ay boyunca çocuğuyla hiç görüşmediğini, bu durumda davalı tarafın, çocuk ile ciddi bir şekilde ilgilenmediği ve kişisel ilişkinin hakkının gereklerini yerine getirmediğini, davanın kabulü ile müşterek çocuk Zeynep Masal Kızılyer ile davalı T4 arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına, mümkün olmadığı takdirde kişisel ilişkinin daha uzun aralıklı ve yatılı kalınmayacak şekilde tesis edilmesini talep ve dava etmiştir....
Asıl dava; şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve müşterek çocukların kişisel ilişkisinin kaldırılması, karşı dava ise; velayetin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. Yapılan temyiz incelemesi neticesinde; Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 05/03/2021 tarih, 2021/185 esas ve 2021/192 karar sayılı ilamı ile “Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davalı-davacı babanın ortak çocuklara karşı cinsel istismar eyleminde bulunduğu iddiası ile ortak çocuklar ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talepli dava açıldığı anlaşılmıştır. Davalı-davacı tarafından verilen cevap dilekçesinde eylemin gerçekleşmediğine ilişkin yer alan bazı beyanlar hayatın olağan akışına aykırıdır. Ayrıca davacı-davalı annenin olay sonrasında ilgili mercilere başvurduğu, bu başvuru sırasındaki anlatımları, dava dilekçesindeki anlatımları ile tanıklara aktardığı şekliyle olayın oluş biçiminin birebir aynı olduğu görülmektedir....
Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve kişisel ilişkinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin düzenlenmesi davasının kısmen kabulüne, kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın eksiklikler tamamlanıp yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kısmen kabulüne, kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar verilmiştir....
İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri gözönüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin, bu idari işlemlerle kişisel, meşru ve güncel bir menfaat ilgisi olanlar tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunludur. Taraf ilişkisinin kurulması için gerekli olan kişisel, meşru ve güncel bir menfaat alakasının varlığı, davanın niteliğine ve özelliğine göre idari yargı yerlerince belirlenmekte, davacının idari işlemle ciddi ve makul, maddi ve manevi bir ilişkisinin bulunduğunun anlaşılması, dava açma ehliyeti için yeterli sayılmaktadır....
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek “Velâyetin kaldırılması talepli davanın reddine ve torunla kişisel ilişki kurulması talepli davanın kabulüne” şeklinde hüküm kurulmuş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Velâyetin kaldırılması davasının reddi Dairemizin bozma ilamıyla kesinleştiği halde bu konuda yeniden hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, torunla kişisel ilişki kurulması talebine ilişkin olarak başvuru/peşin harcın yatırılmış olması, kişisel ilişki hakkındaki talebi dava haline getirmez. Başka bir ifade ile kişisel ilişki kurulması ile ilgili usulüne uygun olarak açılmış bir dava mevcut değildir....
İstinaf Sebepleri 1.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; çocuklar ile davalılar arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını, çocuklar açısından telafisi imkansız zararlara yol açabileceğini beyan ederek davanın tamamen kabul edilerek kişisel ilişkinin kaldırılması yönünde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 2.Davalı ... istinaf başvuru dilekçesinde özetle; torunları ile aralarında kurulan kişisel ilişkide hiçbir sorun olmadığını, çocukların huzurlarının tehlikeye girdiğine dair somut delil bulunmadığını, Yargıtay'ın incelemesinden geçerek kurulan kişisel ilişki tesisinin yeniden kurulması gerektiğini beyan ederek davanın reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. C....
Davacı annenin davası, davalı baba ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması istemine ilişkindir. Yapılan muhakeme ve toplanan delillere göre davalının yapılan istinaf incelemesinde; Yapılan dosya incelemesinde; tarafların 15/07/2011 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, 2007 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verildiği, baba ile kişisel ilişki kurulduğu görülmüştür. Anne ve babadan her biri velayeti altında bulunmayan veya velayet hakkı kendisine bırakılmayan çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteyebilir. (TMK m. 323 vd.) Mahkemece alınan uzman raporunda; taraflar ve müşterek çocuk yönünden 5395 sayılı kanun çerçevesinde danışmanlık tedbirine hükmedilmesinin tarafların ve çocuğun yararına olacağı yönünde görüş bildirildiği görülmüştür....
ilişkisinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 15.10.2019 tarih ve 2019/4491 esas ve 2019/10161 karar sayılı ilamı ile hükmün "Velayet kendisine bırakılmayan eşle diğeri arasında kişisel ilişki düzenlenirken kardeşlerin birbirini görmelerine olanak sağlayıcı şekilde düzenleme yapılmasının kardeşlik ilişkisinin gelişmesi için önemli olduğu, bu bakımdan kardeşlerin birbirini görecek şekilde ve tatil dönemleri de araştırılarak kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı" belirtilerek bozulmasına karar verilmiş, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümler ise onanmıştır. Mahkemece velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Enes ile baba arasında çocuğun yurt dışına çıkarılmamak koşuluyla kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. Davacı baba Almanya'da yaşamaktadır. Velayeti anneye bırakılan küçükle baba arasında kurulan kişisel ilişki küçüğün fikri ve bedeni ilişkisinin gelişmesi ile babalık duygularının da tatminini gerektirir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki "kişisel ilişkinin kaldırılması" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların müşterek çocuğu 11.07.2008 doğumludur. Boşanma kararı ile velayeti babaya bırakılmış ve annenin çocuğu ile kişisel ilişkisi düzenlenmiş, karar 15.04.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan ebeveynin, bu hakkı amacına aykırı kullanması, yasal yükümlülüklerine aykırı davranması veya çocuk ile ciddi biçimde ilgilenmemesi ya da diğer önemli sebepler varsa yahut da kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye giriyorsa, bu hak kendilerinden alınabilir veya kaldırılabilir (TMK.md.324)....