini, ihtiyati tedbir talebimiz yönünden verilen ret kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, açılan kira bedelinin uyarlanması davasının sonuçlanması tahminen ortalama iki sene kadar süreceğini, davacının bozulan menfaatler dengesi nedeniyle olması gerekenden çok daha yüksek bir kira bedeli ödemek durumunda kalacağını, talep edilen tedbir kararının verilmemesi halinde ise yargılama sonunda davacı lehine bir uyarlama kararı verilse dahi, yargılama süresince davacının kira bedellerini ödeyememesi ve bu nedenle kira sözleşmesinin kiraya veren tarafından feshedilmesi veya kiralayanın tahliyesi gündeme gelebileceğini, ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde açılan davadan beklenen faydanın elde edilemeyeceğini bildirerek Mersin 4....
Gerçekten de uzun bir süreyle kira akdine bağlanmış kiracı ve kiralayanın hak ve vecibelerini, kısa süreli kira sözleşmesinin tarafları ile bir konumda görmenin sözleşme serbestîsi ilkesine, adalet ve mantık kurallarına aykırı olacağında duraksamaya yer olmamalıdır. Aksinin düşünülmesi halinde sözleşmenin fesih edildiği, yeni bir sözleşmenin ortaya çıktığı sonucuna kavuşmak gerekir ki hükümlerini sürdüren bağlayıcı ve ayakta duran sözleşme karşısında bunu kabul etmek mümkün değildir. Olayımızda ise mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın niteliği, konumu değerlendirilerek emsal kira bedellerinden hareketle kira bedelinin belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle kira tespitine ilişkin esas ve usullere göre hazırlanan raporun, hüküm kurmaya yeterli araştırmayı içermediği ortadadır....
rağmen bir an için aksi düşünülse dahi davacının Nezaket Güneş'in kullanımına zımmen muvafakat ettiğini, kiralayan davacının 2011 yılında sözleşmenin feshi ile tazminat talep hakkı var iken, hatta 2019 yılında 10 yıllık sözleşmenin sona ermiş olmasına rağmen sözleşmeyi fesh etme hakkı var iken, 12 yıldır ilişkinin devam ettiği gözetildiğinde davacının tahliye hakkının olmadığının ortaya çıktığını, davacının amacının tahliye olmadığını, davacının alt kira ilişkisinin ispat yükümünün bulunduğunu, ticari işletmenin Nezaket Güneş adına olması nedeniyle verilen kararın sonuçsuz kalacağını, davacının uyarlama talebi hakkında mahkemece herhangi bir karar verilmemesinin hatalı olduğunu, uyarlama davalarının uzun süreli kira sözleşmeleri için uygulanabileceği ve birer yıl süreler ile yenilenen veya 1 yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde uyarlama davası açılamayacağını, uyarlama davasının şartlarının işbu davada bulunmadığını, kanun hükmüne göre uyarlama talep etme hakkının borçluya tanındığını...
İstinaf Sebepleri Davacı; bilirkişi raporlarında, dava konusu olayda uyarlama koşullarının oluştuğunun belirlendiğini, terör olayları nedeniyle yerli ve yabancı turist sayısında yaşanan düşüşün önceden öngörülebilecek nitelikte olmadığını, uyarlama koşullarının oluştuğu belirtilen raporlara neden itibar edilmediğinin gerekçede belirtilmediğini, Mahkemenin 2008-2016 yılları arasındaki ekonomik durumu değerlendirirken sadece hakimlik bilgisine göre davanın reddinin doğru olmadığını, ekonomik göstergelerdeki düşüşün de dikkate alınması gerektiğini, emsal kira paralarının araştırılmaması bakımından raporun yetersiz kaldığını, restorasyon sırasında ek maliyetlerin çıktığını, uyarlama nedenlerinin kanunda sınırlı olarak sayılmadığını, terör olayları ve turist sayısındaki azalmanın dikkate alınmadığını, kira bedelinin fahiş olduğunu, değinilen hususların tacir olanlar bakımından öngörülebilir olduğuna yönelik gerekçenin de yerinde olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını...
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10.11.2021 NUMARASI : 2021/1615 ESAS DAVA KONUSU : Kira (Uyarlama İstemli) KARAR : Konya 2....
Mahkemece, açılan davanın niteliği itibarıyle kira tespiti davası olduğu, bu tür davaların HUMK.nun 8. maddesi hükmünce Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-HUMK'nun 76.maddesi uyarınca maddi vakıaları bildirme görevi taraflara, olayın hukuki nitelendirmesini yapma ve uygulanacak kanun maddesini bularak olaya uygulama yetkisi mahkemeye aittir. Davacı dava dilekçesinde, kiralanan taşınmazın 1.4.2002 başlangıç tarihli sözleşme ile 10 yıllığına kiraya verildiğini,halen ödenen kiranın emsalleri karşısında çok düşük kaldığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır....