İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davalı babanın velayet görevini kötüye kullandığı, ihmal veya istismar ettiğine dair herhangi bir olay veya bulgu bulunmadığı, çocuğun altı yıldır baba ile birlikte yaşadığı, son yaşanan olayda çocuğun babası ile okula gitme meselesi yüzünden babaya kızdığı için karakola giderek şikayetçi olduğu, aslına baba ile yaşamak istediği, çocuğun anne ile kişisel ilişki kurmasında herhangi bir sorun da yaşanmadığı, velayetin değiştirilmesini gerektirir herhangi bir durum olmadığından davanın REDDİNE," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili, davanın kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir....
Bu bakımdan, davacının karar düzeltme isteği bu yönüyle haklı ve yerinde olup, kabulüne, Dairemizin onama kararının kişisel ilişkiye münhasır olarak kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple kişisel ilişki yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/I-4. maddesi uyarınca davacının karar düzeltme talebinin yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple, kişisel ilişki yönünden KABULÜNE, Dairemizin 14.06.2012 tarihli, 2011/20697 esas, 2012/16192 karar sayılı onama kararının kişisel ilişkiye münhasıran KALDIRILMASINA, yerel mahkeme kararının yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kişisel ilişki yönünden BOZULMASINA, davacının bozma kapsamı dışında kalan yönlere ilişkin karar düzeltme talebinin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.21.11.2012 (Çrş.)...
Davacının, reddedilen velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerine dair istinaf başvurusu yönünden; TMK.nun 336. maddesinde "Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hali gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir. Velayet, ana ve babadan birinin ölümü halinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." denilmektedir. Bu hükme paralel diğer bir düzenleme ise TMK.nun 182. maddesi olup, velayet ve buna bağlı olarak velayet tarafına verilmemiş olan ebeveyn ile çocuk arasında kurulacak kişisel ilişki düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m.l; TMK m. 339/1.343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı baba tarafından kişisel ilişki yönünden, davalı anne tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Küçük .... 13.01.2006 doğumlu olup, davacı baba boşanma davası ile anneye verilmiş olan velayetin anneden alınarak kendisine verilmesini istemiştir. Velayet kamu düzeni ile ilgili olup, çocuğun üstün yararı zorunlu kılmadığı müddetçe tarafların bu konuda anlaşmaları yada davalının davayı kabulü tek başına hukuki sonuç doğurmaz. Müşterek çocuğun, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren davacı babasıyla yaşamaya başladığı iddia edilmiş ancak buna ilişkin her hangi bir delil sunulmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Geçici Olarak Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların evliliği devam etmekte olup 03.08.2014 tarihinden bu yana fiilen ayrıdırlar. Davacı baba 11.09.2015 tarihinde açtığı davayla velayetin kendisine verilmesini, aksi halde kişisel ilişki kurulmasını talep etmiş olup mahkemece ortak çocuğun velayetinin babaya verilmesine karar verilmiştir. Fiili ayrılık döneminde davalı annenin çocuğa karşı velayet hakkını kötüye kullandığı veya çocuğu ihmal ettiği kanıtlanamamıştır. Ortak çocuk yaşı itibariyle anne bakım ve şefkatine muhtaçtır. Ayrıca mahkemece alınan uzman raporunda davacı baba, işe gittiğinde müşterek çocuğa babaannesinin bakacağını belirtmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, 22.07.2011 tarihinde kesinleşen anlaşmalı boşanma davası ile velayeti davalı anneye bırakılan müşterek çocuğun velayetinin değiştirilerek kendisine tevdiini, aksi halde anlaşmalı boşanma davasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep ederek terditli dava açmış (HMK.m.111), mahkemece davacının velayete yönelik davası reddedilmiş, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası kabul edilmiştir. Mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer'i talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz (HMK.m.111/2)....
, velayet hakkının açıkça anne tarafından kötüye kullanıldığını, çocukla müvekkili arasındaki kişisel ilişkinin kısıtlandığını, müvekkilinin, anne tarafından çocuğa kötü gösterilmeye çalışıldığını, kin ve nefret duygularının oluşmasının sağlandığını, çocuğa annenin değil anneannenin baktığını, anneannenin de sağlık sorunlarının bulunduğunu, davalı annenin düzensiz bir hayat ve birliktelik yaşadığını, çocuğun iyi bakılmadığı için iki ayda bir hastalandığını, davalının yeni eşinin çocuğa yönelik psikolojik şiddet uyguladığını ileri sürerek velayetin değiştirilmesine ve çocuk lehine hükmolunan 500 TL iştirak nafakasının kaldırılmasına, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde çocukla müvekkili arasındaki şahsi ilişki günlerinin yeniden düzenlenmesi (artırılması) talep etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2013/1133 Esas 2014/1059 Karar sayılı ilamı ile açılan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası ile anne ile çocuk arasında sömestr tatilinin 1. günü saat 10.00'dan 7. günü saat 18.00'e kadar, sonu tek rakamla biten yılbaşı başlarında 31 Aralık günü saat 18.00'den ertesi gün saat 17.00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği, davacı - karşı davalı anne tarafından eldeki velayetin değiştirilmesi davasının 23/09/2016 tarihinde açıldığı, davalı karşı davacı baba tarafından eldeki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının 08/11/2016 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi ve Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.19.12.2016(Pzt.) ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi - Kişisel İlişkinin :Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.06.2012 (Çar.)...