WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sözleşmenin özel şartlar bölümü 5.maddesinde kiracının kira süresi içinde ve bundan sonra sözleşme yenilendiği takdirde aynen geçerli olmak üzere dilediği zaman üç ay önceden bildirmek kaydıyla kira akdini fesih ve kiralananı tahliye edebileceği kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Sözleşmedeki düzenleme ile kiracıya kiracılık süreci içinde herhangi bir tarihte üç ay önceden ihbarda bulunarak kiralananı tahliye etme hakkı tanınmıştır. Davalı kiracı da, kiracılığı sırasında 15.6.2000 tarihinde keşide ve 16.6.2000 tarihinde tebliğ ettirdiği ihtarname ile sözleşmenin özel 5. maddesine dayanarak sözleşmeyi feshettiğini ve kiralananı üç ay içinde tahliye ve teslim edeceğini bildirmiştir. Bununla birlikte kiralanan anahtarlarını davacı kiralayana teslim etmemiş, davalının tahliyesinden sonra davacı tarafından 7.8.2000 tarihinde ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2000 / 199-161 D İş sayılı dosyasında yaptırılan tespit ile taşınmaz davacının hakimiyetine geçmiştir....

    Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 22/04/2014 NUMARASI : 2013/683-2014/379 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira alacağı davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, hor kullanım tazminatı ile kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir Davacı dava dilekçesinde,01.03.2013 başlangıç tarihli 31.05.2013 bitiş tarihli kira sözleşmesi uyarınca kiralananı davalıya imalat yeri ve depo olarak kullanılmak üzere kiraladığını, 12.06.2013 tarihinde tahliye edildiğini, kira süresinin bitimi ile tahliye tarihi arasındaki kira bedeli ile 12.06.2013 tarih ve 2013/55D. İş sayılı tespit dosyası ile belirlenen hor kullanım tazminatının tahsilini istemiştir....

      Eş söyleyişle, yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının üzerindeyse ve kiraya verenin açık muvafakati yoksa bu yön kiracı tarafından ancak yazılı delille ispatlanabilir, tanık dinlenemez. Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, kiralananın teslim tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının, kira sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülükleri, konut ve çatılı işyeri kiralarında anahtar teslimine diğer kira ilişkilerinde ise kiralanın teslimine kadar devam eder. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 316. maddesi uyarınca; kiracı, kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı Kanun'un 334. maddesi uyarınca da kira sözleşmesinin sonunda kiralananı aldığı hali ile kiraya verene teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur....

      BK.nun 256. maddesinde de kiracının; kiralananı, kira süresince tam bir ihtimam dairesinde kullanması, komşuluk ilişkilerine riayet etmesi, kimseyi rahatsız etmemesi kuralları açıklanmıştır. Dosya kapsamına göre, davalının ceza dosyası ile sübuta eren eylemleri kiralananın açıktan fena kullanma olgusunu gerçekleştirdiğinden mahkemece tahliye kararı verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Belediye Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü tarafından işyeri açma ve çalışma ruhsatının verildiği, bu durumda kira sözleşmesinin daha başlangıcında kiralananın ayıplı olmadığı, akdin feshi veya sözleşmeden dönme koşullarının oluşmadığı, sözleşme kurulurken kiralananın ayıpsız olarak davacı kiracıya teslim edilmesi nedeniyle davalı kiraya verenin bir kusuru bulunmadığı, aksine davacı kiracı basiretli bir tacir gibi davranıp gerekli araştırmayı yapmadığı, yeterince özen ve çabayı göstermediği, kira sözleşmesinin yapılmasından itibaren ... yıl ... ay ... gün gibi makul sayılamayacak uzun bir süre geçtikten sonra çalışma ruhsatı almak için başvuruda bulunduğu, kiralananı erken tahliye ettiği için kusurlu olduğu, hiç kimse kendi kusurundan kaynaklanan zarar için hak talebinde bulunamayacağı, bu nedenle davacı kiracı kiralananı tahliye ettiği tarihe kadar kira bedellerinden sorumlu olup, ödediği kira bedellerinin iadesini isteyemeyeceği, bu nedenlerle de Mahkemenin davacının ödediği kira...

          Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 17. maddesinde tarafların kira sözleşmesini akdin hitamında feshetmek istediklerinde durumu akdin bitişinden en az 60 gün önceden noter vasıtası ile birbirlerine bildirmek zorunda oldukları, aksi halde kira sözleşmesinin 1 yıl süre ile yenilenmiş sayılacağı düzenlemesine yer verilmiş ise de, davalı kiracı bu maddedeki fesih süresine uymaksızın 07.06.2013 keşide 11.06.2013 tebliğ tarihli fesih ihtarını göndererek kiralananı 05.08.2013 tarihinde tahliye etmiştir. Kiracının, kira süresi sona ermeden kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek kiralananı tahliye etmesi durumunda Türk Borçlar Kanunu'nun 325.maddesi uyarınca kira sözleşmesinden doğan borçları kiralananın benzer koşullarla kiraya verilebileceği makul bir süre için devam eder....

            Borçlunun aylık kira bedeline itirazına öğretide “kira borcunun rayiçlere uygun olmadığı” itirazı da denilmektedir (Postacıoğlu, İ: İcra Hukuku Esasları, İstanbul 1982, s. 607). Bu itiraz İİK’nın 269/c maddesinin 1. fıkrasında yazılı sair itiraz kavramı içinde bir itirazdır. Takip talebinde alacaklı yazılı kira sözleşmesine dayanmış ve bu sözleşmede belirlenmiş aylık kira borcu var ise borçlu kira sözleşmesindeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse İİK’nın 269. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre akdi kabul etmiş sayılacağından aylık kira miktarına itiraz edemez, etse dahi itirazı reddedilir. Dolayısı ile kira sözleşmesinde yazılı kira borcu da kesinleşir. İtiraz edilmeyerek kesinleşen kira sözleşmesinde belirli bir kira artış oranı var ise bu artış oranına göre belirlenen sonraki dönem aylık kira miktarları da kesinleşmiş sayılır....

            Eş söyleyişle, yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının üzerindeyse ve kiralayanın açık muvafakati yoksa bu yön kiracı tarafından ancak yazılı delille ispatlanabilir; tanık dinlenemez. Kiralayan anahtarı almaktan kaçınırsa, kiracının yapması gereken, mahkemeden bu yolda tevdi mahalli tayinini isteyip, tayin edilecek yere anahtarı teslim etmek ve durumu kiralayana bildirmektir. Kiracının kiralananı iade borcu, ancak bu şekilde, durumun kiralayana bildirildiği tarihte son bulur. Aksi takdirde, kiracının, kira parasını ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam eder. Taraflar arasında 06/12/2005 başlangıç 01/07/2006 bitiş tarihli, aylık 500,83 TL bedelli, kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....

              Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-)6098 sayılı TBK'nın 299. maddesi;" Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini üstlendiği sözleşmedir." düzenlemesi mevcuttur. Tanımdan da anlaşılacağı üzere, kira sözleşmesi her iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 301.maddesi hükmü gereği; kiraya veren, kiralananı kararlaştırılan tarihte, sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlüdür....

                Davalılar vekili ise; davacının müvekkillerine ait taşınmazda kiracı olup, bir yıllık kira parasını peşin ödediklerini, ancak kira sözleşmesinde kiralananın tahliyesi halinde kalan süreye ilişkin peşin ödenen kira parasının iade edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını, sözleşmenin 16.maddesinin peşin ödenen kira parasının iadesine yönelik olmadığını, öte yandan tahliyenin sözleşmenin 16.maddesindeki koşullara göre gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, peşin olarak ödenen kira parasının tahliye tarihinden sonraki kısmının kiralayana iade edileceğine ilişkin sözleşmede her hangi bir hüküm bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında 01.08.2011 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin özel koşullar 16.maddesinde; “kiracı taşınmazı bir yıllık dönem içinde tahliye etmek istediği takdirde tahliye tarihinden Biray önce kiralayana haber vermek zorundadır....

                  UYAP Entegrasyonu