Dinlenen tanıklar da bizzat kişisel ilişkilerinin düzenlendiği çocukların ağzından cinsel istismara uğradıklarını duyduklarını beyan etmişlerdir. Ayrıca mahkeme tarafından Devlet Hastanesi’nden aldırılan raporda “Aden’e travma sonrası stres bozukluğu teşhisi” konulduğu bilgisi yer almaktadır. Her ne kadar davalı-davacı baba hakkında yapılan soruşturma sonrasında yeterli delil olmadığından bahisle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmişse de, tanık ifadeleri, hastane raporu ve uzman raporu uyarınca, çocukların huzurunun davalı-davacı baba ile kişisel ilişki nedeniyle ciddi olarak tehlikeye girdiği ve çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun üstün yararına uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, çocuklar ile baba arasındaki kişisel ilişki kurulması doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir." gerekçesiyle Dairemiz kararının bozulmasına hükmedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE)MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; velayetin değiştirilmesi, nafaka ve müşterek çocuk ile kişisel ilişki tesisi talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 20.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 10/02/2015 NUMARASI : 2012/302-2015/52 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından, velayet isteminin reddi, kişisel ilişki süresi ve nafaka miktarı yönünden; davalı-karşı davacı tarafından ise, nafakaların miktarı, kişisel ilişki süresinin değiştirilmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 01.12.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı F.. D.. vekili Av. M.. O.. ve karşı taraf temyiz eden davalı D.. D.. vekili Av. E.. Ç.. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Mahkemece, davacı tarafından açılan velayetin değiştirilmesi talebi neticesinde, babada bulunan velayetin değiştirilerek anneye verilmesine, davalı baba ile 07.07.2015 doğumlu Can Polat Boyluer arasında “ Her ayın 1. ve 3. Cumartesi günleri sabah saat 10:00'dan Pazar günü akşam saat 18:00'e kadar, her yarıyıl tatilinin ilk haftası Pazartesi günü saat 10:00'dan, Pazar günü saat 18:00'e kadar ve yaz tatillerinin 1 ve 31 Temmuz tarihleri arasında, dini bayramların 2. günü sabah saat 10:00'dan 3. günü akşam saat 18:00'a kadar ve her yılın babalar gününde sabah saat 10:00'dan akşam 18:00 kadar müşterek çocuğu yanına almak suretiyle görüştürülmesi" şeklinde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Dosya kapsamından davalı babanın cezaevinde hükümlü olarak bulunduğu anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Mahkemece belirlenen kişisel ilişki süresinin şu aşamada yeterli olduğu, değişen durum ve koşullara göre kişisel ilişki düzenlemesinin her zaman talep edilebileceği, dairemizce verilen karar kesin olmakla, ilk derece mahkemesince belirlenen kişisel ilişki geçerlilik kazanacağından, ayrıca tedbiren kişisel ilişki kurulmasına da gerek kalmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf isteminin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİ gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İlk derece mahkemesinin velayetin değiştirilmesi davasının reddi yönündeki karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacının bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kişisel ilişki tesis edilmesine yönelik kararlar kesin hüküm oluşturmaz.Velayet kendisine bırakılmayan tarafça kişisel ilişkinin kurulması ya da değiştirilmesi her zaman talep olunabilir (TMK.m.183). Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....
Mahkemece davacı baba tarafından kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi davasının kabulüne karar verilerek, müşterek çocuk ile davacı babası arasındaki kişisel ilişki yeniden kurulurken çocuğun 08.07.2017 tarihi öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenmiş ve kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Değişen koşullara göre, çocuğun yaşı, eğitim ve sağlık durumları gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi ilerki yıllarda her zaman istenebilir. Kişisel ilişki kurulmasına yönelik hüküm kurulurken; gelecek yıllardaki koşullar önceden bilinemeyeceğinden, şimdiden müşterek çocuk ile davacı baba arasında kademeli bir şekilde kişisel ilişki düzenlenmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması Olmazsa Nafakanın Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının ortak çocukla kişisel ilişki sırasında davalıya tehdit ve hakaret ettiğinin, bu suçlardan dolayı cezalandırıldığının, bu sebeple küçükle arasında icra yoluyla kişisel ilişki kurulmasında davalıya yüklenecek bir kusur bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu...
Davacının talebi velayetin kaldırılarak küçüğe vasi atanması ve davacıyla torunu arasında kişisel ilişki düzenlenmesi olmakla, davacı anneannenin kişisel ilişkiye yönelik talebi terditli talep olarak değerlendirilmekle, davanın niteliği gereği davalı tarafa vekalet ücreti verilmesi gerekmemektedir. Bu halde davalının asıl davada vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının, velayetin değiştirilmesine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı, dava dilekçesinde, müşterek çocuğun velayetini olmadığı takdirde çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir....