Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç Borçlunun kira sözleşmesine, kira miktarına yönelik bir itirazda bulunmadığı, kira miktarının kesinleştiği, borçlu tarafça bir başka icra takip dosyasında hakkında tahliye taahhüdüne dayalı olarak takip başlatıldığını ve takibin kesinleşmesi üzerine kiralananı tahliye için gittiklerinde alacaklının tahliyeye müsaade etmediğini, fuzuli şagil durumunda olduğunu, kira akdinin feshedildiğini, kira borcu bulunmadığını iddia etmiş ise de, fiili olarak anahtar teslimine dair bir belge sunulmadığı, devam eden aylara ilişkin kira borcunun işlemeye devam edeceği, bir başka dosyada akdin feshine karar verilmesinin sonuca etkisinin olmadığı, borçlu tarafından kira borcunun ödendiği veya istenemeyeceğinin İİK'nın 269/c maddesinde belirtilen nitelikte belgelerle ispat edilemediği, icra mahkemelerinin dar yetkili olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu gerekçesi ile kamu düzenine aykırılık bulunmayan...
Davalı borçlu istinaf dilekçesinde özetle; icra dosyasındaki takip ve tutarların usul ve yasaya aykırı olduğunu, kontratta anlaşılan kira ve faiz ile ilgisinin bulunmadığını, korona nedeniyle tahliye yapılmaması gerektiğini, üç aylık kirayı icraya ödediğini beyan etmiş, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık adi yazılı kira sözleşmesinden kaynaklı kira alacağının tahsili ve tahliye talepli icra takibine itirazın kaldırılması ve tahliye şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı kefil yönünden davanın reddine dair verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmadığından, istinaf incelemesi davalı borçlu kiracı yönünden verilen karara ilişkin yapılacaktır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davacılar vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin davalı bankanın ihtarname ile kiralananı tahliye edeceğini bildirdiğini, davalı kiracıya yetki verildiğini gerekçe göstererek davanın reddine kararı verdiği, davalının kira sözleşmesini feshettiğini, belirtilen tarihte tahliye etmediğini, aylık kira paralarının her ayın en geç 5. günü mesai bitimine kadar peşin olarak yatırılacağı hususunda anlaştıklarını ancak Kasım 2019 ayına ait 15 günlük kira bedelini yatırmadıklarını ve kiralananı tahliye etmediklerini, davanın 5 yıl süre ile yenilenen kira sözleşmesine rağmen 5 yıllık süre bitmeden kiralananı tahliye ettiğinden Borçlar Kanununun 325. maddesi uyarınca kira mahrumiyetlerinin ödenmesine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Dava, eski hale getirme giderleri ve erken tahliye nedeniyle kira bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiş, hüküm her davalı vekillince temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı, davalının 1.12.2003 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesine göre kiracı olduğunu 25/07/2009 tarihinde müvekkiline haber vermeden ve hiçbir fesih bildiriminde bulunmadan ve kira döneminin sonuna kadar ödemesi gereken kira borçlarını ödemeden kiralananı tahliye ettiğinden kira dönemi sonuna kadar olan 3200 TL kira borcunun tahsilini talep etmiştir. Kiralananın 25.7.2009 tarihinde tahliye edilerek anahtarlarının teslim edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yasal süresi içinde kira parasının ödenmemesi nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir. Kira sözleşmesinde birden fazla kiracı olması halinde, tahliye istemi bölünemeyeceğinden ve kiracılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğundan, tahliyeye yönelik takibin ve takip neticesinde tahliye isteminin her iki kiracıya birlikte yöneltilmesi gerekmektedir. Somut olayda davacı tarafından 01.01.2007 tarihli kira sözleşmesine istinaden davalı hakkında icra takibi yapılmıştır. Kira sözleşmesini kiracı olarak ... )imzalamış, davacı kiralayan da taraflar arasındaki kira sözleşmesinin belirtilen sözleşme olduğunu beyan etmiştir. Bu durumda, her iki kiracı hakkında da icra takibi yapılması gerekirken, sadece kiracı .. hakkında icra takibi yapılmış, kiracı Hakan Uygun hakkında ise icra takibi yapılmamıştır....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul etmediklerini, davacı tarafça icra takibi başlatılığında 1 yıllık kira bedelinin tamamı talep edildiğini, ancak takip başlatıldığında yaklaşık 3 aydır taşınmazda kiracı olarak bulunduklarını, şayet mahkeme itirazın kaldırılarak kiralanandan tahliyesine karar verirse yaklaşık 9 ay fazladan kira bedeli ödemek zorunda kalacaklarını, bu hususunda Borçlar Kanununun amir hükümlerine aykırı olacağını, sebepsiz zenginleşme sağlanacağını, Pandemi nedeniyle taşınmazın tamamının kira bedeli süresi içerisinde kullanılamadığını, kısıtlamalar nedeniyle müvekkilinin iş yapamadığını, Borçlar Kanunu gereğince davacı kiralanan taşınmazı el verişli bir halde müvekkilinin kullanımına sunamadığını bu kısıtlamalar nedeniyle işletmeyi işletemedikleri için kira bedelleri ödenemediğini, bu hususun dikkate alınarak karar verilmesini, davacı kira bedellerini istemekte haklı olduğunu ancak pandemi şartları dikkate alınarak kira bedeli ödenmemesi nedeniyle...
İcra Müdürlüğünün 2014/2793 esas sayılı dosyasında 22.10.2014 tarihli takip talebiyle 01.10.2012 ve 01.10.2014 tarihleri arasındaki 2 yıllık kira alacağı 12.000,00 TL'nin işlemiş faizi ile birlikte haciz yoluyla tahsilini talep etmiş, ancak takip talebinde tahliye istemine yer vermemiştir. Takip talebinde tahliye istemi bulunmadığı halde icra dairesince borçluya örnek 13 ödeme emri düzenlenerek gönderilmesi alacaklıya tahliye yönünden bir hak sağlamaz. Zira icra müdürlüğü takip talebiyle bağlı olup talebin dışına çıkılarak tahliye istemi bulunmadığı halde ihtarlı ödeme emri düzenlenmesi tahliye açısından hukuki sonuç doğurmaz. Hukuki sonuç doğurmayan ödeme emrine dayanarak tahliye kararı verilemez. Davacı alacaklının icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunabilmesi için takip talepnamesinde tahliye talebinin bulunması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile aralarında 25.10.2010 başlangıç tarihli üç yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, 22.08.2014 ve 17.10.2014 tarihlerinde kiralananda yapılan denetimlerde kira sözleşmesine aykırı birtakım eksikliklerin tespit edildiğini, tutulan tutanakları davalının tebliğ almaktan kaçındığını, kira sözleşmesinin 03.09.2014 tarihinden sonra yenilenmeyeceği hususu da davalıya bildirilmiş olmasına rağmen tahliyeye yanaşmayan davalının tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, tutanaklardaki eksikliklerin akde aykırılık olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek davanın reddini dilemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kira bedelinin ilk yıl ücretinin; ihale sonucu kesinleşen bedelin sözleşme anında peşin olarak, kalan yılların ücretinin 20.01.2021, 20.01.2022, 20.01.2023, 20.01.2024, 20.01.2025 tarihlerinde ödenecek şekilde senet yapılarak ödenmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, taraflar arasında akdedilen anılı kira sözleşmesinde yalnızca; kira bedelinin ilk yıl ücreti; ihale sonucu kesinleşen bedelin sözleşme anında peşin olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, 20.01.2021 yılına ait kira bedelinin sözleşmede de belirtildiği üzerek senet suretiyle ödeneceğini, Kiralayanın, icra takibinde, kira sözleşmesine binaen kiracının tahliyesini talep etmesi halinde, tahliye isteminin İcra ve İflas Kanununun 269/1....
Kira sözleşmesine konu Salihli İlçesi, Kırveli Mah., 2824 ada, 9 parsel sayılı taşınmazda davacı dışında başka hissedarların olduğu tarafların kabulündedir. Dayanak kira sözleşmesinin hususi şartlar bölümünün 13 nolu bendi "2824 ada 9 parsel hisse payı olan T1 kendi payını kiraya vermektedir" hükmünü içerdiğinden, sözleşmenin kiraya veren kısmında "T1 ve varisleri" ibaresi yer alsa da, söz konusu özel hüküm karşısında kiraya verenin T1 olması nedeniyle, davacının takip ve dava ehliyetine sahip olduğu, kendi hissesini kiraya vermesi nedeniyle kira bedelinin tahsilini talep etmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmaktadır....