Velayetin değiştirilmesine ilişkin bir dava da söz konusu değildir. Ayrıca velayetin babada olmasının çocuklar ... ve ... yönünden olumsuzluk içeren bir durum yaratacağı iddiası da bulunmamaktadır. Mahkemece boşanmaya karar verilmesi halinde ortak çocukların velayeti konusunda karar verebilir (TMK m.336). Asıl dava konusuz kaldığına göre mahkemece velayetin düzenlenmemesinde bir isabetsizlik yoktur. Sayın çoğunluğun velayet konusunda eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığına yönelik bozma sebebine katılmıyor, bozma ilamında belirtilen araştırmanın ancak velayetin değiştirilmesi davasında değerlendirilebileceğinden hükmün velayet yönünden onanması gerektiği görüşündeyiz....
Dosya kapsamında alınan 29.11.2022 tarihli uzman raporunda, velayetin anneye verilmesi, baba ile kişisel ilişki kurulmaması yönünde görüş bildirildiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince davanın niteliği gereği yapılması gereken araştırmaların yapıldığı, uzman raporunun alındığı, ceza dosyasının incelendiği, delillerin toplandığı dikkate alındığında davalının eksik incelemeye yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Dava, velayetin değiştirilmesi davası olarak açıldığı halde ilk derece mahkemesince nitelemede hata yapılarak velayetin kaldırılması davası olarak değerlendirilmesi ve davanın kabulüne karar verilirken de talebi aşarak velayetin kaldırılmasına ve bu haliyle daha ağır sonuçlara neden olacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava velayet , karşı dava velayetin değiştirilmesi , velayet olmadığı takdirde kişisel ilişkinin düzenlenmesi davasıdır. Davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Uzman raporunda, küçük ile baba arasında dini bayramlarda yatılı olacak şekilde ve okulların yarı yıl tatilinde kişisel ilişki kurulmasının küçüğün yararına olacağı belirtilmiştir. Küçük eğitim çağında bulunmaktadır. Kesinleşen boşanma ilamında dini bayramlarda yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulduğu gibi,yarı yıl tatilinde de kişisel ilişki düzenlenmemiştir....
Mahkeme tarafından gerekçeli kararda,” TMK 324/2 maddesinde kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunu tehlikeye girmesi durumunda kişisel ilişki kurulma hakkının reddedilebileceği yönünde düzenlemenin bulunduğu ayrıca kişisel ilişki kurulmaması durumunun kesin hüküm teşkil etmediği, her zaman talep ve dava edilebileceği, davalı ile çocuk arasında sağlıklı her iki tarafında da menfaatine olabilecek şekilde kişisel ilişki kurulabilmesi için davacı, davalı ve müşterek çocuğu da kapsayacak şekilde 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda düzenlenen danışmanlık tedbirleri bünyesinde uygulanacak tedbirler kapsamında aile bağlarının tekrardan güçlenip onarıldıktan sonra kişisel ilişki hususunun değerlendirilmesinin gerektiği (bu hususta mahkememizce yargılama devam ederken hem mahkememizce danışmanlık tedbirine karar verildiği, hem de çocuk mahkemesine bu hususta ihbarda bulunulduğu) anlaşılmış bu aşamada müşterek çocuğun üstün menfaati de göz önünde bulundurularak müşterek çocuk ile davalı baba arasında...
değiştirilmesi davası yönünden kesin, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası yönünden kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Dairemize verilecek bir dilekçe ile Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile müşterek çocuğun annede olan velayetinin değiştirilerek babaya verilmesine anne ile şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabul kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir....
Yerel Mahkemece, davalı baba ile müşterek çocuk Barış arasında ilişki bütünlüğü ve uyum olduğu, davalının velayet görevini ihmal ettiği veya kötüye kullandığına yönelik velayet görevinin değiştirilmesini haklı kılacak bir durum olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davacının temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık kısmında gösterilen gerekçelerle bozulmuştur. Yerel mahkemece, velayet ve kişisel ilişki düzenlemesinde çocuğun üstün yararının gözetilmesi gerektiği, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddelerinin idrak çağında olan çocuğun görüşüne gereken önemin verilmesini öngördüğü, müşterek çocuğun da idrak çağında olduğu ve beyanının tespit edildiği, toplanan deliller, uzman raporları ve çocuğun velayet konusundaki talep ve beyanının dikkate alındığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı davacı (anne) tarafından temyiz edilmiştir....
GEREKÇE : Davanın velayetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde şahsi ilişkinin genişletilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece, velayet değişikliği talebinin reddine, davacı baba ile çocuk arasındaki şahsi ilişki süresinin genişletilmesine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunarak kararın hatalı olduğu, müşterek çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesi gerektiğinden bahisle kararın kaldırılmasını istemiştir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. TMK' nun 183. ve 349'ncu maddelerinde yer alan hükümlere göre, yeni olguların zorunlu kılması ve küçüğün menfaatinin gerektirmesi halinde velayet sahibi değiştirilebilir....
Asıl ve birleşen dava, müşterek çocuk ile kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasına karar verilmesi talebine ilişkindir....