Davacı alacaklı, kira alacağının tahsili için başlattığı icra takibine davalı-borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı ... tarafından davalı borçlu aleyhine 20.6.2012 tarihli haciz istemli yapılan icra takibinde 1.11.2010 başlangıç tarihli 1 yıl müddetli aylık 3000-TL bedelli yazılı kira sözleşmesine göre, 1.3.2011-15.9.2011 tarihleri arası 6,5 aylık kira bedeli olmak üzere toplam 19.500,00-TL kira alacağı ile 2.281,50-TL işlemiş faiz istenmiştir. Ödeme emri borçlu şirkete 25.6.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı-borçlu 7 günlük itiraz süresi geçirildikten sonra 4.7.2012 tarihinde itiraz ettiğinden, borçlu-kiracı hakkında yapılan icra takibi kesinleşmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, HMK'nın 4/a maddesinin sadece taşınmazların kiralanmasına ilişkin kira sözleşmeleri için geçerli olduğu, ayrıca davacının haksız kullanım ücretide talep ettiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 4/1. maddesi gereğince sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı ile davalının 11/05/2012 tarihinde imzaladıkları araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanan kira bedeli, haksız kullanım bedeli ve aracın teslimi istemli davaya bakma görevi HMK'nın 4/1. maddesi gereğince değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesine aittir....
Dava, kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın kaldırılmasına ve davalının asıl alacak üzerinden hesap edilecek %40 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takibe dayanak yapılan 01.04.2006 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı vekili tarafından 18.4.2012 tarihinde haciz ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibinde aylık 500,00 TL den Temmuz 2010- Nisan 2012 arası aylara ilişkin 22 aylık toplam 11.000 TL asıl, 915,75 TL faiz alacağının tahsili istenmiştir. Davalı borçlu ise süresinde verdiği borca itiraz dilekçesinde; kira bedeline karşı çıkarak aylık 150,00 TL den toplam 3.300,00 TL kira borcunu kabul etmiş, kalan 7.700,00 TL borca ve faizine itiraz etmiştir....
K A R A R Davacı alacaklılar tarafından davalı borçlular aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçluların itirazı üzerine davacılar icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş mahkemece; davalılar ... ve ... yönünden davalı kefillerin şartsız sözleşme süresi olan bir yıl ve ona denk gelen kira miktarından sorumlu oldukları, takip dosyasında talep edilen kira bedellerinin ise uzamış kira sözleşmesine ilişkin Kasım Aralık 2014 dönemini kapsadığını kefillerin bu dönem kira bedellerinden sorumlu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklılar tarafından temyiz edilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununun 484. maddesine göre kefaletin geçerli olabilmesi için kefalet süresinin ve kefilin sorumlu olacağı azami miktarın sözleşmede gösterilmesi gerekir....
Asıl dava ecrimisil, karşı dava kira kaybı ve tadilat masraflarından kaynaklı alacak isteklerine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 09/02/2018 tarih ve 2018/1 sayılı Kararı ile 21/02//2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtayın Ceza ve Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Dairemizin bakmakta olduğu taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca,Yargıtay Başkanlar Kurulunun 09/02/2018 tarih ve 2018/1 sayılı Kararı ile 21/02//2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtayın Ceza ve Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca dosyanın Yargıtay 8....
Türk Borçlar Kanunu (TBK)'nun 393'üncü maddesinde ise "Hizmet sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle işgörmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." şeklinde hizmet (iş) sözleşmesinin tanımı yapılmıştır. Bu tanımlardan yola çıkıldığında iş sözleşmesinin, "iş görme", "ücret" ve "bağımlılık" unsurlarından oluştuğu açıktır. Kira sözleşmesi bir malın kullanımının devredildiği sözleşme türü olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 229'uncu maddesinde " Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." şeklinde tanımlanmıştır....
Türk Borçlar Kanunu (TBK)'nun 393'üncü maddesinde ise "Hizmet sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle işgörmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." şeklinde hizmet (iş) sözleşmesinin tanımı yapılmıştır. Bu tanımlardan yola çıkıldığında iş sözleşmesinin, "iş görme", "ücret" ve "bağımlılık" unsurlarından oluştuğu açıktır. Kira sözleşmesi bir malın kullanımının devredildiği sözleşme türü olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 229'uncu maddesinde " Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." şeklinde tanımlanmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, kira ilişkisinden kaynaklı itirazın kaldırılması ve tahliye talepli bir davadır.Yasal dayanağı İİK'nun 269/c maddesidir. Gebze İcra Müdürlüğünün 2021/6499 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T1 borçlu T3 aleyhine toplam 29.545,91 TL kira alacağının tahsili için haciz ve tahliye istemli icra takibi başlatıldığı, 13 örnek ödeme emrinin davalı borçluya 20/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği ,borçlunun süresi içinde yaptığı kısmı itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin kısmen durdurulmasına karar verildiği, eldeki davanın itirazın kaldırılmasın ve tahliye istemli olarak davacı alacaklı tarafından açıldığı anlaşılmıştır. Davalı kiracı icra takibine yaptığı kısmi itirazında kira sözleşmesine, kiracılık ilişkisine ve aylık kira bedeline açıkça itiraz etmediğinden kiracılık ilişkisi ve aylık kira bedeli takip talebinde belirtilen miktar olarak kesinleşmiştir....
Sulh mahkemesinde kira değerinin günün şartlarına uyarlamak ve gerçek değeri belirlemek üzere kira bedelinin tespiti için dava açıldığını, kira bedelinin 140.000,00.-TL. Olarak belirlendiğini, davalının davacının hesabına 2017 yılı için 150.000,00.-TL. Kira bedeli yatırdığını, kira bedelinin tespit edildiği tarihten itibaren ekonomik verilerin değiştiğini, aynı yerde T.İş Bankası'nın yıllık 276.000,00.-TL. Kira bedeli olduğunu, bu nedenle dava konusu 580 m2 işyerinin 01/07/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yıllık net kira değerinin 250.000,00.-TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir. DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Davacı tarafından açılan haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini, davalı bankanın kira süresi dolmadan Adana 11.Noterlieine ait 03/06/2013 tarih ve 14917 yevmiye numaralı ihtarname ile kira akdine devam edileceğinin kiralayana bildirildiğini, davacı tarafından açılan kira bedeli tespiti davasında kira bedelinin 140.000,00....
KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş mahkemece, takip talepnamesinde birikmiş kira farkının veya ödenmeyen yada eksik ödenen aylara ilişkin kira borçlarının ayrıntılı olarak belirtilmediği, bu durumda borçlunun icra dosyasında talep edilen kira alacağının hangi aylara ait olduğu ve ödenip ödenmediğini ispat etmesinin beklenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....