WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Somut olayda, davanın alacağa ilişkin olarak başlatılan ilamsız icra takibine karşı yapılan itirazın iptali talebine ilişki olduğu, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebine konu ettiği davalıya ait banka hesabının ise eldeki davada tam olarak uyuşmazlık konusu olmadığı, kanunun emredici hükmü gereği davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla davacının tedbir talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Bu kapsamda somut olayda HMK'nun 389.maddesinde öngörülen ihtiyati tedbir şartları oluşmadığından davacının taleplerinin reddi kararının HMK. 390/2 ve HMK 391/1- 3 maddi olay ve hukuka uygun olduğundan davacının istinaf kanun yoluna başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Somut olayda, davanın alacağa ilişkin olarak başlatılan ilamsız icra takibine karşı yapılan itirazın iptali talebine ilişki olduğu, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebine konu ettiği davalıya ait banka hesabının ise eldeki davada tam olarak uyuşmazlık konusu olmadığı, kanunun emredici hükmü gereği davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabul edilmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla davacının tedbir talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Bu kapsamda somut olayda HMK'nun 389.maddesinde öngörülen ihtiyati tedbir şartları oluşmadığından davacının taleplerinin reddi kararının HMK. 390/2 ve HMK 391/1- 3 maddi olay ve hukuka uygun olduğundan davacının istinaf kanun yoluna başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

ne ait olduğunu, ihtiyati tedbir kararıyla tahliye işleminin durdurulması üzerine davacının bu su sporu noktasında faaliyetine izinsiz ve turizm faaliyet belgesi olmadan devam etmesine imkan sağlanacağını, bunun hem kamu düzenini bozacağını hem de bu noktalardan hizmet alanların can ve mal güvenliğini tehlikeye sokacağını, davacının yaklaşık ispat şartını sağlayamadığını, verilen tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu bildirerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 09/03/2023 tarihli ara karar ile "...dava dilekçesine ekli kira sözleşmesi hükümlerine göre kira süresinin henüz dolmadığı, UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada davalı tarafından açılan tahliye davasının olmadığı anlaşılmıştır....

tedbir yoluyla durdurulması talep edilmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi işleminin iptali davasının yapılan yargılaması sırasında ihtiyati tedbir ara kararının kaldırılmasına ilişkin talebin reddine dair kararın süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece verilen 31/05/2022 tarihli ara karar ile davacı vekilinin müteahhit şerhinin kaldırılmasına yönelik talebin reddi ile tedbir talebinin kısmen kabulüne davalı şirket adına kayıtlı olan taşınmazlar üzerine devir ve temlikin önlenmesi yönünden ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. Verilen karar yazılı gerekçelerle davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davacı vekili tarafından, dava dilekçesini tekrarlar beyanda bulunarak müteahhit şerhinin tedbiren kaldırılmasını şartlarının oluştuğunu, bakiye ihtiyati tedbir taleplerinin olmamasına rağmen ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bu hususla ilgili gerekçeli karar yazılmadığını, talep olmaksızın tedbire hükmedildiğini, müteahhit şerhinin arsa sahibini cezalandırma niteliğinde olduğunu ileri sürerek mahkemenin müteahhit şerhinin kaldırılması talebinin reddine, bakiye ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne dair kararın kaldırılması istemiştir. Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi davasıdır....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı, Mavişehir İlkokulu içerisinde yer alan kapalı spor salonunu, davalı okul aile birliğinden ihalesiz olarak 07/12/2016 tarihli kira sözleşmesi ile 10 yıllığına kiraladığını, okul müdürlüğü tarafından 17/06/2022 tarihli yazı ile, kira sözleşmesinin 30/06/2021 tarihinde son bulacağından bahisle 15 gün içinde kiralananın tahliye edilmesi gerektiğinin bildirildiğini, okul müdürlüğünün fesih yetkisi olmadığı gibi taraflar arasında TBK'nun konut ve çatılı iş yeri kiraları hakkındaki hükümlerine tabi devam eden bir kira sözleşmesi bulunduğunu, taşınmazın 2886 sayılı yasa kapsamında ihale ile kiralanmadığını, sözleşmenin süresi devam ederken kira sözleşmesinin hukuka aykırı şekilde tek taraflı olarak feshedilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek ihtiyati tedbir yoluyla tahliyenin önlenmesine ve kiracılık sıfatının tespitine ve davalılarca yaratılan muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Daha açık bir anlatımla finansal kiralama sözleşmesinden veya kira sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını ödemeyen kiracı ile elektrik, su, doğalgaz gibi borçlarını ödemeyen abonenin iflâs erteleme veya konkondato talebinde bulunması hâlinde, iflâs erteleme veya../... e-imza e-imza e-imza e-imza .../...konkordato talebinden önceki borçlarından dolayı icra takiplerinin durmasına karar verilebilirse de iflâs erteleme veya konkordato talebinden sonraki kira bedelleri ile elektrik, su, doğalgaz giderlerini ödemedikçe malikler veya satıcıların edimlerini ifaya ihtiyati tedbir yoluyla dahi olsa zorlanmaları, anılan kanun hükmünün amacına ve kapsamına aykırıdır. Özellikle maddi hukukun kendilerine tanımış olduğu akdin feshi hakkını kullanmaları iflâs erteleme veya konkordato tedbirleri adı altında verilecek kararlarla engellenemez. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ......

        İlk derece mahkemesince verilen 04/03/2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf talebinde; önceki malik ile önceki kiracı arasında yapılan kira sözleşmesinin kiracı tarafından feshedilmesi üzerine müvekkili ile kiraya veren arasında sözlü kira sözleşmesi yapıldığını, kira sözleşmesinin geçerliliğinin herhangi bir şekle bağlı olmadığını, İstanbul 16. İcra Hukuk mahkemesinin 2021/594 Esas sayılı dosyası ile verilen tedbir kararının infazı halinde müvekkilinin telafisi imkansız zarar görmesine sebep olacağını, müvekkilinin kiralananda uzun zamandan beri oturduğunu, aidatları ve kira bedellerini kendisinin ödediğini, yine aboneliklerinin de müvekkili tarafından yetkilendirilen Yunus YAVŞAN tarafından yapıldığını, müvekkilinin taşınmazın gerçek kiracısı olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak tahliyenin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....

        İstinaf sebepleri: Davacı taraf süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin kararın hak kaybına sebebiyet vereceğini, taraflar arasındaki kira ilişkisinin TBK kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, kira ilişkisinin devam ettiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Yasal dayanak: Hukuk Muhakemeleri Kanunu;190, 191, 389. maddeleri, Türk Medeni Kanunu 6. maddesi, Türk Borçlar Kanunu 299 ve devamı maddeleri, Yargılama konusu olayda: Davacı taraf dava dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmazın kendilerine 2886 sayılı kanun ile 25.03.2004 tarihinde kiralandığını, ancak kira süresinin bitiminden itibaren kiracılığın devam ettiğini, bu nedenle kira ilişkinsinin 6098 sayılı TBK kapsamında olduğunu, Beykoz Kaymakamlığınca verilen tahliye kararının hatalı olduğunu, kiracılığın tespiti ile tahliyenin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu