Somut olayda; davacının iddialarının yargılamaya muhtaç olduğu, davacının muaccel alacağı bulunup bulunmadığının yargılamayı gerektirdiği ve davacının bu aşamada vadesi gelmiş bir alacağının bulunduğu hususunu "yaklaşık" olarak ispatlayamadığı" gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihale sözleşmesinin feshi işleminin haklılığının yargı kararı ile sabit hale geldiğini, ihtiyati tedbir talebinin haksızlığından bahsedilemeyeceğini, huzurdaki dava sonucunda davanın kabulüne karar verilmesi halinde kararın icra edilebilirliği noktasında talebin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin 27/10/2022 tarihli ara kararının kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir....
dava konusu taşınmazdan tahliyesi halinde telafisi imkansız zararlar doğacağından ve yukarıda açıklanan resmi ve diğer belgeler dikkate alındığında taşınmazın dava sonucuna kadar tahliye işleminin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararının verilmesini talep etmiştir....
dava konusu taşınmazdan tahliyesi halinde telafisi imkansız zararlar doğacağından ve yukarıda açıklanan resmi ve diğer belgeler dikkate alındığında taşınmazın dava sonucuna kadar tahliye işleminin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararının verilmesini talep etmiştir....
dava konusu taşınmazdan tahliyesi halinde telafisi imkansız zararlar doğacağından ve yukarıda açıklanan resmi ve diğer belgeler dikkate alındığında taşınmazın dava sonucuna kadar tahliye işleminin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararının verilmesini talep etmiştir....
dava konusu taşınmazdan tahliyesi halinde telafisi imkansız zararlar doğacağından ve yukarıda açıklanan resmi ve diğer belgeler dikkate alındığında taşınmazın dava sonucuna kadar tahliye işleminin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararının verilmesini talep etmiştir....
sözleşmesinin 21 maddesinde söz konusu işyerinin kira başlangıç tarihi 07.09.2013 olduğu, bitiş tarihinin ise 07.09.2022 olduğunun denildiğini, bu madde kapsamında kiracıya tebligat gönderildiği, kira sözleşmesinin içeriğinde kira süresinin uzatılacağına dair hüküm bulunmadığından, tebligatın tebliğ edildiği tarihten itibaren işgalcinin fuzuli şagil olduğunun açık olduğunu belirterek, öncelikle davacının ihtiyati tedbir isteminin reddine ve devamla haksız davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasında davacı vekilinin talebi üzerine verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı ... ve ... Dış Tic. Müh. Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, davacılar ile davalı... İnş Turizm San .Tic. Ldt. Şti. arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, sözleşmesinin feshi ile tapu iptali ve tescil isteminde bulunarak, taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir isteminde bulunulmuştur....
İhtiyati tedbir talebinin reddi kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İhtiyati tedbirin şartları HMK 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Menfi tespit davasının icra takibine etkisi ise İİK 72. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Normlar hiyerarşisi kuralına göre özel nitelikli hükmün öncelikle uygulanması gerekir. İhtiyati tedbire ilişkin HMK 389. maddesi ''Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.'' hükmünü haizdir. 6100 Sayılı HMK'nın 389. maddesi şartları varsa uygulanacak geçici bir hukuki koruma niteliğindedir. İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat şartı gerekmektedir....
Davacı vekili tarafından finansal kiralama sözleşmesinin kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle feshedildiğinin tespiti ile sözleşmeye konu menkul malın davacıya teslimi talep edilmiş olup taraflar arasında düzenlenen 25/08/2017 tarihli finansal kiralama sözleşmesi ve malın teslimine dair teslim belgesindeki imzaya davalı tarafından itiraz edilmediğinden sözleşmenin tarafları bağlayacağı ve malın teslim edildiğinin açık olduğu dolayısıyla sözleşmenin 25. ve 27. Maddelerinde kira bedellerinin ödenmediği takdirde sözleşmenin feshi ve teslimi öngörüldüğünden, davacı tarafça kira bedellerinin ödenmesi için Gebze 15. Noterliğinin 09/03/2018 tarih ve 5396 yevmiye numarası ile davalıya ihtarname keşide edildiği ve bedellerin süresi içinde ödenmediğinden ve sözleşme hükümleri gereğince düzenlenen finansal kiralama sözleşmesinin feshi ile teslim edilen malın aynen iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
Bu açıklamalar ışığında, deprem ve salgın (pandemi) hastalık sebebiyle, kira sözleşme koşullarının (kira bedelinin) uyarlanmasına ilişkin açılan davada şartların gerçekleşmesi durumunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi HMK 389 vd. hükümlerine uygun olduğundan, mahkemenin, davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararı isabetli değildir....