ın temyiz itirazına gelince; Takipte dayanılan ve hükme esas alınan 4/7/2011 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar mahkemece kira sözleşmesinin davacı ... tarafından imzalandığı ve diğer davacıların imzasının olmadığı gerekçesi ile davanın diğer davacılar yönünden reddine karar verilmiş ise de kira sözleşmesinin birinci sayfasında kiralayan olarak davacıların ismi belirtilmiş ve sonunda ise davacı ... her üç ismin yerine sözleşmeyi imzalamıştır. Sözleşmenin özel şartlar 7. maddesinde kira parasının ...'a %50, ... ve ...'na %25er oranında dağıtılacağı belirtilmiştir. Bu durumda davacı ...'ın sözleşmeyi davacı ... ve ...'na vekaleten imzaladığı kabul edilmelidir. Mahkemece davanın ... ve ... yönünden de kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 24/09/2013 NUMARASI : 2012/191-2013/338 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira sözleşmesinin muvazaa nedeniyle iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK'nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının res'en araştırmakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava ödenmeyen kira borcu nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin iptali Uyuşmazlık zilyetliğin korunması istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı’ na gönderilmesine, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
sözleşmesinin feshedildiğini, ----------- söküm ve nakliye masraflarına katlanmak zorunda kaldığı, ----- tarihinde müvekkili şirket tarafından davacı şirkete iki aylık kira bedeli olarak ------- tutarında fatura kesildiğini, buna karşın davacının yapılan kira ödemesinin iadesini istediğini, davacının haksız ve dayanaktan yoksun davasının reddini talep etmiştir....
Mahkemece her ne kadar "davacı ile davalı arasındaki kira sözleşmesi süresi dolmadan taşınmazı sattığı, satış tarihi itibariyle artık kira sözleşmesinin tarafı olan ... kiracısı olan davacının taşınmazın yıkılacak olması sebebi ile tahliye edilmek zorunda kaldığını, ancak kiralananın satılması ile birlikte kira sözleşmesinin dava dışı ... devrolduğu ve davacı ile davalı arasındaki kira akdi ilişkisinin sona erdiği belirtilerek Türk Borçlar Kanunu’nun 309. ve 310. maddesi gereğince davanın husumet yokluğundan davanın reddine’’ karar verilmiş ise de, TBK’nun 310. maddesi hükmüne göre kiralananın mülkiyetinin kiraya veren malik tarafından üçüncü kişiye devri ile birlikte, kiraya veren ve kiracı arasındaki kira sözleşmesi tüm hak ve borçları ile birlikte yasa gereği kendiliğinden yeni malike geçer....
Somut olayda davacı vekili davalı ile yapılan sözlü kira sözleşmesine dayanmış olup davalı böyle bir sözleşmenin varlığına karşı çıkmıştır. İddia edilen ve takibe konu kira parasının miktarı dikkate alındığında davacı kira sözleşmesinin varlığını yazılı delil ile kanıtlamalıdır. Her ne kadar istinaf dilekçesinde davalı ile önceki malik kooperatif arasındaki kira sözleşmesinin mevcudiyeti ileri sürülmüş ise de; dava dilekçesinde önceki sözleşmeye değil yeniden yapılan bir kira sözleşmesine dayanıldığı, kaldı ki önceki kira sözleşmesinin Artvin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/94- 729 E.K. sayılı ilamı ile ortadan kalktığı gözetildiğinde davacının kira sözleşmesinin varlığını ispat yükümlülüğünün devam ettiği görülmektedir....
Davacı vekili, dava dilekçesinde; Taraflar arasındaki 1 yıl süreli kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 02.02.2013 değil aynı zamanda düzenlenme tarihi de olan 28.01.2013 olduğunu, davalının Bakırköy 42. Noterliği'nin 31.01.2013 tarih ve 010710 yevmiyle numaralı taahhütnamesi ile kiralananı sözleşme bitim tarihi olan 28.01.2014 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt ettiğini ancak tahliye etmediğini belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili,taraflar arasında bulunan 28.01.2013 düzenleme tarihli kira sözleşmesinin 02.02.2013 tarihinde başladığını buna göre davaya konu taahhütnamenin taraflar arasındaki kira ilişkisi başlamadan önce 31.01.2013 tarihinde düzenlendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur....
-USD (DörtyüzbinAmerikan Doları) miktarında peşin kira bedeli ve anılan izin, ruhsat ve belegelerin BP'ye tesliminden itibaren başlamak ve kira süresinin hitamına kadar geçerli olmak üzere yıllık 110.000.-USD (Yüzonbin AmerikanDoları) miktarında kira bedeli, c) Peşin kira bedellerine ilaveten; 2011 yılı Nisan ayından itibaren başlamak ve kira süresinin hitamına kadar geçerli olmak üzere yıllık 200.000.-USD (İkiyüzbin AmerikanDoları), miktarında ödenecektir. BP, anılan kira bedellerini USD olarak aynen veya ödeme tarihinde ilan olunan ......
İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığını, davalının takibe itirazı üzerine itirazın iptali ile taşınmazın tahliyesini talep ve dava etmiştir. Kiralanan taşınmazlardan kaynaklı açılan herhangi bir dava; taşınmaz üzerindeki bir aynî hakka ilişkin bulunmadığı için, bu davalar taşınmazın aynının bulunduğu yer mahkemesinde açılmak zorunda değildir. Diğer bir ifadeyle, kesin yetkiyi düzenleyen HMK'nın 12. maddesi hükmüne tâbi değildir. Fakat, kira sözleşmesine dayanan bu davaların diğer yetki kurallarına (m. 6, 8, 10 vb hükümlerine) göre taşınmazın bulunduğu yerde açılması da mümkündür. Özellikle, taşınmazın bulunduğu yer kira sözleşmesinin ifa edileceği (yerine getirileceği, icra olunacağı) yerdir. Bu nedenle, kira sözleşmesine dayanan bir dava sözleşmenin ifa olunacağı yer olan taşınmazın bulunduğu yerde açılabilir (m. 10)....