Ancak kira sözleşmesinde belirli bir artış oranı yok ise örneğin kira borcunun enflasyon oranına göre arttırılacağı kira sözleşmesinde kararlaştırılmış ise bu hâlde sadece kira sözleşmesinde yazılı aylık kira miktarı kesinleşir. Borçlunun kira sözleşmesine veya kira sözleşmesi dışındaki itirazı ile ilamsız tahliye takibi durur (İİK m. 269/3,c. l). Alacaklının itiraz ile duran tahliye takibine devam edebilmesi için itirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve tahliye istemesi gerekir....
Ayrıca, kira sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalayan davalı ...'ın akde aylırılığı giderme yükümlülüğü bulunmadığından tahliyesine karar verilemez. O halde mahkemece, davacı ...'in aktif husumet ehliyeti, davalı ...'ın ise pasif husumet ehliyeti bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Diğer taraftan HMUK’nun değişik 8. maddesinin 2. fıkrasının 1 No’lu bendi gereğince kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi veya tespit davaları ve bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde görülür. Davacı, akde aykırılık nedeni ile tahliye istemi ile birlikte davalı kiracının daha fazla kira bedeli alması nedeni ile tazminat isteminde bulunmuştur. Bu durumda mahkemece, davacının tahliye isteği de bulunduğu için davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerekirken yazılı şekilde dosyanın ayrılarak görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Hüküm, bu nedenlerle bozulmalıdır....
halen ilgili konutta kiracı olarak ikamet ettiğini, müvekkilinin kira sözleşmesinin halen devam ettiğini, müvekkilinin halen devam etmekte olan kira sözleşmesine güvenerek konuta yüksek miktarda masraf yaptığını, kira sözleşmesine güvenerek bu denli yüksek masraflar yapmışken, halen kira süresi bitmemişken, kendisi ile alakalı olmayan bir borçtan ötürü cebri icra ile evden tahliye edilmesinin hukuka aykırılık teşkil edeceğini, müvekkilinin 2020 yılında bu taşınmaza kiracı olarak taşındığını ve halen ikamet ettiğini, bu taşınmazla ilgili olarak 10 yıl süre ikamet edeceği şekilde kira sözleşmesi tanzim ettiğini, bu kadar uzun süreli bir ikamet edeceği planına güvenerek taşınmaza bir çok masraf yaptığını, örneğin; müvekkilinin taşınmaza cam balkon yaptırdığını, bugünkü değeri ile yaklaşık 60.000- TL değeri olan bu cam balkonun müvekkili tarafından kira sözleşmesine güvenilerek yapıldığını, yine aynı şekilde söz konusu taşınmazın çevre düzenleme iş ve işlemlerinin tamamını kendisi yaptırdığını...
edilmek üzere 30.000,00 TL bedelli teminat mektubunun 03.09.2012 tarihine kadar geçerli olmak üzere verildiği anlaşılmaktadır.Kiralanan taşınmazın bulunduğu apartmanın kat malikleri tarafından kiracı şirket aleyhine 17.01.2011 tarihinde açılan kat mülkiyeti kanuna aykırılık nedeniyle tahliye ve eski halde getirme davasının yargılaması aşamasında taşınmazın tahliye edildiği (06.02.2012 tarihinde ) tarafların kabulündedir.Davalı kiraya verenin mahkeme aracılığı ile aldığı tespit bilirkişi raporu ile kiracının kiralanan taşınmazda hor kullanma ve eski hale getirme nedeniyle 7.570,00 TL bedelden sorumlu olabileceğinin tespit edilmesinden sonra teminat mektubu davalı kiraya veren tarafından bozdurularak 8.115,00 TL tahsil edilmiştir.Mahkemece davacı kiracının kira sözleşmesini feshedip taşınmazı tahliye etmesinde haklı olduğu bu nedenle davalı kiraya verene vermiş olduğu 30.000,00 TL teminat mektubunun hükümsüz olduğu ,bu teminat mektubundan 8.115,00 TL'lik kısmın davalı tarafça haksız olarak...
Ancak kira sözleşmesinde belirli bir artış oranı yok ise örneğin kira borcunun enflasyon oranına göre arttırılacağı kira sözleşmesinde kararlaştırılmış ise bu hâlde sadece kira sözleşmesinde yazılı aylık kira miktarı kesinleşir. Borçlunun kira sözleşmesine veya kira sözleşmesi dışındaki itirazı ile ilamsız tahliye takibi durur (İİK m. 269/3,c. l). Alacaklının itiraz ile duran tahliye takibine devam edebilmesi için itirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve tahliye istemesi gerekir. Somut olayda alacaklının 29/08/2013 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli, yazılı kira sözleşmesine dayalı ilamsız tahliye takibinde ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlu şirket temsilcisi yasal süresinde verdiği itiraz dilekçesinde aynen "takibe konu borca ilişkin olarak ödemeler yapılmış olup, icra takibinin yapılmış olduğu zamana ilişkin geriye dönük alacaklı şirkete herhangi bir borcumuz bulunmamaktadır....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Niğde İcra Müdürlüğünün 2022/7498 Esas sayılı dosyası ile davacı alacaklı T1 tarafından davalı borçlular T4 ve T3 aleyhine 19.000,00 TL ödenmeyen kira bedeline ilişkin 2021 yılı tamamı ile 2022 yılı 7.ay kirasına ilişkin aylık 1.000,00 TL'den sözlü kira sözleşmesine dayalı olarak temerrüt nedeniyle 17/08/2022 tarihinde taşınmazın tahliyesi talebi ile örnek 13 takibe geçildiği, ödeme emrinin 22/08/2022 tarihinde davalılara tebliği üzerine süresinde icra müdürlüğüne yaptıkları itirazlarında kira ilişkisine ve kira borcuna açıkça itirazda bulunmaları üzerine müdürlükçe 24/08/2022 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüş olup, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, İİK'nın 269/b maddesi gereğince borçluların kira akdini ve kira ilişkisini açıkça inkarı söz konusu olduğundan uyuşmazlığın dar yetkili icra mahkemesi tarafından görülemeyeceği, kira alacağının varlığı ve miktarının yargılamayı gerektireceği anlaşılmakla davacı alacaklının itirazın...
No:6 SÇ Park Dinlenme Tesisleri Akören Kasabası Sinanpaşa/Afyonkarahisar adresindeki taşınmazları 31.11.2021 tarihinde tahliye taahhüdünde bulunulduğu için, bu taşınmazları 31.11.2021 tarihinde tahliye edip, kira sözleşmesine ekli demirbaşlar ile birlikte teslim edilmesi, söz konusu taşınmazlar 30.11.2021 tarihinde tahliye edilip, demirbaşlar ile teslim edilmediği taktirde, tahliye taahhüdüne bağlı olarak taşınmazlardan tahliye için icra takibi/tahliye davası açılacağının ihtar ve ihbar edildiğini, bu ihtarnamenin davalıya 25.11.2021 tarihinde tebliğ edildiğini ancak davalının tahliye taahhütnamesine rağmen kiralananı tahliye etmediği gibi, çekilen ihtarnameye de cevap vermediğini, bu nedenle davalı hakkında Sinanpaşa İcra Müdürlüğü'nün 2021/176 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının bu takibe itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, davalının kira sözleşmesine ve tahliye taahhüdüne bir itirazının olmadığını beyan etmiş ve davalının taşınmazdan tahliyesi karar verilmesini...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı borçlu T3 aleyhine davacı alacaklı T1 tarafından 18/07/2019 tarihli kira sözleşmesine dayalı olarak 21.850,00 TL kira alacağı sebebiyle 17/08/2021 tarihinde tahliye talepli olarak Kayseri Genel İcra Dairesinin 2021/37225 Esas sayılı takip dosyası ile örnek 13 takibe geçildiği, ödeme emrinin borçluya 31/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, tahliye davasının ise ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük yasal ödeme süresi geçtikten sonra 13/10/2021 tarihinde açıldığı görülmüş olup, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, takip konusu yapılan kira bedellerinin ödendiğine veya kira bedellerinin istenemeyeceğine ilişkin bir belgenin İİK'nun 269/c maddesi uyarınca sunulmadığı, takip talebinde tahliye talebinin bulunduğu görülmüş olup dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık...
Kira sözleşmesine itiraz, borçlunun (alacaklının iddia ettiği) kira sözleşmesinin varlığını inkâr etmesidir, yani kabul etmemesidir (reddetmesidir). Alacaklı sözlü bir kira sözleşmesinin varlığını iddia ediyorsa, borçlunun böyle bir (sözlü) kira sözleşmesini inkâr etmesi (kabul etmemesi), kira sözleşmesine itirazdır. Alacaklı yazılı bir kira sözleşmesine dayanmakta ise, borçlu kiracının bu sözleşmede kendisine izafe olunan imzayı inkâr etmesi (kabul etmemesi) kira sözleşmesine itirazdır (İİK m. 269/b,1). Borçlu, itirazında kira sözleşmesini inkâr ettiğini, yani kira sözleşmesini ve varsa buna ait mukavelenamedeki (yazılı kira sözleşmesindeki) imzasını kabul etmediğini (reddettiğini) açık ve kesin olarak bildirmelidir; aksi hâlde, borçlu kiracı, kira sözleşmesini kabul etmiş sayılır (İİK m. 269/2 , c.2) (Kuru, B: İcra ve İflas Hukuku, El Kitabı, Ankara 2013, s. 837)....
Davalı borçlu, icra takibine borcu olmadığından söz ederek itiraz ederken kira sözleşmesine ve alacak miktarına karşı çıkmamıştır. Her ne kadar icra takibinde sözlü kira sözleşmesine dayanılmış, yargılama sırasında da tarafların imzasını taşımayan kira sözleşmesi sunulmuş ise de, İcra ve İflas Kanunu'nun 63. maddesi gereğince borçlu itiraz sebepleri ile bağlı olup itirazın kaldırılması davasında alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Davalı kiracı, icra takibine itirazında kira sözleşmesine ve alacak miktarına itiraz etmediğine göre, taraflar arasındaki kira ilişkisi kesinleştiğinden uyuşmazlığın icra takibine konu edilen miktarlar üzerinden çözülmesi gerekirken, yazılı şekilde kira sözleşmesinde tarafların imzasının bulunmadığı ve ortada geçerli bir kira sözleşmesi olmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....