İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; velayetin değiştirilmesi ve ortak velayet talebinin reddine, kişisel ilişki tesisine, erkeğin nafaka artırım talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; velayetin değiştirilmesi talebinin reddini, danışmanlık talebi uygulanmamasını istinaf etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; kişisel ilişki ve nafakaya hükmedilmemesi yönünden, davalı tarafından ise davanın tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348). Gerçekleşen ve mahkemece kabul edilen olaylar sebebi ile ancak velayetin değiştirilmesine karar verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Asıl dava; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi, iştirak nafakasının yükseltilmesi ve müşterek çocuğun yurtdışına çıkarılmasının engellenmesi, karşı dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası takdir edilmesi istemine ilişkin olup, hüküm taraflarca asıl ve karşı dava yönünden temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 07.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı baba vekil, dava dilekçesinde, aşamalarda ve istinaf dilekçesinde, davacı babaya kişisel ilişki yönünden, yazın 3 ay yatılı, dini bayramların ilk üç günü, ve ara sömestr tatillerinde 1 hafta yatılı olmak üzere kişisel ilişkinin genişletilerek düzeltilmesini istemiştir. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Asıl davanın kısmen kabulü ile velayetin değiştirilmesi talebinin reddine, kişisel ilişki tesisine, karşı davanın kabulü ile çocuk için aylık 1.500 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Velayetin değiştirilmesi talebinin reddini, karşı davanın kabulünü, vekalet ücretini istinaf etmiştir. Davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Karşı davanın tamamen kabul edilmemesini istinaf etmiştir....
KARŞI OY YAZISI Velayeti değiştirilerek, davalı babadan alınıp davacı anneye bırakılan müşterek çocuk ile davalı arasında, kişisel ilişki "aynı şehir", "ayrı şehir" ayrımı esas tutularak farklı düzenlenmiştir. Davalı ile davacı annenin halen Ceyhan ilçesinde oturdukları anlaşılmaktadır. Tarafların halen aynı şehirde oturmaları ve başka yerlerde otursalar bile ulaşım şartlarındaki gelişmeler nazara alındığında kişisel ilişki düzenlenirken "aynı şehir", "ayrı şehir" ayrımı yapılması gerekli bir unsur değildir. Bu bakımdan böyle bir ayrıma gidilmesi doğru olmadığı gibi tarafların farklı şehirde oturmaları halinde kurulan kişisel ilişki tesisi de, babalık duygularını tatmine elverişli ve yeterli bir süre değildir. Her hangi bir ayırım yapılmaksızın her ayın belirli hafta sonları ve yazın bir ay süreyle baba ile çocuk arasında yatılı kalacak şekilde kişisel ilişki tesisi, bundan beklenen amaca uygun düşer....
Velayetin düzenlenmesi kamu düzenine ilişkin olduğundan davalının bu iddialarının araştırılması gerekir. Davalıya iddialarına ilişkin varsa delillerini sunma olanağı tanınmalıdır. Bilindiği üzere, velayetin düzenlenmesinde, çocuğun üstün yararı, ana ve babanın isteklerinden önce gelir. Somut olayda; dosya arasında velayetin anneye ve babaya verilmesi yönünde birden fazla rapor olduğu ve davalı tarafından yeni iddialarda bulunulduğu anlaşıldığından, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, tarafların yaşadığı ortamda inceleme yapılması, taraflar ve özellikle müşterek çocuk ile görüşmek suretiyle velayet ve kişisel ilişki düzenlenmesi hususunda ayrıntılı rapor alınması gerekirken bu hususun gözardı edilmesi isabetli olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; velayetin değiştirilmesi yönünden, davalı tarafından ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Velayeti dava konusu olan ortak çocuk Gürkan 13.10.2006 doğumlu olup idrak çağındadırlar. Ortak çocuk kendisini yakından ilgilendiren velayet konusunda mahkemece dinlenilmemiş, görüşüne başvurulmamıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi- Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve velayetin değiştirilmesine ilişkindir. Bu davalar adli ara vermede görülür. (HUMK.md.176/4) Temyiz edilen karar temyiz eden davalı-davacı ...'ya 16.8.2010 günü tebliğ edilmiş ve fakat söz konusu karar yasada öngörülen (HUMK.md.432) l5 günlük süre geçtikten sonra 1.9.2010 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir. Kuşkusuz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanunla değiştirilen 432.maddesine göre, temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir....
boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata ve nafakalara, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince, kadının kişisel ilişki süresi ve erkeğin kusur tespitine yönelik istinaf talepleri kabul edilerek ilk derece mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına yerine her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, nafakalara, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, verilen karar taraflarca yukarıda belirtilen yönlerden temyiz edilmiştir....