WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı, emlakçı olan davalıyla meskenin kiralanması konusunda ön görüşmeler yapıldığını, bu görüşmeler sırasında, 04.01.2014 tarihinde, kira ve hizmet bedeli olarak 21.500,00-TL ve dairenin boyatılması amacıyla 300,00-TL olmak üzere toplamda 21.800,00-TL nin davalıya verildiğini ve davalıdan yazılı belge alındığını, ancak, davalıdan kaynaklanan nedenlerden dolayı, ilgili yerin kiralanmasının mümkün olmadığını, yani taraflar arasında kurulmuş bir kira sözleşmesi bulunmadığını belirterek ödenen bedelin iadesine karar verilmesini istemiş, davalı vekili cevabında; davacı ile aralarında taşınmaz kiralanmasına ilişkin sözleşme olmadığını, komisyonculuk sözleşmesinden kaynaklı alacak olduğunu belirterek görev itirazında bulunmuştur. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin kira sözleşmesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme kira sözleşmesi olmayıp, komisyon ve hizmet bedeli sözleşmesine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava, kira alacağının tahsili için tahliye istemli olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm davacı vekili tarafından her iki isteme yönelik olarak temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 6.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 6.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı alacaklı, 01/11/2014 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 19/02/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 12.000,00 TL kira ve 186,51 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlular süresinde verdikleri itiraz dilekçelerinde; aylık 1.000,00 TL olan kira bedellerinin alacaklının banka hesabına ödendiğini, 2011 yılında kira akdi imzalanırken alacaklının vergi dairesine bildirmek üzere bir nüsha kira sözleşmesi talep etmesi üzerine boş bir kira sözleşmesinin imzalanarak alacaklıya verildiğini, alacaklının boş sözleşmeyi gerçeğe aykırı doldurarak aylık 4.000,00 TL'den kira bedeli istediğini, 01/11/2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin varlığı kabul edilse dahi alacaklı tarafından başlatılan diğer icra takiplerindeki talepleri dikkate alındığında çelişkinin fark edilebileceğini belirterek borca itiraz etmişlerdir....

        Alacaklı kira parasının ne miktar olduğunu İcra İflas Kanunu’nun 68. maddesinde sayılan belgelerle kanıtlayamadığına göre davalının beyan ettiği aylık kira bedeli kabul edilmelidir. Davalı kiracı, aylık 280,00 TL olan kira bedelinin ödendiğini ve istenemeyeceğini ileri sürmüşse de, İİK' nun 269/c maddesinde belirtildiği şekilde kira parasını ödediğini kanıtlayamamıştır. Bu durumda Mahkemece aylık kira bedelinin 280,00 TL olduğu kabul edilerek itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, aylık kira bedelinin 420,00 TL olduğu benimsenerek yazılı gerekçe ile itirazın tümden kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir....

          Yapı şirketine günlük 350 TL'ye kiralandığı; ancak sözleşme yapıldıktan 3-5 gün sonra anlaşmazlık çıktığından geri getirdiği, kira bedelinin de şirkette çalışan .... isimli elemanın hesabına yatırıldığı, başkaca bir kira bedelinin de olmadığı, suça konu araçların eski ve yıpranmış olduğundan piyasa değerinin çok altında fiyatlar ile satıldığı; ancak bu satıştan diğer hissedarların da haberinin bulunduğunu savunması ve sanığın savunmasının doğruluğunun araştırılmamış olması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; kira sözleşmesinin yapıldığı .... yapı şirket temsilcisinin tanık olarak çağrılması ve sanık ile yapılan kira sözleşmesi ve ödenen kira bedeli hususunda ayrıntılı beyanın alınması, yine şirketin diğer ortağı olan ....'...

            Dava; kira bedelinin uyarlanmasına ilişkindir. Taraflar arasında 20/02/2019 başlangıç tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesi bulunmaktadır. Dava 04/08/2022 tarihinde açılmıştır. Davacının talebi; uzun süreli kira sözleşmelerinde edimler arasındaki dengenin aşırı bozulması ve sözleşmenin taraflar açısından çekilmez hale gelmesi durumunda kira parasının günün ekonomik koşullarına göre uyarlanması gerektiğinden ihtiyati tedbir talebi verilmesi , aylık net 5.500,00 Türk Lirası olan kira bedelinin dava tarihinden itibaren net 20.000,00 Türk Lirası olarak uyarlanmasına ilişkindir....

            Borçlunun kira ilişkisine ve kira miktarına açıkça karşı çıkmaması karşısında İİK'nun 269/2. maddesi gereğince kira ilişkisinin ve kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Bu durumda davalı borçlu kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini İİK’nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlamak durumundadır. Davalı tarafından ödemeye yönelik sunduğu belgelerin takibe konu kira sözleşmesinden doğan borcun ödendiğine dair bir atıf bulunmadığı, belgelerin watsapp mesaj çıktısı, kredi kartı slipleri ..gibi belgeler olduğu, bu belgelerin kira borcunun ödenmesine dair İİK 269/c maddesinde yer alan belgelerden olmadığı anlaşılmıştır. Davalının kira bedelinin ödeme süresi içerisinde ödendiğini ispat etmediği anlaşılmakla davacının itirazın kaldırılması ve tahliye talebinin kabulüne karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde kira parasının 01.10.2011 gününden başlayarak aylık 9.000.00 TL olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir. Davanın niteliği itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildi. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili ; emsal ve rayice uygun şekilde 01.10.2011 tarihinden başlayan kira döneminden itibaren aylık kira bedelinin 9.000.00 TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

              Davalı takip dayanağı kira sözleşmesi altındaki imzayı inkar etmemiş olup, 13/08/1999 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin taraflar arasında akdedildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.Taraflar arasındaki kira ilişkisi ya tarafların karşılıklı anlaşmaları ya mahkeme kararı ya da kiralananın yok olması ile sona erer. Davalı borçlu, taraflar arasındaki kira ilişkisinin sona erdiğini ve anahtarların kiraya verene teslim edildiğini kanıtlayamadığına göre davalı borçlu takip konusu dönem kira bedellerini ödediğini kanıtlamalıdır. Her ne kadar davalı borçlu tarafından makbuz niteliğinde belgeler ibraz edilerek takip konusu kira bedellerinin ödendiğini savunmuş, davacı alacaklı da belgeler altındaki imzaları inkar etmemiş ise de ödemelerin dava dışı kişi tarafından yapıldığı, ödemelerin davalı borçlunun kira borcuna istinaden yapılıp yapılmadığı ya da hangi kiralanan taşınmaza ait ödemeler olduğu anlaşılamamıştır....

                Kiraya verenlerden birinin sözleşmedeki kira bedelinden kendi payına düşen kısmın tahsili için icra takibi yapmasında bir usulsüzlük bulunmamakta olup somut olayda davacı alacaklılar aylık kira bedelinin tamamı için takip başlatmışlardır. Takip dayanağı kira sözleşmesinde kira bedellerinin davacı alacaklılara ödeneceğine dair bir hüküm de bulunmadığına göre aylık kira bedelinin kiraya verenlere eşit şekilde maliklere ise tapudaki paylarına göre ödeneceği kabul edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın tümden reddine karar verilmesi doğru değildir....

                  UYAP Entegrasyonu