WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yasanın sözü edilen bu hükmü uyarınca genellikle tapu kütüğüne yazılarak alenileştirilmesinde fayda umulan hukuki ilişki ve fiili durum şeklinde tarif edilen her beyanın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterebilme olanağı yoktur. Başka bir anlatımla, tapu kütüğünün beyanlar hanesine "beyanda" bulunabilmesi için ya Medeni Kanunda bir hüküm olması veya özel kanunlarda bu konuda bir hükme yer verilmesi yahut Tapu Sicil Tüzüğünde bir düzenleme yapılmış olması gerekir. Tapu Sicil Tüzüğünün 60. maddesi hükmünce de kütüğün beyanlar sütununa ancak mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususlar yazılabilir. Ne var ki; yasal düzenlemelerdeki belirsizlikler nedeniyle ... genelgeleriyle açıklayıcı olmak koşuluyla örneğin; bina yapılamaz beyanı, yıkım kararları, uygulanamayan mahkeme ilamları, orman içi binalar gibi belirtmelerde tapunun beyanlar sütununa işaretlenebilir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Kişisel İlişki Kurulmasına ilişkin olup, taraflarca süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını, amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK. md. 324/2). Kişisel ilişki kurma hakkı, anne/baba ile çocuğa belirli gün ya da saatlerde görüşme, birbirlerinden haberdar olma, birbirlerinin yaşamında olma, karşılıklı etkilenme yetkisi veren bir haktır. Bu hak, anne/baba için olduğu kadar çocuk için de bir haktır (2003 tarihli Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). İlişkide anne/babalık duygularının tatmini yanında çocuğun bedensel, fikri, ruhsal, eğitsel, kültürel gelişimine yönelik yararı da gözetilir....

    Tapu Sicil Müdürlüğünde satın aldığını, daha sonra tapu müdürlüğüne resmi tapu aslını gösteren müvekkilinin tapu memurundan, sicil defterine satış işleminden kaynaklı tescili yapmadığından dolayı gayrimenkulün adına tescil edilmediğini öğrendiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ...mevkii 11 parsel 1968 m2 yüzölçümlü gayrimenkulün 1/8 hissesinin sicilinin hatalı tutulması nedeniyle mülkiyet kaybından uğranılan 3000-TL zararın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 02/11/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talep ettikleri tazminat miktarını 60419,38-TL ye çıkarmış dava tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

      Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra ......... ile ilgili davanın reddine, diğer davalıya ilişkin davanın kabulüne, 64.960,00-TL'nin 10.000,00-TL'sine dava tarihi olan 16/10/2002 tarihinden geçerli, 54.960,00-TL'sinin ıslah tarihi olan 12/09/2003 tarihinden geçerli yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından tapu sicil müdürlüğünün tazminat ödemekle sorumlu olduğu belirtilerek temyiz edilmiştir. Dava, gerçek kişi yönünden haksız fiilden kaynaklı tazminat istemine, davalı ... yönünden ise tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir....

        Davacının üyelikten kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirdiği, kur'a tutanağına göre kendisine tahsis edilen taşınmazın tapusunu talep etme hakkını kazandığı taraflarında kabulündedir. Öte yandan, bu durum 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 23. maddesinde açıklanan "ortaklar hak ve vecibelerde eşittir" şeklindeki ilkesininde bir sonucudur. Buna göre, ortaklıktan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getiren davacı diğer ortaklar gibi kur'a neticesinde kendisine tahsis edilen taşınmazın tupusunu talep edebilecektir. Davanın açılmasına davalının sebebiyet vermiş olması nazara alınarak yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuştur. Bu durum karşısında davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacının tapu iptal ve tescil isteminin KABULÜNE, Ankara ili, ...İlçesi, ... mahallesinde kain...ada, 1 nolu parsel üzerindeki B blok, 8....

          Davalı vekili tarafından,aynı kazadan kaynaklı olarak davacının %7 oranındaki maluliyet raporuna göre Sigorta tahkim Komisyonuna başvurulduğu ve Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nin 15/10/2018 tarih ve 2018/39592E-2018/66387K sayılı kararı ile 21.816,00TL tazminata hükmedildiği ve icra takip dosyasına ferileriyle birlikte ödeme yapıldığı ,sorumluluğunun kalmadığı savunulmuştur. Davacı vekili kazadan kaynaklı olarak maluliyetinde artış olduğu iddiasında bulunmaktadır....

            e ait olmadığının bilirkişi raporu ile saptandığını, nüfus müdürlüğünün talep belgesinin sahte olup olmadığını incelemeden ... adına nüfus cüzdanı düzenlediğini, tapu müdürlüğünün ise satış için kendisine intikal ettirilen belgeleri sahte olup olmadığını incelemeden işlem yaptığını, müvekkilinin tamamen iyi niyetli olarak ve tapu kaydına güvenerek taşınmazı satın aldığını, gayrimenkulün gerçek sahibi ... tarafından açılmış olan tapu iptal ve tescil davasının müvekkili aleyhine sonuçlandığını, kararın kesinleştiğini, devletin tapu sicilinin ve kişisel sicillerin tutulmasından doğan zararlardan sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkilinin tüm bu işlemler yapılırken zarara uğradığını, 4 parselde müvekkili adına kayıtlı olan taşınmazın tapu kaydının iptali nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00.-TL ve ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/83 Esas sayılı dava dosyasının müvekkili aleyhine sonuçlanmasından ötürü 20.765,45....

              İcra Mahkemesinin 06/06/2014 tarih ve 2014/133 E- 2014/136 K. sayılı kararıyla iptaline karar verildiği ve kararın 01/07/2014 tarihinde kesinleşmesi üzerine satışın geçerli kabul edilerek, 01/07/2014 tarihinde taşınmazın davacı adına olan tapudaki kaydı terkin edilerek dava dışı 3. kişi adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi ''Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur'' hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir....

                İhyası istenilen şirketin sicil özeti celp edilmiş, yapılan incelemede; şirketin 92310 sicil numarası ile ticaret siciline 26.01.1993 tarihinde tescil edildiği, TTK Geçici 7. Maddesi b bendi gereğince münfesih olan Ltd. Şti. ye yapılan ihtar ve 07/10/2013 tarihli 8420 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmadığından şirketin 23/01/2014 tarihinde ticaret sicilinden resen silindiğini ve terkin öncesi ortaklarının davacı Yusuf Çatak, ... ... olduğu anlaşılmıştır. Konya Meram Tapu Sicil Müdürlüğünde celp edilen tapu kaydında , davacını dilekçesinde belirttiği Konya Meram Dere köyü 2482 parselde bulunan tarla vasıflı taşınmazın ... Gıda Maddeleri Ticaret Ltd Şti adına kayıtlı olduğu görülmüştür....

                  M.K.nun 1007 nci maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır. ./. -2- Yasanın bu açık hükmünün kaynak olduğu devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de eylem yada işlemin kusura dayanması gerekmez. Zira devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Anılan ilke 27.3.1957 tarih ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile benimsenmiş, Borçlar Kanununun 55. maddesindeki sorumluluğun kusura dayanmadığı 22.6.1966 tarih 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı ile de tekrarlanmıştır. Adam çalıştıran (somut olayda devlet) objektif özen eksikliğinin doğurduğu zarardan sorumludur....

                    UYAP Entegrasyonu