Davacı vekili, davalının müvekkilinin kiracısı olduğunu, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 6. maddesi gereğince davalı kiracının 1 ay önceden ihbarda bulunmak şartıyla kiralananı tazminatsız akdi feshedebileceğinin ve kiralananı tahliye edebileceğinin kararlaştırıldığını, davalının müvekkiline ihbarda bulunmaksızın 31.12.2010 tarihinde anahtarı notere tevdi ederek tahliye ettiğini, kira sözleşmesinin akde aykırı olarak feshedildiğinden, bir aylık kira parasının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Şti. iş yerini devraldığını ve kira sözleşmesinin aynı koşullarda devam ettiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, fakat ilgili davanın davacı ve davalısının yapmış olduğu kira sözleşmesinin 01.01.2021 başlangıç tarihli, bir yıl süreli, aylık net 2.500,00 TL kira bedelli olduğu görülmektedir. 01.10.2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin kiraya vereni ile 01.01.2021 başlangıç tarihli sözleşmesinin kiraya vereninin farklı olduğu, bu sebeple kira sözleşmesinin başlığında her ne kadar temdit yazılı olsa da hem kiraya verenin hem de kiracının farklı olması nedeni ile kira sözleşmesinin yeni bir sözleşme olduğu görülmektedir. Kira sözleşmesinde, kira bedelinin 2.500,00 TL belirlenmesine rağmen kiracının önceki dönemde kira bedelini 3.000,00 TL olarak ödediği hakkında taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı, davanın TBK.'nun 345.maddesi uyarınca süresinde açıldığı, kira sözleşmesinin başlangıç tarihi 01.01.2021 olduğu göz önüne alındığında TBK.'...
a sunulan kira sözleşmesindeki imzayı kabul etmemekte ise de davacının sözlü kira sözleşmesinin başlangıç tarihi ile aylık kira bedeline ilişkin ileri sürmekte olduğu hususların davalının abonelik sözleşmesi düzenlenmesi amacıyla sunmuş olduğu kira sözleşmesinde yer alan bilgilerle uyumlu olması, İSKİ Genel Müdürlüğüne sunulan kira sözleşmesinin dava tarihinden sonra ilgili kuruma ibraz edilmiş olması birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında kira sözleşmesinin varlığının kabulü gerekmektedir. Buna göre, Mahkemece, taraflar arasında 20/10/2011 başlangıç tarihli, bir yıl süreli, aylık 750 TL bedelli kira sözleşmesinin bulunduğunun kabulü ile varsa davalının kira borcunun hesaplanarak sonucuna göre alacak ve tahliye yönünden hüküm kurulması gerekirken davanın reddine karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....
Taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesi hükümlerine göre, aylık kira bedelinin 900,00 TL olduğu, kira başlangıç tarihinin 24/09/2017 tarihi olarak belirlendiği, kira süresinin her iki tarafın imzası olan hususi şartlar başlıklı belgede 10 ay imzasız belgede ise 5 (gün/ay/yıl belirtilmemiştir.) olarak belirlendiği, kira sözleşmesi ve ekinde bonoya herhangi bir atıf yapılmadığı anlaşılmıştır. Somut olayda ispat yükü davacı üzerinde olup, davacı öncelikle bononun kira sözleşmesinin teminatı olarak davalıya verildiğini ispatlamalı sonrasında ise bononun teminat fonksiyonunun ortadan kalktığını yazılı deliller ile ispatlamalıdır. Davacı, bononun kira sözleşmesinin teminatı olduğuna dair yazılı bir delil ibraz etmemiştir....
Davalı vekili, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 01.06.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi olduğunu, davacı tarafından bu sözleşmenin 01.11.2002 tarihli kira sözleşmesinin devamı olduğu yönündeki beyan ve iddiasının mesnetsiz bir iddia olduğunu, sözleşmelerde bu yönde bir açıklama olmadığı gibi, sözleşme içeriklerinden yorumla dahi böyle bir sonuç çıkarılmasının mümkün olmadığını, kira tespitinin ancak bir sonraki dönem için talep edilebileceğini, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 01.06.2006 başlangıç tarihli olması nedeniyle süresinde çekilen ihtarname bulunmadığından davacı tarafından 01.06.20103-01.06.2014 tarihleri arasında açılacak kira tespit davasında davacının talebinin 01.06.2014 tarihinden sonraki kira dönemine ilişkin olması gerektiğini, dava dilekçesinde talep başlangıcının 01.11.2013 olması nedeni ile davanın reddi gerektiğini, kira konusu yerin %20 den daha az bir alanını kullanmakta olduğunu ve bunun için belirlenmiş olan aylık 1.000,00 TL kira bedelini ödediğini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Kira sözleşmesinin feshi ve ödenen kira bedelinin iadesi istemine ilişkin davada Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk ve Küçükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taraflar arasında yapılmış kira sözleşmesinin feshi ile ödenen kira bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, HUMK.'nın 8/2 maddesinde yalnızca kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye akdin feshi yada tespit davalarında görevli mahkemelerin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın kira sözleşmesine dayanan akdin feshi davası olmadığı, davalının sebepsiz zenginleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 1086 Sayılı HUMK.'...
Ancak, 1994 tarihli kira sözleşmesinin süresi dolduktan sonra yeni maliklerin yaptığı kira sözleşmesinde yeni kira bedeli ve yeni bir kira süresi belirlenmiş, 3 yıllık bir kira sözleşmesi yapılmıştır. Bu hâlde tarafların iradelerinin eski kira sözleşmesini sona erdirip yeni bir kira sözleşmesi yapmak olduğunun kabulü gerekir. 01.12.1999 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli sözleşme kira sözleşmesinin yenileme sözleşmesi değil yeni bir sözleşmedir. Kira süresi önceki sözleşmeden tamamen farklı bir süre olarak belirlenmiştir. Kira süresi, kira sözleşmesinin esaslı unsurlarındandır, bunun değiştirilmesi yeni bir kira sözleşmesi olduğu sonucunu doğurur....
Takip dayanağı 01/12/1999 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin özel şartlar 4. maddesinde aylık kira bedelinin net 5.000,00 USD olduğu, kira bedelinin her yıl %5 oranında arttırılacağı, ilk 4 yıllık kira süresi sonunda, kira bedelinin taraflarca anlaşmak suretiyle yeniden tespit edileceği kararlaştırılmış, 27/12/2004 tanzim tarihli ek sözleşme ile 01/12/1999 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin kira bedelini düzenleyen 4. maddesi değiştirilerek aylık kira bedeli net 6.500,00 USD olarak belirlenmiştir....
İlkayışığı kooperatifinde bulunan Hikmet Ayyıldız adına kayıtlı 200 m² dubleks daireyi teminat olarak davalıya devrettiğini, 15/08/2011 tarihinden itibaren kira sözleşmesinin yenilenerek devam ettiğini, son olarak 15/08/2014 tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığını, davacının taraflar arasında imzalanan 15/08/2014 tarihli kira sözleşmesinin müteselsil kefili olduğunu, bu nedenle davalı ile 15/08/2014 tarihli kira sözleşmesinin teminatı sözleşmesinin imzalandığını, davalının kira sözleşmesinin yasal olarak sona ermesi durumunda, kira sözleşmesine ilişkin hiçbir borcunun bulunmaması halinde kooperatif hissesi dairenin mülkiyetinin müvekkiline verileceğinin kabul ve tahhüt edildiğini, sözleşmeye Hikmet Ayyıldız'ın da muvafakatının olduğunu, Konya 3....
Belirli süreli kira sözleşmelerinde belirlenen sürenin dolması halinde taraflar arasında açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisi sürdürülürse kira sözleşmesi belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür. Genel hükümlere tabi kira sözleşmelerinde belirli süreli kira sözleşmesinin süresiz hale gelmemesi için kiraya veren kira süresi bitmeden veya dava açma süresi içinde kira sözleşmesini yenilemeyeceğine dair ihtarname tebliğ ettirirse kira sözleşmesi yenilenmeyeceği gibi süresiz hale de gelmez. Bu durumda her zaman süre bitimi nedeniyle tahliye davası açılabilir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 328. maddesinde yer alan düzenlemeye göre ise; belirsiz süreli kira sözleşmelerinde taraflardan her biri, daha uzun bir fesih bildirim süresi veya başka bir fesih dönemi kararlaştırılmış olmadıkça, yasal fesih dönemlerine ve fesih bildirim sürelerine uyarak sözleşmeyi feshedebilir....