Mahkemece, mahallinde refakate resen alınacak fen bilirkişisi ve mahalli bilirkişiler eşliğinde keşif yapılarak, dayanak 11.11.1935 tarih 4 sıra nolu 229.750 m2 yüzölçümlü tapu kaydının kapsadığı alan kesin olarak belirlenmeli, dayanak tapu kaydının kapsamında kalan ve arazi kadastrosu ile parsel numarası verilen taşınmazlar varsa bu taşınmazlar tespit edilerek kadastro tespit tutanakları, var ise dayanak belgeleri, oluşan tapu kayıtları, hükmen oluşan tapu kaydı var ise dava dosyaları; dayanak tapu kaydının kapsamında olup orman kadastrosunda orman sınırında kalan taşınmaz var ise orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları, oluşan tapu kayıtları, hükmen oluşan tapu kaydı var ise dava dosyaları getirtilip davacıların dayandığı tapu kaydının değerini hangi tarihte yitirdiği tapu kaydı kapsamında kalan her bir parsel için ayrı ayrı ve açıkça tespit edilip, davalı Hazine süresinde zamanaşımı def’inde bulunduğundan bu husus da tartışılıp...
Şöyle ki; Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olacağı hükme bağlanmıştır. Devletin tapu sicilinin tutulmasından doğan sorumluluğunun, nitelik itibarıyla kusursuz sorumluluk olduğu hususu gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir. Sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanıksız olarak tutulmuş olan kayıtlar nedeniyle doğan zararları da ödemekle yükümlüdür. Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan, tapu kütüğünün oluşumu aşamalarında kadastro işlemleri ile tapu işlemlerinin bir bütün oluşturduğu kuşkusuzdur. TMK’nın 1007. maddesinde kabul edilip sorumluluğun doğabilmesi için ilk şart, Tapu Sicil Tüzüğü'nün 7. maddesinde sayılan ana ve yardımcı sicillerin Devlet tarafından tutulması için gerekli bir eylem veya işlemin bulunmasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPUNUN HAKSIZ ELE GEÇİRİLMESİ NEDENLİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; tapu sicil kayıtlarının hatalı tutulmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 5. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2013 NUMARASI : 2007/455-2013/630 Uyuşmazlık ve temyiz, davalı Noterin sorumluluğu ile birlikte diğer davalı Tapu Sicil Müdürlüğünün TMK'nın 1007.maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan sorumluluğuna ilişkin tazminat istemidir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 20. Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 06.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 704.630,00 TL'nin... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/85 E. -2012/169 K. karar sayılı ilamının kesinleşme tarihi olan 03/06/2013 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 23/03/2017 gününde oy birliği ile karar verildi....
Ancak; Davacının sahte fek yazıları ile 8 ve 9 no'lu bağımsız bölümler üzerinde bulunan ipoteklerin kaldırılmasından dolayı uğradığı zarar nedeniyle davalı Hazine'ye yönelik tazminat isteminin yasal dayanağı, Devletin tapu sicilinin tutulmasından doğan sorumluluğunu düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesidir. Devlet, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan kusursuz olarak sorumlu olup tapu sicilinin tutulmasında, sicil görevlisinin hukuka aykırı bir işlemi ve bununla zararlı sonuç arasında uygun nedensellik bağının bulunması gerekli ve yeterlidir. Eylemin kusura dayanıp dayanmamasının bir önemi bulunmadığından Devletin Sorumluluğu, kusursuz sorumluluğun özel bir durumu olarak ortaya çıkmaktadır....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. 4721 sayılı TMK'nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi ''Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur'' hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu Devletin sorumluluğu için önem taşımamakta, sadece Devletin memuruna rücu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır....
CEVAP Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduğu, tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklı bir zararın söz konusu olmadığını, davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, tapu sicilinin önemi ve kişilerin bu sicile olan güven duygularını sağlamak bakımından 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi ile tapu sicilinin tutulmasından doğan zarardan ötürü devletin doğrudan sorumlu olacağı ilkesinin benimsenmiş olduğunu, bu davalarda zararın sicil tutma kavramına giren bir işlemden veya böyle bir işlemin yerine getirilmemiş olmasından doğması gerektiğini; ancak kadastro işleminden kaynaklanan ve tapu sicilinin tutulması kapsamında değerlendirilmesi hukuken mümkün olmayan dava konusu işlem nedeniyle Hazinenin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, yargılamada belirecek nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın öncelikle pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden ve esastan reddini talep etmiştir. III....
DELİLLER Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; Taraflar arasında akdedilmiş 01.01.2017 tarihli sözleşme, Taraflar arasında akdedilmiş 15.07.2020 tarihli protokol, 1.450.000-TL değerinde teminat çeki, Banka hesap kayıtları, cari hesap dökümleri, Bilirkişi İncelemesi, Müvekkil şirkete ait defter ve tüm kayıtlar, Emsal Yargıtay Kararları, Davalılar tarafından sunulacak delillere karşı delil sunma hakkı saklı kalmak kaydı ile her türlü yasal delile dayanmışlardır. İncelenen ticaret sicil kaydına göre; ... Ve Ticaret Limited Şirketi' nin istanbul Ticaret Sicil Memurluğunun ...-0 sicil numarasında kayıtlı "..." adresinde faaliyet gösterdiği, odaya kayıt tarihinin 15/9/2014 olduğu, ortağı ve yetkilisinin ... olduğu ve şirketi temsile münferiden yetkili olduğu, şirketin son tescil tarihinin 19/07/2019 olduğu anlaşılmaktadır....
doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.'' hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında, kişilerin malvarlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir....