Taşınmaz mallar üzerine ihtiyati tedbir konulması halinde, genellikle taşınmazın başkasına devrinin yasaklanmasına (ferağdan men'ine) de karar verilmektedir ve üzerine ihtiyati tedbir konulan taşınmaz başkasına satılamamaktadır/devredilememektedir. Borçlu, üzerine ihtiyati haciz konulmuş olan taşınmazını başkasına satabilir/devredebilir (İİK m.26l, m.91). İhtiyati hacizde alacaklı ihtiyati haciz kesin hacze dönüşürse, üzerine ihtiyati haciz konulmuş olan mal icra dairesi tarafından satılır ve bedeli ile alacaklının alacağı ödenir. İhtiyati tedbirde ise, davacı davayı kazanırsa, üzerine ihtiyati tedbir konulmuş olan mal aynen davacıya verilir (teslim edilir). İhtiyati haciz ile ihtiyati tedbir arasındaki bu açık farka rağmen, uygulamada ihtiyati haciz yerine hatalı olarak ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmektedir....
İhtiyati tedbir talep eden taraf, tedbire esas olan hakkını, ihtiyati tedbir sebep veya sebeplerini keza davanın esası yönünden de haklılığını ispat etmelidir. Ancak burada tam ispat aranmayıp yaklaşık ispatla yetinilecektir. (HMK m.390/3) Yani ispatı gereken hususların tam olarak değil kuvvetle muhtemel gösterilmesi yeterlidir. Öte yandan 6100 sayılı HMK'nun 391. maddesinin madde gerekçesinde de açıklandığı üzere mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. Aksi halde geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbir davanın yerine ikame edilmiş olur. Yüksek Mahkeme içtihatlarına göre “dava sonunda elde edilecek faydayı sağlayacak şekilde”, başka bir deyişle “davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde” ihtiyati tedbir kararı verilmesi doğru değildir....
İhtiyati tedbir konusu olan diğer husus ise; davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu kira sözleşmeleri, davalı tarafın kira sözleşmesinin sonlandırılmasına ilişkin 02/01/2020 tarihli protokol fotokopi olup bu aşamada işbu belgelerin geçerliliğini yargılamaya muhtaç olması ve hangi tarafın kira sözleşmesine üstünlük tanınacağı gibi hususların yargılama aşamasında toplanacak delillere göre belirlenmesi dikkate alındığında bu yönde davacı yararına yakın ispat koşulu gerçekleşmediğinden bu yöndeki ihtiyati tedbir isteminin de reddine..." gerekçesiyle karar verilmiştir....
Mahkemece, asıl uyuşmazlığı çözebilecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyecek olup, ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin talep ettiği tedbirin uyuşmazlığı fiilen çözebilecek mahiyette bulunduğundan ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir. Geçici Hukuki Koruma tedbirlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389- 399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usûle yer verilmiştir. HMK’nun 391/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı ve HMK'nun 394/5. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararına itiraz hakkında verilen karar karşı kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir....
bedeline dönüştüğünü, alınan tedbirler kapsamında da kira bedelini çıkartabilecek iş hacmi oluşmadığını, kira sözleşmesinin kurulduğu sıradaki dengenin sonradan ortaya çıkan pandemi nedeniyle müvekkili şirket aleyhine bozulduğunu, müvekkili şirketin bu bedeli ödeyemeyeceğini, bu nedenle 2021- 2022 yılı için belirlenen 73.000 TL + KDV olan aylık kira bedelinin hem bu dönem hem de gelecek kira dönemlerini kapsayacak şekilde net 30.000 TL'ye uyarlanmasına karar verilmesini, ödenmemiş kira bedellerinin aylık KDV hariç 30.000 TL olarak ödenmesi hususunda teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
bedeline dönüştüğünü, alınan tedbirler kapsamında da kira bedelini çıkartabilecek iş hacmi oluşmadığını, kira sözleşmesinin kurulduğu sıradaki dengenin sonradan ortaya çıkan pandemi nedeniyle müvekkili şirket aleyhine bozulduğunu, müvekkili şirketin bu bedeli ödeyemeyeceğini, bu nedenle 2021- 2022 yılı için belirlenen 73.000 TL + KDV olan aylık kira bedelinin hem bu dönem hem de gelecek kira dönemlerini kapsayacak şekilde net 30.000 TL'ye uyarlanmasına karar verilmesini, ödenmemiş kira bedellerinin aylık KDV hariç 30.000 TL olarak ödenmesi hususunda teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; "Dosya üzerinden yapılan incelemede davacı vekilinin 20/01/2021 tarihli dilekçesiyle tedbiren kira bedelinin 5.000,00 TL olarak belirlenmesini istemiş ise de, kira bedelinin mahkeme kararıyla 8.756,00 TL olarak belirlendiği, kira sözleşmelerinin uyarlanmasına ilişkin davalarda kira bedelinin indirilmesi talebinin yargılamayı gerektirmesi ve davayı çözecek mahiyette bir tedbir kararı verilemeyeceği" gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin koşulların bulunmasına karşın mahkemece hatalı hukuki değerlendirmeler neticesinde ve yazılı gerekçelerle talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir. (T.C.ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 15. HUKUK DAİRESİ'nin 2021/2548 esas, 2022/1800 karar sayılı ilamı) Somut olaya gelince, davanın davalı T.C....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi, tazminat ile tapu iptali tescil talebine ilişkindir. Davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talep etmesi nedeniyle ilk derece mahkemesinin 31/08/2020 tarihli ara kararıyla tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, davalı tarafın itirazı üzerine 19/02/2021 tarihli ara karar ile bu kez tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir. Tedbirin kaldırılmasına yönelik ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
taraflar arasındaki kira sözleşmesinin süresinin sona erdiğini ve müvekkilinin süre uzatım taleplerine rağmen kira sözleşmesinin uzatılmadığını ve davalı belediyenin kira sözleşmesinin bitimine denk gelen 22.09.2020 tarihinden 08.02.2021 tarihine kadar olan dönem için kullanım bedeli adı altında müvekkil şirketten 33.572,86- TL talep etmekte olduğunu, bu talebin ecrimisil niteliğinde olmayıp taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 14....