Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. Davacı adına tapu siciline kayıtlı taşınmazın, ... tarafından ... Noterliğinde 26 Mayıs 1981 gün 24371 yevmiye numaralı vekaletname düzenlettirilip, bu vekâletname kullanılarak tapu sicil memurluğu tarafından düzenlenen resmî senet uyarınca davacıya satılarak tapu sicilinin oluştuğu, satış için kullanılan vekâletnamenin sahte olduğu gerekçesiyle davacı adına bulunan tapu kaydının iptal edildiği Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.12.2008 tarih ve 2001/202 E. - 699 K. sayılı kararından anlaşılmaktadır. TMK'nın 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için ayrıca zamanaşımı öngörülmediğinden, 6098 sayılı Borçlar Kanunun 146....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında dava konusu taşınmazın bedelsiz iadesi, aksi takdirde TMK 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/238 E. - 2019/269 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi kapsamında dava konusu taşınmazın bedelsiz iadesi, aksi takdirde TMK 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir....
Satış vaadi sözlemesinin şerh kaydı halen terkin edilmiş değildir. Satış vaadi sözleşmelerinin tapuya şerhi lehine şerh konan kişinin sözleşme ile edindiği kişisel hakkını güçlendirir ve bu şerhle kazanılan hak sonraki maliklere karşı da ileri sürülebilir. Gerçekten, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26/5. maddesinde sözleşmenin tapuya şerhinden itibaren 5 yıl içinde satış yapılmazsa gayrimenkul siciline verilen şerhin tapu sicil muhafızı veya memuru tarafından re'sen terkin olunacağına dair hüküm bulunmaktadır. Somut olayda satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verildiği 25.1. 1989 tarihinden itibaren 5 yıl geçtiği halde satış işlemi yapılmadığında tarafların bir uyuşmazlığı yoktur. Ancak 2644 sayılı Tapu Kanunun 26/5 maddesinin Tapu Sicil Tüzüğünün 78/4....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2020 NUMARASI : 2018/332 ESAS VE 2020/6 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu sicilinin hatalı tutulmasından kaynaklanan) KARAR : Adana 9....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın niteliğine ve davacının isteminin MK'nun 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat istemine ilişkin bulunmasına ve dairemizden ilk verilen bozma kararının ise yargı yoluna ilişkin olup, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 5. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 26/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu hak kişisel bir haktır. Bilindiği gibi kişisel haklar yalnızca sözleşmenin tarafına karşı ileri sürülebilir. Taşınmaz üzerinde doğan kişisel haklar da aynı niteliktedir. Borçlu bu taşınmazı üçüncü kişiye geçirirse kişisel hakkın üçüncü kişiye karşı ileri sürülebilme olanağı yoktur, ancak borçludan borca aykırılıktan dolayı Borçlar Kanununun 96.maddesine göre tazminat istenebilir. Taşınmazlarda mülkiyetin geçirilmesi değil yalnızca kullandırma, yararlandırma istemi veren adi kira ve ürün kirası hakkı gibi kişisel haklarda da durum böyledir. İşte taşınmazlardaki kişisel hakların tapu kütüğüne şerhi, hak sahiplerine, kendileri için doyurucu olmayan üstelik gerçekleşmesi borçlunun ödeme gücüne bağlı, bu nedenle de kuşkulu olan yalnız tazminat gideri istemiyle yetinmek zorunda kalmaktan kurtarmakta, bu hakların taşınmaza edinen üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesine olanak sağlamaktadır....
Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre; uyuşmazlık, TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat isteminden kaynaklı olup, temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 5. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 5. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 07.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre; uyuşmazlık, TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat isteminden kaynaklı olup, temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 5. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 5. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 07.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Tapu sicil işleminin tutulmasından dolayı müvekkilinin uğramış olduğu zararın tazminine karar verilmesini bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00.-TL'nin kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, tapu kaydı üzerinde ve taşınmazın beyanlar hanesinde kütükte kalan "39342,00 m2 kısımda yüzölçüm hatası nedeniyle fazlalık olduğunu, bu fazlalığın; Tapu beyanlar hanesinde gösterildiğini, aynı zamanda bu fazlalığın, 24/12/2012 tarih ve 17650 yevmiye nolu resmi satış senedi üzerinde de gösterilerek imza altına alındığını, davacının kötü niyetli olduğunu, bilerek, isteyerek taşınmazı satın aldığını, illiyet bağının kesildiğini ve zamanaşımı ve husumet itirazlarının bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
in doğum tarihinin 18/08/1995 olarak nüfusta tashihi ve tescili suretiyle küçüğün kişisel durum sicilindeki kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-5 bendi gereği kişisel durum sicilindeki kaydın düzeltilmesi yönündeki istemlerin kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işlerinde aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğu, gerekçesi ile mahkemesinin görevsizliğine Keşan Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verdi. Keşan Sulh Hukuk Mahkemesi ise, dava nüfusta yaş tashihi davası olduğu davanın TMK , HMK 2/2 ve Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğu gerekçesi ile Mahkemesinin görevsizliğine karar verdi. Somut olayda, davacılar müşterek çocukları Aycan'ın yaşının düzeltimini talep etmişlerdir. Yaş tasihi talebi kişisel sicil durumunda düzeltime ilişkin olup 6100 sayılı HMK 382....